Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, OHAL'in süresinin uzatılmasına ilişkin, "İşin içine girdikçe, FETÖ ile olan bu mücadele devam ettikçe gördük ki şu an için dahi karda yürüyüp izini belli etmemiş bu grupla irtibatlı, iltisaklı çok sayıda insan var. Bunların devletin içerisinden temizlenmesi de bir sorumluluktur." dedi.
YSK'nin mühürsüz oylara ilişkin aldığı kararı eleştiren Sancar, "Bu mühürsüz oyların hangi illerde kullanıldığını, sayısının ne kadar olduğunu açıklamadan, inandırıcı, objektif bir şekilde ortaya koymadan bu seçimin meşruiyetini kabul ettiremezsiniz. YSK bunu açıklamazsa ağır bir toplumsal ve siyasal meşruiyet sorunu bu referandum sonuçlarının üzerinde ebediyen duracaktır." dedi.
Sancar, Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş'un, 21 Temmuz 2016'da, "OHAL'i üç aylığına ilan ettiklerini, en fazla 1,5 ayda kaldırmayı hedeflediklerini" açıkladığını hatırlatarak, "Şimdi sayısız tehdit örneği sunuyorsunuz. Kusura bakmayın, o açıklamanızı hatırlayın, onunla ilgili doyurucu bir açıklama yapma göreviniz var sayın bakan." ifadesini kullandı.
Sancar'ın sözleri üzerine yerinden söz alan Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, şu değerlendirmelerde bulundu:
"İlk olağanüstü hali ilan ederken samimi düşüncemiz oydu. Fakat, işin içine girdikçe, FETÖ ile olan bu mücadele devam ettikçe gördük ki şu an için dahi karda yürüyüp izini belli etmemiş bu grupla irtibatlı, iltisaklı çok sayıda insan var. Bunların devletin içerisinden temizlenmesi de bir sorumluluktur.
Böyle olmasını ümit ediyorduk, o şekilde yola çıktık ama baktık ki meselenin aslı öyle değil. 1975'te Harp Akademilerinin, harp okullarının sorularını çalmış olan bir örgütten bahsediyoruz. Halen devletin en ince noktalarına kadar girmiş, belki oralarda kendini saklayan örgütlerden bahsediyoruz. Türkiye'nin gerçekten demokrasisini, birliğini, dirliğini yok etmeye çalışan çok sayıda terör grubundan bahsediyoruz. Mücadelenin zarureti dolayısıyla sürmüştür.
Başlangıçtaki samimi niyetimiz hakikaten öyleydi. Bu işi en kısa süre içerisinde bitirip, Türkiye demokrasisinin normal bir şekilde yürümesini sağlamaktı ama maalesef bir ihtiyaç dolayısıyla bu ortaya çıkmıştır."