Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon ile Dünya İnsani Zirvesi'nin kapanış konuşmasını yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklaması şöyle:
"Tel örgüler ve yükseltilmiş duvarlar bu sorundan sizi uzak tutamaz.12 milyon insanın yerinden edildiği kriz karşısında kimse iyi bir sınav verememiştir, birkaç ülke dışında. Bugün insani krizlere maruz kalan insanlar merhamet yoksunluğundan hayatını kaybediyor.
İnsani krizleri çözmek üye ülkelerin sorumluluğudur. Ev sahibi olarak işimiz burada bitmedi, sorumluluğumuz arttı.Ümidim ve beklentim zirvenin insani sonuçlara vesile olmasıdır. Mağdura el uzatmak insan olmanın gereğidir. Zirveye 173 ülkeden 9 bin ziyaretçi katıldı.
Dünyanın neresinde yaşarsak yaşayalım artık, hiçbirimiz kendimizi insani krizlerin etkilerinin dışında tutamayız. Buna, silahlı çatışmalardan terör saldırılarına, doğal afetlerden iklim değişikliğine kadar tüm insani krizler dahildir. Sınırlar, mesafeler, yükseltilmiş duvarlar, tel örgüler, bizi sorunlardan uzak tutmaya yeterli olmayacaktır. Bunun en son örneğini 6 yıldır süren Suriye krizinde hem de çok acı bir şekilde yaşıyoruz. Akdeniz'in azgın dalgalarının yuttuğu hayatlar, sahillere vuran masum çocuk bedenleri bu mesajı adeta bir tokat gibi insanlığın suratına çarpıyor.
Gelişmiş teleskoplarla, uydularla uzayın derinliklerini araştıran insanlık, hemen yanı başındaki acıları, sorunları, krizleri adeta görmüyor. Bu çarpıklığı düzeltmek için küresel vicdanı hayata geçirmeliyiz. Bizleri, çocuklarımızı, torunlarımızı ve insanoğlunun gelecekteki tüm nesillerini ilgilendiren bu sorunun çözümü için iki gün boyunca çalıştık. Şayet bu zirve vesilesiyle insanlığın ortak vicdanında küçük de olsa bir kıpırdanma sağlayabildiysek kendimizi başarılı olmuş sayacağız.
Merkel dışında G-7 ülkelerinin burada olmaması üzüntü verici. Afrika'daki tablo 'vicdan' diyor. Önümüzdeki hafta da Afrika'ya gideceğim. Turistik ziyaret için değil, çalışmalar için gidiyorum.
Suriye'de savaş durmadan insani yardımların yine faydası var. Suriye'nin kuzeyinde yeni bir şehir kurma önerimiz var Türkiye olarak. Bunu dünyadaki gelişmiş ülkelerin liderleriyle görüştüm. Herkeste şu endişe var; Bunun güvenliği ne olacak? Ben de diyorum ki, 'Uçuşa yasak bölgeler ilan ederiz ve güvenlik tedbiri alırız' diyorum. Yeter ki terör örgütlerinden korkmayalım, tümünün üzerine korkusuzca gidelim. Teröristler kadar cesur değilsek, insanlığın bağımsızlık mücadelesini veremeyiz.
Türkiye'ye 3 milyar avro desteği söz verildiği gibi yürümüyor. Ama Türkiye lütuf beklemiyor, dürüstlük istiyoruz. Türkiye'den kriter bekliyorlar. Bir yere kadar tahammül ederiz, sonra siz bilirsiniz. Böyle giderse Geri Kabul Anlaşması'na yönelik TBMM'den yasa çıkmaz. Burası Türkiye."