Polis Akademisi Başkan Yardımcısı Şafak Ertan Çomaklı'nın, Meclis'te 15 Temmuz Darbe Girişimini araştıran komisyona FETÖ'nün örgüt olduğunu anlatan ilk resmi belge olma özelliğini taşıyan önemli bir rapor sundu. Raporda, FETÖ'nün bundan 25 yıl önce de Polis Akademisinde örgütlendiği, himmet topladığı bilgileri yer aldı. Raporda, 1992'de “Fetullah Hocanın talebeleri” adlı örgüt şeklinden bahsedildiği ortaya çıktı. Son sınıftayken mesnetsiz iddialarla akademiyle ilişiği kesilen isimlerin FETÖ hakkında söyledikleri de raporlara yansıdı. O isimlerden Rafet Yılmaz, bu dönemdeki temel amaçların devlet kademesindeki belli kadrolara yeterli eleman yetiştirmek olduğuna dikkat çekerken, “Düzenin belli bir zemin oluşturulduktan sonra ihtilalle değiştirileceği bize anlatılmaktaydı” dedi.
Yılmaz, o dönemlerde gittikleri evde yaşananları ise şöyle anlattı: “Demetevler 12. Caddede bulunan evde İrfan Kayaönü ile birlikte gittik. Sonra o ayrıldı. Muharrem Susuz, Zeki Aygümüş, Ramazan Karagöz, İsmail Öztürk adlı Polis Akademisi öğrencileri vardı. İsmini belirtiğim arkadaşlarla birlikte Nurcuların bir gurubunu ismiyle temsil eden Fetullah Gülen'in şeriat konusundaki kasetini birlikte izledik. Gizlilik kurallarına son derece riayet ediyorlardı. Kaseti izlediğimiz sırada Polis Akademisi 4. Sınıflar sorumlusu Celalettin Martin geldi, bizi samimi bir havada kutladı, daha sonra Muharrem Susuz ve İsmail Öztürk'le özel görüşerek oradan ayrıldı.”
Her devrenin sorumlusu olduğunun altını çizen Yılmaz, “Öğrencilerden her ay 30 bin TL (o dönemin parasıyla) toplardı. Dışarıdaki şahıslardan da yardım geldiğini duyardık. Bizim devrenin sorumlusu İsmail Öztürk idi” dedi. Samanyolu Lisesinde yapılan toplantıdan da bahseden Yılmaz şunları söyledi: “İkinci sınıf öğrencilerinin katıldığı toplantıda, Celalattin Martin, Mustafa Eleman da vardı. Ankara Atatürk Anadolu Lisesinde Din Öğretmeni olduğunu öğrendiğim Kemalettin Hoca geldi. Konferans verdi, Fetullah Hoca'dan bahsetti zayıfı olmayanlara video kasetlerinden armağan etti. Zayıfı olanlara 20 bin liraya kadar para cezası verdi.”
Akademideki kadrolaşmadan da bahseden Yılmaz, “Prof. Ali Şafak, Yrd. Doç. Dr. Remzi Fındıklı, Öğretim Görevlisi Cihan Yamatoğlu, Ali Tekçe, Ahmet Karaaslan, İsmet Toprak, İhsan Bal, Muhittin Karakaya, Rıfkı Kaymaz, Bilal Çoşkun, İbrahim Okatan, Emniyet Müdürü Adem Özçetin bu grup içindeydi. Bunlar açık bir biçimde derslerde mevcut Türkiye Cumhuriyeti kanunlarının ve nizamlarının derme çatma olduğunu empoze ediyorlardı” dedi.
Raporda, FETÖ'nün polis akademisi ve polis okulları yerleştirdikleri militanları Ankara'nın yedi semtinde kamufle edilen evlerde eğitim verdiği belirtildi. Örgüt üyelerinin deşifre olmamak için telefon irtibatını asgari düzeyde tuttukları, önemli haberleşmelerde 'kurye' kullandıkları da rapora yansıdı. Yurtta kalanların okuldaki FETÖ'yü yöneticiler aracılığıyla sahte raporlarla aileleri Ankara'da oturuyormuş gibi göstererek hafta sonları örgüt evlerinde toplandıkları bilgilerinin yer aldığı raporda, şu hususlar dikkat çekti:
Örgütün dikkat çekmemek için militanlarına cihat ortamında olduklarını söyleyerek öğlen ve ikindi ile akşam ve yatsı namazlarının cem adı altında birleştirilerek kılınması talimatı verdiği ifade edilen raporda, örgütün militanlarına kendi yurtlarının altında karate kursları düzenleyerek yakın dövüşü öğrettikleri kaydedildi. Sınıf ve okul imamlarının aynı okuldan olmasına karşın örgüte karşı asıl sorumluların başka okullardan seçildikleri belirtilen raporda, FETÖ militanlarının hafta sonları sınıf imamlarının belirlediği adreslerde 5-6 saatlik eğitim çalışmasına katıldığı ifade edildi.
