|

Evet oranı yüzde 60'ı bulur

Milliyetçi Hareket Partisi İstanbul İl Başkanı Mehmet Bülent Karataş, 16 Nisan’da niçin Evet diyeceklerini Yeni Şafak’a anlattı: “Devleti sağlam temeller üzerine oturtarak, gelecekte 15 Temmuz gibi hadiselerin yeniden yaşanmasını engellemek istiyoruz. Bu nedenle millet iradesinin ortaya konacağı bir anayasa referandumuna evet diyoruz”

Yeni Şafak ve
12:53 - 20/03/2017 Pazartesi
Güncelleme: 14:39 - 20/03/2017 Pazartesi
Yeni Şafak
MHP’nin Evet’i Recep Tayyip Erdoğan güçlü bir cumhurbaşkanı olsun diye değil, Türkiye’yi güçlü bir cumhuriyet, bölgesinde güçlü bir ülke yapalım diye verilmiş bir karardır.
MHP’nin Evet’i Recep Tayyip Erdoğan güçlü bir cumhurbaşkanı olsun diye değil, Türkiye’yi güçlü bir cumhuriyet, bölgesinde güçlü bir ülke yapalım diye verilmiş bir karardır.
vet demenizin temel sebebi nedir?


Türkiye Cumhuriyeti devleti 1923'ten bugüne kadar cumhuriyet rejimiyle yönetildi. Bulunduğumuz coğrafyada, coğrafi konumu itibariyle ilişkilerin bozulmasına varan sorunlar oldu. Türkiye jeopolitik ve stratejik konumu itibariyle de süper güçler tarafından göz önünde tutulan bir ülke. Buranın gelişmesini büyümesi engellemek isteyen emperyalist güçler her dönem içimize nifak sokmaya devam ediyor. Dış mihraklı iç destekli bu güçler mezhep, etnik temelli kutuplaşmalarla Türkiye'nin büyümesi ve gelişmesini engellemek istiyor. Özellikle tarihler 15 Temmuz'u gösterdiğinde iç kargaşa ve kaos ortamıyla Türkiye'nin bölünmesini sağlayacak bir kalkışma yapılmak istendi. Ama Yüce Allah'ın yardımıyla milletimiz bu kalkışmanın hakkından geldi. Türkiye bir uçurumun ucundan dönmüşse, bir daha bu uçuruma yaklaşmaması için sağlam zeminler üzerine oturtulması gerekiyor. Türkiye Cumhuriyeti devleti hepimizin ortak yaşadığı alandır. Bizim başka milletler gibi gidebileceğimiz, Türkiye'den başka vatan ya da toprak yoktur. Bu yüzden evet diyoruz.



GÜÇLÜ TÜRKİYE İÇİN EVET


Önce hayır, daha sonra evet dediniz. Peki kararınızı değiştiren şey tam olarak neydi?


Genel başkanımız 10 Ağustos 2014 tarihinde yaşanan Cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra, cumhurbaşkanının yetki alanlarının dışındaki yetkiyi de kullandığını belirtmişti. Önce parlamentoya daha sonra parlamentoda sonuçlanırsa millete giderek, cumhurbaşkanının yetkilerinin belirlenmesi gerektiğini ifade etmişti. Bu yetkileri belirlerken, MHP'nin tavrı sonsuza kadar var olacak Türk milletinin varlığını korumaktan yana oldu. MHP, devleti, şahıslara kayyım kabul edecek bir düşünce yapısında olamaz. Türk milletinin var olduğu günden kıyametin kopacağı güne kadar milletimizin şanlı ve şerefli bir tarihinin olacağına inanan bir inanca sahibiz. Yasalar, kanunlar, referandumlar, şahıslara fayda sağlasın diye yapılmaz. MHP'nin Evet'i Recep Tayyip Erdoğan güçlü bir cumhurbaşkanı olsun diye değil, Türkiye'yi güçlü bir cumhuriyet, bölgesinde güçlü bir ülke yapalım diye verilmiş bir karardır.



DEVLET YÖNETMEYİ HAYAL EDEMİYORLAR


Hayır diyenler güçlü bir Türkiye'yi istemiyor mu?

Hayır diyenler, Recep Tayyip Erdoğan'dan dolayı hayır diyor. Bunlar nasıl siyasi partiler ki, 2019'da gerçekleşecek cumhurbaşkanlığı yetki makamını, kendileri kazanır gibi bir hayal dahi kuramıyorlar. Devleti yönetmeyi hayal edemeyenler, niçin Türkiye'de siyaset yaparlar, insana bunu sorarlar. Bu Tayyip Erdoğan yasası değil, Türkiye Cumhuriyeti yönetim biçimi yasasıdır. Onun için bu yasayla ilgili katkılarımız devletimizin sonsuza kadar güçlü kalması için


yapılmaktadır. Tek kişiye yetki veriliyor, kral mı seçeceğiz, padişah mı seçeceğiz diyorlar. Ya 18 maddeyi okumamışlar, ne anlama geldiğini bilmiyorlar demektir. Daha önce cumhurbaşkanının yetkileri var sorumluluğu yoktu, şimdi yetkileri az sorumluluğu çok olacak. Yasaları cumhurbaşkanı çıkaracakmış diye tepki gösteriyorlar. İktidar olmayan bir muhalefet hayatında yasa mı çıkarmış? Yani iktidar olmadan yasa yapabilir misiniz, parlamenter sisteme göre konuştuğumuzda Meclis'te salt çoğunluğu 276'yı bulmadan, hiçbir önerge kabul olabilir mi? O zaman Türkiye, 276'yı bulmayan yönergelerle hukuksuz bir devlet mi oluyor? Bugüne kadar muhalefetin ve ana muhafeletin verdiği hangi önerge geçmiş, hiçbiri.



VEKİL MİLLETTEN BÜYÜK DEĞİLDİR


Referanduma sunulacak maddelerle ilgili ne düşünüyorsunuz?


Referandumdan sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın istediğini seçeceğini iddia ediyorlar. Zaten şu anki mevcut durumda da Erdoğan istediğini seçiyor. Şu an Binali Yıldırım, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a ben hükümetimi değiştirmek istiyorum dese, o da yetki verse, hükümet düşer. Dışarıdan milletvekili olmayan kişilerle yeni bir Bakanlar Kurulu oluşturmak istese, yetkisi var oluşturur, Daha sonra Meclis'te zaten çoğunluğa sahip, 316 milletvekiline oylatır iş biter. Ayrıca Meclis oylamasında güvenoyu kalkmasına yönelik itirazlar var. 80 milyonluk Türk milleti zaten verdiği oylarla hükümeti kur yetkisi veriyor. Vekil milletten büyük değildir. Milletin kararının bir kez daha milletvekillerince onaylatılmasına lüzum yoktur.



Muhalefetin bu süreçteki tavrını nasıl değerlendirmek gerekiyor?


15 Temmuz öncesinde olduğu gibi muhalefetin yeniden ayağa kalkarız gibi bir düşüncesi var. Hiç teşebbüs etmesinler. MHP, milletinin bağrından kopmuşlarla birliktedir. Efendisi dışarda olanlarla birlikte değildir. MHP'nin kökleri Türk tarihi, efendisi, ağababası da Türk milletidir. O gece 'biz darbenin karşısındayız' demek, hangi kurumda olursa olsun Türk milliyetçilerinin frene basması, olayı durdurması anlamına geliyordu. Bu açıklamanın büyük etkisi olmuştur. Millete karşı kimse savaşamaz şuurundaysak, millete rağmen kimse bir güç olmadığını görmüşse, gücünü aldığımız millete güç kullanmayacağız. 15 Temmuz'da herkes bir yerlerde koşuşturup gizlenirken, bizler meydanlarda genel başkan da karargahındaydı. Toprak müdafaası uğruna tankların da üzerine çıktık, meydanlara da indik. Bu girişim hükümete yapıldı, Tayyip Erdoğan'a yapıldı. Bitsinler, çöksünler deme cahilliğiyle sabah üçe dörde kadar bekleyen siyasiler oldu. 15 Temmuz'dan sonra da Türkiye'de milliyetçi muhafazakar iki partinin birlikte hareket ederek süreci götürmesini vatandaşlar büyük sevinçle karşıladı. Bu birliktelikten rahatsız olanlar ise CHP, HDP, FETÖ, PKK, DEAŞ.



16 Nisan'a kadar neler yapılacak?


19 Şubat'ta ilk mitingi yaptık. 5 Mart'ta dünya kadınlarıyla ilgili bir toplantımız olacak. İstanbul'daki 3 bölgeyi kapsayacak şekilde her Pazar organizasyon olacak. Böylece 9 Nisan tarihine kadar 5 program yapılması planlanıyor. Genel başkanımızın programına göre büyük bir organizasyon yapılması gündemde.




Milletin
kalbine ateş açtılar


■Siz 15 Temmuz'u nasıl yorumluyorsunuz?


Türkiye 15 Temmuz'da iç karışıklık belasını atlatmış, bağımsızlığına kavuşmuştur. Türkiye'nin yok oluş günüydü 15 Temmuz. 15 Temmuz gecesi şerefli Türk askerinin elbisesini teröristler giydi. Askerin polise, askerin millete kurşun sıktığını gördük. Ruhları satılmış, bedenleri satılmış, beyinleri satılmış, efendileri ve sahiplerinin emirleriyle Türk milletinin kalbine ateş açtılar. MHP lideri Dr. Devlet Bahçeli partisinin genel merkezini karargah belirledi. Sayın cumhurbaşkanı ve başbakanı arayarak, darbenin karşısında olduğunu, milletimizin bir ve beraber olduğunu gür bir sesle haykırdı.



Sosyal operasyon çekiyorlar


FETÖcülerin tavrını nasıl değerlendiriyorsunuz?


FETÖcüler, özellikle sosyal medya üzerinden operasyon çekiyor. Şehit Fırat Çakıroğlu ve Atatürk kalpak fotoğraflı hesaplarla hayır algısı yürütülüyor. Onlarca fake hesap açıldı. Yarın AK Partiliyim ama hayır diyorum şeklinde de kampanya başlatılabilir. Bu şekilde milleti aldatmaya çalışıyorlar. Milliyetçi camianın tüm kademeleri bunun farkında. Her parti içinde farklı düşünen muhalif kesimler olur. Bunlar yüzde 5-10 oranındadır, zaten oy oranı düşünüldüğünde


yüzde 1'e işaret eder. Fakat sosyal medya üzerinden bu oran sanki yüzde 80'miş gibi lanse ediliyor.



VATANDAŞ NE DİYOR?


Sivil Anayasa istiyoruz


Türkiye'nin kaderini belirleyecek 16 Nisan Referandumu'yla ilgili halkın yorumlarını araştırdık. Vatandaşların büyük çoğunluğu değişikliklerin Türkiye için önemli bir adım olduğunu belirtirken, darbelerden kalma bir kambur olarak görülen Anayasa'nın da mutlaka değişmesi gerektği fikrinde birleşiyor.



CEVABIMIZI 2010'DA 'EVET' DİYEREK VERDİK


Biz Anayasa'nın değişmesi gerektiğini 7 yıl önce verdiğimiz evet oyuyla ifade ettik. Yeni Türkiye için darbelerden kalma bir Anayasa ile yürümek bence utançtır. Referandumda cevabım elbette 'evet' olacaktır.


.



SİVİL ANAYASA
ŞANSI YAKALADIK


Bu süreçte en önemli isteğim, referandumdan sonraki tüm süreçlerin halka anlatılması ve yayınlanmasıdır. Halkın fikirlerinin alınmasıdır. Bugün ilk defa milli iradeden güç alarak sivil bir anayasa yapma şansı yakaladık.






REFERANDUMUN İÇERİĞİNİ YENİ ÖĞRENDİM


Mevcut Anayasa Yeni Türkiye'nin ihtiyaçlarını karşılamıyor. Değiştirilen Anayasa maddelerinin tek tekneleri kapsadığını biliyorum bu nedenle referandumda 'Evet' diyeceğim.





YÖNETİMDE İSTİKRARA
İHTİYACIMIZ VAR


200 yıldır tarihin kırılmalarının yaşandığı bu coğrafyada tek umut olarak görülen ülkemizin yönetim kademelerinde istikrar sağlanmadığı sürece sürekli fundamentalist saldırılar devam edecek.






TEREDDÜTLER OLSA DA DEĞİŞİM MANTIKLI


Ülkemizin belki de tarihinin en zorlu günlerinden geçtiği aşikar. Böyle bir iklimde radikal değişikliklerle devlet adına savunma mekanizması oluşturma gayreti akıllıca sayılabilir ancak tereddütler de yok değil.



#Cumhurbaşkanlığı
#Referandum​
7 yıl önce