CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Ankara’dan başlayan yürüyüşüne katılan ve “darbeci oğlunun tahliye edilmesini” isteyen Veysel Kılıç’ın oğlunun darbe girişimi sırasında Boğaziçi Köprüsü üzerinde vatandaşlara kurşun sıkan şüphelilerden olduğu belirlendi. Babasına herhangi bir suçu olmadığını, tatbikata gittiğini söyleyen Hava Harp Okulu 3. sınıf öğrencisi Selahattin Kılıç’la ilgili yürütülen soruşturma henüz tamamlanmadı. Ancak, bir kısım Harp Okulu öğrencisiyle ilgili açılan dava dosyasında çarpıcı bilgiler yer aldı.
Dosyada yer alan bir tanık ifadesi darbe girişiminde yer alan Harp Okulu öğrencilerinin FETÖ’cü komutanlar tarafından emre itaat etmede sıkıntı çıkarmayacak kişiler olarak darbe girişimi için özel seçildiğine dikkat çekti. Dosyaya yansıyan bilgilere göre Hava Harp Okulu öğrencileri 10 Temmuz 2016’ya kadar Ramazan Bayramı izindeydi. Kampa ve paraşüt eğitimine gidecek olan 1, 2, 3. sınıf öğrenciler, 10 Temmuz 2016 Pazar akşamı Hava Harp Okuluna intikal etti.
Selahattin Kılıç’ın da aralarında bulunduğu 3. sınıf 143 öğrenci, paraşüt eğitimi için 11 Temmuz 2016 tarihinde Ankara’ya intikal ettirildi. Diğer 785 öğrenci ise 13 Temmuz 2016 Çarşamba günü Tatbiki Eğitim Kampına katılmak üzere Yalova Hava Meydan Komutanlığına götürüldü. Buradaki öğrenciler 15 Temmuz’da İstanbul’un dört bir yanını işgal etmek için Yalova’dan otobüslerle getirildi.
Darbe girişimine Yalova’daki Hava Meydan Komutanlığı’ndan katılan öğrencilerin bir kısmı Hava Meydan Komutanı Kurmay Albay Metin Yıldırım’ın emriyle otobüslere bindirilerek İstanbul’a gönderildi. Yıldırım’ın emriyle Dağıtım Takım Komutanı Kıdemli Astsubay Alaettin Mercan 20 bin adet G-3 piyade tüfeği fişeğini öğrencilere teslim etti. Bu öğrencilerden bir kısmı TRT’nin Ulus’taki binasını işgalde görev alırken, bir kısmı ise Beşiktaş Vodafone Arena, Digitürk Merkez Binası ve Atatürk Havalimanı’nı işgalde yer aldı.
Dava dosyasında yer alan tanık ifadeleri öğrencilerin özel olarak FETÖ tarafından seçildiğine işaret ediyor. Bu ifadelerden biri Teğmen Kenan Canlı’ya ait. Canlı, ifadesinde şunları anlattı: “İkinci filoda bulunan İsa isimli öğrenci bana filo ve kol komutanlarının bazı öğrencilerin isimlerini okuduklarını söyledi. Bu komutanların kimler olduğunu bilmediğini, isimleri okunan öğrencilerin hepsinin sessiz, sakin, disipline uyan, emre itaatsizlik etmeyecek öğrenciler olduğunu bana aktardı.”
Hava Harp Okulu öğrencileri ve komutanları hakkında hazırlanan ilk iddianamede, öğrenciler ve komutanlarının darbe girişiminden haberdar oldukları belirtiliyor. Dosyaya göre Hava Harp Okulu’nda görevli Astsubay Hayati Gültekin, Whatsapp yazışmalarında askeri öğrencileri motive etmek ve bilgilendirmek için çok sayıda mesaj attı. Bu mesajlar arasında, “Herşey Yolunda Arkadaşlar Kesinlikle Taviz yok.”, “Liderlik Zor Zamanlarda Gösterilir.”, “Yavaş Yavaş İlerliyoruz Halkı Galeyana Getirmişler”, “Yalova Nasıl”, “ Arkadaşlar İnsanların Vakti Olursa Bilgi Atar. Sürekli Soru Sorup Durmayın. Ne olduğunu anlamadık. Saçma Bi Ortam Var, Sonra Görüşürüz”,”Kardeşim Milleti Kandırmışlar Darbe Yapılıyor Diye” ifadeleri yer aldı. Dava dosyasına göre ise sadece bu mesajlar bile askeri öğrencilerin darbe kalkışmasından haberdar olduklarını, kalkışmada aktif rol üstlenmek için Yalova’dan İstanbul iline geldiklerini, kalkışmanın olumsuz yönde seyretmesi üzerine söylemlerini değiştirdiklerini gösterdiği yer alıyor.
Selahattin Kılıç’ın şüpheli olduğu Boğaziçi Köprüsü’nde gerçekleşen eylemlerle ilgili soruşturma, öğrencilerin, silahsız sivil vatandaşlara ateş ettiğini gözler önüne seriyor. Er Hüseyin Kaya ifadesinde, “Astsubay İbrahim Gül emrindeki erlere vatandaşlara ateş etmesi emri verdi. Erler kabul etmeyince, harp okulu öğrencileri de sivil halka ateş etmeye başladı” ifadelerini kullandı.
