Erdoğan'a tam destek

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, aday olmayacağını açıkladığı 2019 cumhurbaşkanlığı seçiminde Recep Tayyip Erdoğan’ı destekleyeceklerini söyledi. Bahçeli, bir araya geldiği medya yöneticilerine önemli açıklamalarda bulundu:

Recep Tayyip Erdoğan bey ile ittifak konusunda ve siyasetin geleceği konusunda herhangi bir görüşmemiz olmamıştır. Bu konu, ileriki günlerde arzu ediliyorsa bir görüşme talebi olduğu takdirde görüşülür.

Bu sürecin (cumhurbaşkanlığı sistemi) anayasal desteklerini ve halkoyu desteklerini sağlayan partiler (AK Parti ve MHP) bir anlayışla hareket etmek durumundadır. Anayasayı değiştirip cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçmeye katkı sağlayanlar ‘Siyasi şartlar değişti; Türkiye şöyle oldu; ben şunu düşünüyorum..’ deme hakkına sahip değildir. Çok net ifade ediyorum, buradaki cümlem şudur: MHP cumhurbaşkanlığı adayı göstermeyecektir, MHP’nin genel başkanı cumhurbaşkanı adayı olmayacaktır.

Yenikapı diye başlayan bir ruhla, hareketle anayasada ve halk oylamasında beraber hareket ettiğimiz, bütün kurum ve kurallarıyla uygulamasına öncülük ve önderlik yapan partiyle beraber sonuç almanın Türkiye’nin hayrına olacağı inancındayız. Bunun manası şudur -daha net olarak ifade ediyorum: herhangi bir sebeple Sayın Recep Tayyip Erdoğan adaylıkdan vazgeçerse, başka türlü gerekçeler ortaya koyulur; ‘Ben böyle bir yola girmek istemiyorum’ derse kendisinin bileceği iştir; ama 7 Ağustos’ta başlatılan bir ruha MHP sadıktır.

Eğer yeni bir sürece girilmişse, bu sürecin başlama tarihi 3 Kasım 2019 olacaksa o zaman 2019’da MHP, cumhurbaşkanlığı seçimi veya milletvekilliği seçiminde bu yönüyle hareket edecektir. Düşüncemiz cumhur ittifakıdır. Bu, partileri ilgilendiren bir konudur. Eğer cumhur ittifakında büyük bir birlik, yani anayasa değişikliğinde veya halkoylamasındaki birliğin devam etmesi gözüküyor ise o zaman cumhurbaşkanlığının ittifakı da bu ittifak olur.

Başkaları gibi biz ‘aday olacağız’, sonradan ‘genel kurullarımızda tartışırız, isterlerse olabilirim’ gibi, kamuoyunu sekiz yapmaya çalışan ortama sürüklemeye de gerek yoktur. MHP, ittifak olursa ittifakla, olmazsa kendi partisi olarak milletvekilliği seçimlerine girer. Cumhurbaşkanlığı seçiminde ise Yenikapı ruhuyla hareket ederek Recep Tayyip Erdoğan’ı destekleme kararı alır. Bu kadar nettir.

Erken seçim doğru değil
Erken seçime karşı olduklarını vurgulayan Bahçeli, “Biz her zaman hedefteyiz, hedefte olmaktan da zevk duyarız. Birileri bizi hedef dışı tutarsa bizde arıza başlamış demektir. O bakımdan Türkiye’yi normalleşme süreci içerisinde, demokratikleşmeye katkı sağlayabilecek bir yolu bulmamız lazım. Erken seçim zaten doğru değil. İran karışıyor, Suriye şu, Türkiye bu. Böyle bir ortamda kim hangi erken seçimi düşünüyor? Hangi maksatla bunu düşünüyor, tartışılması lazım. Türkiye’nin normal sürece geçinceye kadar onu tartıştıracak bir yola sokmak doğru değildir” dedi.

MHP lideri, “Her türlü tartışmadan sıyrılmak için baraj yüzde 12 olsun. Başka türlü ne söylemiş olsam tartışacaksınız, MHP’yi yerden yere vuracaksınız. MHP’nin 12’nci büyük kurultayında ‘baraj 12’dir, yürüyün hedefe’ deme şansımız olur” diye konuştu. Sivillere yargı muafiyeti getiren düzenlemeyi de savunan Bahçeli, “Böyle bir 15 Temmuz ve 16 Temmuz sabahına kadar Türkiye’de ne olduğunu bilen insanlar olarak milli direnci ortaya koyan kalkışmaya dur diyen insanları gelecekte bir suçlayacak fırsatı kollamak ayıp bir şeydir. Acı bir şeydir” dedi.

‘11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün 2019 seçimlerinde aday olabileceği’ yorumları hatırlatılan Bahçeli, “Sayın Abdullah Gül bey AK Parti içerisinde özel ve önemli yeri olan şahsiyettir. Recep Tayyip Erdoğan bey ve parti kurucusu arkadaşlarla önemli çalışmalar içinde bulunmuştur. Kademe kademe yükselmiştir. Cumhurbaşkanı olmuştur. Türkiye’nin bugünkü konjonktüründe cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçiş sürecinin sağlıklı olmasında engelleyici anlayış içinde olmaması lazım. Gül’ün böyle bir süreçte aday olarak ortaya çıkması izah edilecek durum değildir, sağın solun dolduruşuna gelmemeli” dedi.

Cumhuriyetin 3’üncü evresi
Bahçeli, “Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi TBMM’de kabul edilmiştir. Sonra referanduma gidilmiştir. Referandumda kabul oyu çıkmıştır.
Ve şu an; cumhuriyetin kuruluş dönemi, 46 yılında çok partili hayata geçiş şimdi de cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi olarak cumhuriyet tarihinin üçüncü evresi oluşmuştur. Üzerinde itiraz söz konusu olmamalıdır” dedi. “Niye C ittifakı” diye soran Bahçeli, “‘Efendim C harfini niye kullandınız’. C’yi sulandırmak için ‘A’dan niye başlamadınız’ diyor. C’de bir sır varsa o da cumhurbaşkanlığı seçimidir. Kimse farklı farklı yorumlamaya girmesin” diye konuştu.

Bahçeli "1991 yılındaki ittifak ile TBMM’de temsil edilen partilerin oylarının ne olduğu belli olmadığı için Hazine yardımından da mahrum kalmışlardır. Bu tecrübeyi yaşayan biri olarak özellikle önümüzdeki yılları göz önüne aldığımız takdirde bir ittifak olacaksa bu yasal olmalıdır. MHP’nin barajı aşıp aşamama gibi meselesi yoktur. Türkiye’de barajın getirdiği sıkıntı her partide var. Bazı ittifakların normal olması isteniyorsa o zaman ittifak yapılabilsin, diyoruz. İttifak yaparken geçmiş dönemlerdeki kaygılarımızı dile getiriyoruz" dedi.

Bahçeli, “Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçildiği anda Milliyetçi Hareket Partisi ‘biz size şu kadar destek verdik şu kadar bunu yaparak bakanlık isteriz’ gibi bir ahlak dışı davranışın partisi olamaz. Bu kadar net söylüyorum. Cumhurbaşkanlığı seçiminde cumhurbaşkanı seçilecek kişi anayasaya göre yürütmeyi kendisi kurar nasıl kuracaksa kendisinin bileceği iştir. Destek verdik diye hala koalisyon devam edermiş gibi bir anlayışla sağdan soldan sarkmaları kabul etmez. MHP’nin hiçbir şart altında hükümetin oluşması sırasında bir talebi olmaz, bu talebi yapanlara karşı da çok sert cevap verir, ahlaksızlık olarak görür” dedi.