'Özbek Dilaver' adıyla bilinen Dilaver Azim, FETÖ’ye kaynak bulmak için işadamlarını yağmalayan, onları haraca bağlayan ve gerektiğinde de mafyayı organize ederek suç çetelerini FETÖ adına kullanan bir isim. Emniyet Genel Müdürlüğü’nün hazırladığı FETÖ şemasında ismi örgütün “Gayrimeşru işler imamı” olarak geçiyor. Bir süre önceye kadar İstanbul Bakırköy’de SPA ve fitness merkezi olarak işletilen binanın, FETÖ’nün emniyet, yargı, TSK ve istihbarat içine sızdırdığı militanların buluşma merkezi olduğu belirlendi.
Bilgisayar programcısı Ahmet Özdemir de Özbek Dilaver’in şirketlerinden birinde çalışanlar arasında. Azim’in çevresindeki insanlarla yaptığı toplantıları şu şekilde anlattı: Bakırköy Mado’da büyük bir yuvarlak masanın başında ben ve yaklaşık 7-8 kişilik bir grubun içerisinde Bakırköy Belediyesinden, Gümrük Müdürlüğünden birileri ve bir valinin oturduğunu gördüm. Her akşam Bakırköy Mado, Zeytinburnu Olivium AVM’deki Mado’da akşam toplantılarına katılmaya başladım. Toplantılara dahil olan insanların büyük bir çoğunluğunun devlet kurumları ile olan sorun ve taleplerini Özbek isimli şahsa bildiriyordu. Dilaver Azim de bu ilişki ve irtibatları Gülen grubu adına gerçekleştiriyordu.
FETÖ tarafından yağmalanan işadamı Orhan Eraslan’ı 2004'ten bu yana tanıdığını ifade eden Ali Rıza Erinci, “SPA merkezine ağırlıklı olarak vali, emniyet müdürü, savcı, hakim gibi üst bürokratlar ve iş adamları geliyordu. Ofise, Özbek isimli şahıs ile Emniyet Müdürleri Yakup Saygılı ve Mahir Çakallı isimli emniyet müdürleri de geliyordu. İş yeri Eraslan tarafından satın alındıktan sonra gözaltına alındım. Sorguda Özbek Dilaver tarafından şikayet edildiğimizi öğrendim. Dilaver Azim isimli şahsa Dilaver Bey şeklinde hitap etmediğimden dolayı Mahir Çakallı tarafından enseme sert tokat atıldı ve ifade sonlandırıldı. Tutuklandıktan sonra cezaevinde Eraslan bana cemaatin hala para istemeye devam ettiğini, verdiği takdirde çıkacaklarını kendisinin vermeyi düşünmediğini söyledi. “Tahliye olduktan sonra Eraslan aleyhine ifade vermem durumunda 100 bin dolar rüşvet teklif ettiler. Kabul etmedim. Dilaver Azim benimle görüşmek istediğinde tedbir amaçlı görüşmeleri kayıt altına almaya karar verdim. Dilaver Azim’in evine gittiğimde TMK 10. Madde ile Özel Yetkili Hakim Ömer Diken oradaydı.” Diken, Kumpas Balyoz davasının da hakimiydi.
2006'da FETÖ ile tanışan daha sonra ayrıldığını belirten Kamil Güzel, “Azim “Hizmet Hareketinin parası” diyerek Kaynak Holding'e teslim ediyordu. 2013'te ülkenin karışacağını cemaat ile ve İsrail bağlantılı olması nedeni ile zarar görmeyeceğini, 1 haftada Vali Selim Cebiroğlu ve Orhan Eraslan’ın gözaltına alınacaklarını söyleyerek bu şahıslar aleyhinde ifade istedi, kabul etmedim. Himmet vermeyen bir şahsı tutuklattılar. Azim Bakırköy Savcısı’ndan özel izin çıkartarak beni cezaevine gönderdi şahsın inadından vazgeçmesi için ikna etmemi istedi” dedi. Dilaver’in kullandığı telefonla ilgili hazırlanan HTS raporunda, Dilaver Azim ile FETÖ’nün üst yöneticilerinden Rahmi Bıyık, Barbaros Kocakurt, Bekir Baz, Ahmet Kirmiç, Ahmet Can, Süleyman Uysal, Reşit Haylamaz, İbrahim Kocabıyık, Ali Çelik, Osman Karakuş, Mustafa Muhammet Günay, Halit Esendir ve Mustafa Özcan’ın sık sık bir araya geldiği tespit edildi. Kendisini temize çıkarmak isteyen Azim, telefonlarının dinlendiğini bile bile FETÖ hakkında “F Tipi örgüt, Allah bunlara fırsat vermesin, Bunlar benden nefret ediyor” ifadeleri kullandı.