Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD’nin savunma sanayiini hedef alan yaptırımlarını Türkiye’nin “egemenlik haklarına aleni saldırı” olarak niteledi. CAATSA’nın ilk kez NATO üyesi Türkiye’ye uygulandığına dikkat çeken Erdoğan, “Bu nasıl bir ittifaktır, bu nasıl bir müttefikliktir?” diye sordu. Niğde-Ankara Otoyolu 2’nci kesiminin açılış törenine
katılan Erdoğan şöyle konuştu: Asıl amaç, ülkemizin savunma
sanayiinde son dönemde başlattığı atılımların önünü keserek
yeniden kendilerine bağımlı hale getirmek. Peki şimdi ne
olacak? Savunma sanayiimizi her bakımdan bağımsız hale
getirmek için dünkünün iki kat fazlasıyla çalışacağız.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD’nin
asıl amacın ülkemizin savunma sanayiindeki atılımlarının önünü kesmek olduğunu söyledi. “Bu karar ülkemizin egemenlik haklarına yönelik aleni bir saldırıdır. Bu nasıl bir ittifaktır, bu nasıl bir müttefikliktir” diye soran Erdoğan, “Bizi yolumuzdan çeviremeyecekler” dedi.
Niğde-Ankara Otoyolu 2’nci Kesim Açılış Töreni’ne Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nden canlı bağlantıyla katılan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, ABD’nin skandal yaptırım kararını değerlendirdi:
İçinden geçtiğimiz tarihi dönemde en büyük gücümüz birliğimiz, beraberliğimiz, kardeşliğimizdir. Her kim ki bunları hedef alarak bozgunculuk peşinde koşuyorsa tek amacı ülkemizin bu tarihi sıçrayışına engel olmaktır. Türkiye hedeflerine yaklaştıkça egemenlik haklarına sahip çıktıkça maruz kaldığı saldırıların çapı da arttı.
YAPTIRIMLARLA YOLUMUZDAN ÇEVİRMEYE ÇALIŞIYORLAR
Ülkemizle meşru rekabet zemininde mücadele edemeyenler tek taraflı yaptırım tehditleriyle bizi yolumuzdan çevirmeye çalışıyor.
Geçtiğimiz haftalarda gündemimizde Avrupa Birliği’nin yaptırım tehditleri vardı, dün de bir süredir gündemde olan Amerika Birleşik Devletleri yaptırımları açıklandı.
Çok net ifade ediyorum, bakınız 2017’den bu yana CAATSA konusunda hiçbir ülkeye Türkiye’den başka bu yaptırım uygulanmamıştır.
İlk defa bir NATO üyesi olarak ülkemize uygulanmaktadır. Bu nasıl bir ittifaktır, bu nasıl bir müttefikliktir?
Bu karar, ülkemizin egemenlik haklarına yönelik aleni bir saldırıdır. Kararın gerekçesi, Türkiye’nin Rusya’dan S-400 hava savunma sistemi alması. Peki Türkiye bu yola ne için başvurmuştur?
Çünkü ABD çok uzun zamandır kendi elindeki hava savunma sistemlerinin ülkemize satışına izin vermiyor.
Senato’da çıkan engellerin yanısıra bu sistemleri almak için istediğimiz şartların hiçbirini de karşılamayan Amerika biz ihtiyacımızı başka bir yerden karşıladık diye yaptırım silahını çekmiştir.
Önümüze konan Türkiye’nin S-400 alması ve bu sistemin hiçbir teknik izah getirilemeyen F-35’ler için paranın büyük bir kısmını verdiğimiz halde tehdit teşkil ettiği iddiası sadece bir bahaneden ibarettir. Asıl amaç ülkemizin savunma sanayiinde son dönemde başlattığı atılımların önünü keserek yeniden bizi kendilerine bağımlı hale getirmektir.
Şayet S-400 konusu olmasaydı başka bir gerekçeyle benzer yollara başvurulacağı anlaşılıyor. Peki şimdi ne olacak? Savunma sanayimizi her bakımdan bağımsız hale getirmek için dünkünün iki kat fazlasıyla çalışacağız.
Savunma Sanayii Başkanlığımız’ın projelerini hızlandıracağız, savunma sanayi firmalarımıza daha çok destek olacağız,
tıpkı daha evvel yaptırım kararı alınan bakanlarımıza yaptığımız gibi Savunma Sanayi Başkanımız İsmail Demir’e ve ekibine daha çok sahip çıkacağız. Kamu kurumlarımızla, vakıf şirketlerimizle, özel sektörümüzle yakın iş birliği içinde yolumuza devam edeceğiz.
Adımlarımızı hızlandıracağız
Türkiye’nin böyle bir durumla ilk defa da karşılaşmadığını, 1974’te Kıbrıs Harekatı’ndan sonra da yaptırıma tabi tutulduğunu anımsatan
Erdoğan, işte bu yaptırımın ardından bugünkü savunma sanayiinin temellerinin atıldığını kaydetti.
“Bugünkü yaptırım kararıyla da her alanda küresel liderlik seviyesine çıkacak bir savunma sanayii inşa etme yolunda adımlarımızı hızlandıracağız” diyen Erdoğan, şunları ifade etti:
“Hükümetlerimiz döneminde savunma sanayiine verdiğimiz önemin sebebi tam da böyle durumlarda ülkemizin ayakta kalmasını sağlamaktır.
Terörle mücadelemizi, sınır ötesi harekatlarımızı, savunma sanayi ürünleri ihracatımızı, yüksek teknolojiye dayalı her türlü araç ve gerecin tasarımını, yazılımını, üretimini kararlılıkla devam ettireceğiz.
Hamdolsun Türkiye artık bu tür yaptırımlarla kilitlenip kalma noktasını çoktan geride bırakmıştır.”
qSavunma sanayiinden yeni müjdeler alındığını, ASELSAN ve Roketsan tarafından geliştirilen ilk milli ve yerli hava savunma füze sistemi “Hisar-A+”nın envantere giriş öncesi son kabul testinin yapıldığını dile getiren Erdoğan, TÜBİTAK SAGE tarafından geliştirilen harp başlığı kullanılarak 11 Aralık’ta yapılan atışta, yüksek hızlı hedef uçağın uzak menzilde başarıyla vurulduğunu aktardı.
Erdoğan, normal şartlarda yurt dışından tedarik edilen bir parçaya ambargo uygulandığı için bu son testin birkaç ay geciktiğine dikkati çekerek, “Sonra ne oldu? Yerli parçayı kısa sürede geliştirdik, füzemize entegre ettik ve işte kısa bir gecikmeyle neticeye ulaştık. Bu zamana kadar gizli yaptırımlarla, dolaylı müdahalelerle engellemeye çalıştıkları bu işi yerli milli ürünlerle envantere almaya hazır hale getirdik” dedi.
“Hisar-A+ Füzesi”nin seri üretiminin hayırlı olmasını dileyen Erdoğan, füzenin test atışının kısa videosunun gösterimini izledi, füzenin hedefi tam isabetle vuruşunu alkışladı.
#ABD
#Türkiye
#Yaptırım
#Erdoğan