Türkiye Cumhuriyeti Devletinin tüm kılcal damarlarına kadar sızdıktan sonra darbe girişiminde bulunan FETÖ'nün askeri okullardaki yapılanması akıllara durgunluk veriyor.
Mahrem yapılanmada askeri öğrencilerden sorumlu bulunan ve etkin pişmanlıktan faydalanan P.M, itiraflarında terör örgütü üyelerini HHO'ya sokmak için uyguladıkları metodu ayrıntılarıyla anlattı.
P.M, örgütün askeri öğrencilere yönelik yaptığı kodlamaları, FETÖ mensubu olmayanların askeri okullara girmesinin engellenmesi için aday öğrencilere yönelik itibar suikastlarını, HHO'daki mahrem yapılanmayı, örgüt evindeki konuşmaları, telefonla nasıl gizli mesajlaşıp ve şifreli konuştuklarını etkin pişmanlık kapsamında detaylandırdı.
1995 yılından itibaren FETÖ yapılanmasına ait yurt ve evlerde kalmaya başladığını ifade eden P.M, bir süre örgüte bağlı FEM dershanelerinin çeşitli şubelerinde öğretmenlik yaptığını, üniversite döneminden itibaren de kendisine FETÖ tarafından örgütte çeşitli vazifeler verildiğini belirtti.
HHO'da mahrem yapıda sözde öğretmen-asistan konumunda görevliyken sözde müdür konumundaki M.S. ve M.Ö. isimli şahısların, FETÖ üyesi olmayan aday öğrenciler için kendilerince belirlenmiş senaryoları, farklı internet kafelerden mail olarak atmasını kendisine söylediklerini ifade etti.
P.M, aday öğrencilere yönelik bu süreci şöyle anlattı:
Örgüt içi iletişimin nasıl kurulduğundan da söz eden P.M, 2014 yılında müdür ve müdür yardımcılarının "SHU" isimli program üzerinden haberleştiklerini, 2015 yılı başlarında ise kendilerine bir örgüt mensubu tarafından akıllı telefon dağıtıldığını, bu telefonların içinde bulunan "Eagle" isimli programdan iletişim kurulduğunu bildirdi.
Örgüt için iletişimde "Kakao" ve "TikTok" gibi uygulamaların da kullanıldığını belirten P.M, asistanların tablet veya akıllı cep telefonlarına geçmesiyle daha önce kullanılan tuşlu telefonların imha edilmesinin söylendiğini aktardı.
HHO'da FETÖ yapılanmasındaki öğrencilerin kodlandığını söyleyen P.M, öğrencinin isminin karşısına asistandan alınan bilgiye göre FETÖ'nün sohbetine gelmediyse 0, geldiyse 1 yazıldığını, bu bilgilerin belli bir süre sonra müdür yardımcısı tarafından müdüre iletildiğini söyledi.
P.M, sürekli sohbete gelen öğrencinin 5, sohbete gelen ancak eksikleri olan öğrencinin 4, sohbetleri aksatan ve maneviyatı iyi olmayan öğrencinin 3, sohbetlere az gelen maneviyatı zayıf öğrencinin 2, sohbetlere gelmeyen, FETÖ'den ayrılmış veya gelmek istemeyen öğrencinin 1 olarak kodlandığını söyledi.
M.S. adlı FETÖ mensubunun 2012 yılında kendisini Zübeyir adlı başka bir örgüt mensubuyla tanıştırdığını ve bundan sonra ona sohbet yapılmasını istendiğini belirten P.M, "Ben Zübeyir isimli şahsa bir süre sohbet yaptıktan sonra bu şahsın isminin E.B. olduğunu ve HHO'da albay rütbesinde doktor olarak görev yaptığını öğrenmiştim." dedi.
Bu görevle birlikte FETÖ tarafından mahrem yapıda "müdür yardımcısı" konumuna getirildiğini, 2012-2013 eğitim-öğretim yılında HHO 1. sınıf öğrencilerinden ve bunlarla alakalı sözde öğretmenlerden sorumlu olmaya başladığını ifade eden P.M, FEM Dershanesi'nde 2003-2004 yıllarında öğretmenlik yaparken dershanenin bir başka öğretmeni ve "ser rehberi" olan "Osman" kod adlı Ahmet N.A'nın HHO'da sorumlu en üst kişi olduğunu, Birol K. isimli şahsın da onun altında görev yaptığını söyledi.
İzmir'e 2004-2005 yıllarında gönderilen Ahmet N.A'nın, Çiğli 2. Ana-Jet Üssü'nde uçuş eğitimine katılan HHO öğrencilerinden sorumlu bulunduğunu, daha sonra Malatya'daki 7. Ana Jet Üs Komutanlığından sorumlu olarak görevlendirildiğini belirten P.M, Kemal Batmaz'ın da 2014 veya 2015 yıllarında sözde Hava Kuvvetleri imamlığı yapmış olabileceğini değerlendirdiğini anlattı.
O dönem kendisine de farklı bir kod adı verildiğini söyleyen P.M, örgütün diğer mensuplarıyla irtibat kurabilmeleri için GSM hattı almasının kendisine iletildiğini dile getirdi.
Kullandıkları telefonlarda birbirlerinin isimlerini kod adlarla kaydettiklerini anlatan P.M, "Hatta telefonlar az kullanıldığından dikkat çekmemesi için tedbir amaçlı çok kullanıldığı ve sadece aynı numaraların arandığı anlaşılmasın diye bize market ya da pizzacı gibi yerleri aramamız söylendi. Bu görevde, HHO öğrencisi 'hasta', bu öğrenciyle ilgilenen şehir dışından gelen abisi 'bakıcı', bakıcının üstü konumundaki şahıs 'doktor', doktorun üstü konumundaki şahsa da 'ser doktor', asistana 'öğretmen' şeklinde telefon görüşmelerinde hitap ediliyordu." ifadelerini kullandı.
HHO'da askeri öğrencilerin günlük işleyişini düzenleyen ve 4. sınıflardan "lider/kadet"lerin örgüt mensuplarından seçilmesine dikkat ettiklerini söyleyen P.M, mahrem yapıda 2015-2016 yıllarında kendi sorumlu olduğu dönemi anlattı.
Lider teşkilatına seçilecek öğrencinin, cemaat yapılanması içinde bulunmasının öncelik olduğuna dikkati çeken P.M, şöyle devam etti:
FETÖ'nün 17-25 Aralık'tan sonra askeri lise okullarına yerleştirmek için öğrenci bulmakta zorlanmaya başladığını vurgulayan P.M, şu bilgileri aktardı: