Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 30'uncu Muhtarlar Toplantısında konuşma yaptı. Avrupa Birliği ile olan ilişkiler, terörle mücadele ve ekonomideki gelişmeleri değerlendiren Cumhurbaşkanı Erdoğan önemli mesajlar verdi. FETÖ ile mücadelenin kararlılıkla sürdüreceğini ifade eden Cumhurbaşkanı, Araştırma Komisyonu'na konuşan bazı kişilerin FETÖ tanımlarına da tepki gösterdi. FETÖ'nün son 10-14 yıl içinde oluşan bir örgüt olmadığına vurgu yapan Cumhurbaşkanı, "Siz de sorumlusunuz" dedi.
Cumhurbaşkanı, Avrupa Parlamentosu'na da tepki gösterdi. Türkiye'nin artık Avrupa Birliği'nde koşmak için sabrı ve takatı kalmadığını ifade eden Erdoğan, "Biz Avrupa'da ev misafir değil, ev sahibiyiz" dedi.
Dolardaki dalgalanmalara da dikkati çeken Erdoğan, "Dövizi silah gibi kullanarak Türkiye'ye diz çöktüremezsiniz" dedi. Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
"Geçtiğimiz günlerde bir parti milleti çıkmış. Neymiş, millet kendilerine destek vermiyormuş. Bugüne kadar milletin hayrına tek bir icraatı, hadi ondan vazgeçtim ağzından tek bir hayır söz çıkmayanlara milletimiz niye destek versin.
Türkiye'yi Batılı bir ülke olarak tanımlarsanız, eksik ifade etmiş olursunuz. Doğulu olarak tanımlarsanız yine doğru söylersiniz ama eksik ifade etmiş olursunuz.
Türkiye aynı zamanda bir Avrupa ülkesidir. 650 yılı aşkın süredir kesintisiz şekilde Avrupa'da medeniyetimizle varız, var olmaya devam edeceğiz. Biz Avrupa'da misafir değil, ev sahibiyiz. Bizi Avrupa'dan dışlamaya Avrupa Birliği ülkelerinin gücü yetmez. Biz, rahmetli Cemil Meriç'in muradını paylaşıyoruz. Ne diyor Meriç: Türkiye'nin 'kendi' kalması insanlığın bütün keşiflerinden faydalanarak, ihtişamlı mazisine layık bir istikbal inşa etmesi başlıca muradımdır. Mesele budur.
Bize ne verirseniz, bizden onu alırsınız. Bizim Avrupa Birliği'nin peşinden koşacak sabrımız ve takatımız kalmadı. Üzerimizde arım asırdır süren oyalamacanın yorgunluğu var. Türkiye'ye uygulanan çifte standardın yarın üye devletlerden birine uygulanmayacağının garantisi yok.
Batı ile olan ilişkilerimizi Doğu'ya, Doğu ile olan ilişkilerimizi Batı'ya alternatif görmüyoruz. Ortadoğu, Kuzey Afriak her şeyiyle bizim bir parçamız.
Bu örgütün üst düzey yöneticilerinin çoğu yurt dışına kaçtı. Niye kaçtınız? Demek ki suçlular. Bunu bildikleri için kaçtılar. Sığındıkları ülkelere, oralarda gördükleri hüsn-ü kabule baktığımızda durumu daha iyi anlıyoruz. O ülkelerin hepsi de suç ortağıdır. Hukukta buna yardım-yataklık denir.
Müttefik dediğimiz ülkeler tercihlerini Türkiye'den yana değil terör örgütlerinden yana kullanıyorlar.
Türkiye tek başına da kalsa terör örgütleriyle mücadelesini sürdürecek. Artık Haçlı zihniyeti tarih oldu. Bunu geri getirmeye mi çalışıyorsunuz?
Böyle bir ihanetin içine giren herkes hesabını verecektir. Şimdi bir Darbe Komisyonu. Bu komisyonda birileri gelip bazı şeyler söylüyor. Açık açık söylüyorum: Burada son 10 yılı, 14 yılı darbe komisyonunun icraatı içinde gösterme garabetinde olaylarını söylüyorum. Bu olay 40 yıllıktır. Bunları askeri liseden al harp okuluna varıncaya kadar teğmenliklerini dizdiğin zaman kaç yılda generallik seviyesine geliyor? Yoksa, bu iktidara fatura mı kesmeye çalışıyorsunuz? Bu faturanın baş amili, sizler; bu askeri liselerden FETÖ mensuplarını sizler yetiştirdiniz. Bunları görmezden geldiniz. Bu olayın içinde sizler de oldunuz. Şimdi de başkalarına fatura kesmeye çalışıyorsunuz.
Terör örgütleri kasım ayında şu bu olacak diye bir sürü dedikodu yayınladı. Ne oldu? FETÖ gibi PKK için de yolun sonu görünmüştür. Dokunulmazlık kalkınca Avrupa'ya gidip şikayet ettiler, dert başka. Onlar blöflerinin tutacağını sandılar. Dosyaları çok kabarık. Dokunulmazlıklar kalksın diyordunuz, şimdi niye ağlıyorsunuz?"
