Diyanet İşleri Başkanlığı'nın organizasyonunda gerçekleştirilecek 9. Avrasya İslam Şurası bugün İstanbul'da başlıyor. Şuranın ana başlığı “Avrasya'da İslam, Din İstismarına Karşı Birlik, Dayanışma ve Gelecek Perspektifi” olacak.
Açılışı Dolmabahçe Sarayı'nda yapılacak ve DAEŞ terör örgütünün de gündeme geleceği şuranın en önemli oturumlarından birinin başlığını ise “Küresel Bir Tehdit Olarak FETÖ Hareketinin Avrasya Yansımaları” oluşturacak. Şura'da “Avrasya'da Dini Bilgi Üreten Kurumlar”, “Yeni Medya ve Din İstismarı”, “Küresel Tehdit ve Şiddet Hareketi - DAİŞ”, “Din İstismarını Önlemenin Yolları ve Çözüm Önerileri” başlıkları işlenecek. Şuraya Azerbaycan, Belarus, Bosna Hersek, Bulgaristan, Estonya, Gürcistan, Hırvatistan ve Hindistan başta olmak üzere 33 ülkeden 120 temsilci katılacak.
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, katılımcılara FETÖ ili ilgili önemli mesajlar verecek. Görmez, FETÖ'nün yapılandıkları ülkelerde bukalemun gibi her şekle girebilen uluslararası bir örgüt olduğunu, sadece Türkiye'de değil yurtdışında da asıl emel ve gayelerinin ılımlı İslam, dinlerarası diyalog, hoşgörü, uzlaşmacı Müslüman gibi kavramlarla gizlemiş ve pek çok kurum vasıtasıyla milyonlarca insanı kandırdığını ifade edecek ve “Bu örgüt ile varsa her türlü ilişkinizi sonlandırın” mesajını verecek. Şurada; FETÖ/PDY'nin dini bir yapı olmadığı, örgütün liderine atfedilen sıfatların ise İslam ile bağdaştırılamayacağı ifade edilecek. Halk iradesine dayanan meşru bir yönetimi, din kisvesi altında örgütlenip silah zoruyla devirmeye teşebbüs etmek, milli iradeyi hiçe saymak ve bir hak gaspı olduğu bunun da “Dinen meşru görülemeyeceği” vurgulanacak. Şura, 14 Ekim Cuma günü sonuç bildirgesinin okunmasının ardından sona erecek.
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez bugün ihya edilecek Aşure günü ile ilgili "Muharrem Ayı, Aşure ve Kerbela" başlıklı bir mesaj yayınladı. Mesajında, "Her yıl Muharrem ayının onuncu günü geldiğinde, kalbinde Kerbela'nın hüznü ve Ehlibeyt'in muhabbetini taşıyan herkesi acı, hüzün ve keder kaplar" diyen Görmez "Bu acı, dünyanın dörtbir yanında her mezhep, meşrep, ırk, renk ve coğrafyadan müminin ortak hüznü ve kederidir" değerlendirmesinde bulundu.
Kerbela'nın herkese taze bir bilinç aşılaması gerektiğini belirten Görmez, şunları kaydetti: "Kerbela, aramızda ayrılık gayrılığa değil birlik ve beraberliğe vesile olmalı, bizi birbirimize sımsıkı kenetlemelidir. Kerbela'nın bizlere yüklediği görev ve sorumluluk, gönül kapılarımızı ardına kadar birbirimize açmak, yüreklerimizi Sahra-ı Kerbela'ya dönüştürmemektir"
