Biz de bunu istiyoruz Trump

Rahip Brunson'ı bahane ederek Türkiye'ye yönelik hasmane tutumunu ısrarla sürdüren ABD Başkanı Donald Trump, kabine toplantısında Türkiye yönetimine atıfla ''İyi bir dost olmadıklarını kanıtladılar" ifadelerini kullanarak gerilimi tırmandırma çabasını sürdürdü. Trump, Twitter'dan da, "Türkiye uzun yıllar ABD’den yararlandı. Şimdi, ülkemizi büyük bir vatansever olarak temsil eden ve muhteşem biri olan rahipi tutuklu tutuyorlar. Masum bir adamın bırakılması için hiçbir şey ödemeyeceğiz, Türkiye ile ilişkilerimizi azaltıyoruz” mesajı paylaştı.

ÜLKE İÇİN BİR FIRSAT

ABD yönetimi Türkiye'ye dönük düşmanca tavrını dozajını artırarak devam ettirirken, Türkiye kamuoyu, bu durumun lehimize olabileceği görüşünde. NATO'ya girişin ardından tamamen ABD güdümlü olarak belirlenen politikaların sona erdirilmesi için yaşanan krizin Türkiye'nin bağımsız politikalar üretmesi için bir fırsat olduğu değerlendiriliyor. ABD ile Türkiye arasındaki ilişkilerin sıklaşıp yoğunlaşmasından Türkiye her zaman zararlı çıktı.

DARBELER PEŞPEŞE GELDİ

“Stratejik ortaklığın” hiç sorgulanmadığı dönemde, arkasında ABD’nin olduğu 12 Eylül darbesi yapıldı, 1971 muhtırası verildi. Ardından 28 Şubat darbesi geldi. ABD eliyle 15 Temmuz 2016’da darbe ve işgal teşebbüsüne maruz kalan Türkiye, bugünlerde Trump’ın ekonomik saldırısına karşı milletçe savaş veriyor. ABD yönetimi, Türkiye ile krizi tırmandırmak için, İzmir'de rahip olarak görev yapan ancak emekli bir askeri istihbaratçı olduğu ortaya çıkan Andrew Brunson'ın casusluktan tutuklanmasını bahane ediyor. ABD yönetimi Brunson dışında, 15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili oldukları için tutuklu bulunan 15 kadar ABD vatandaşının da serbest bırakılmasını talep ediyor. ABD, Türk heyetin önüne FETÖ'cü teröristlerin tahliyesi talebini de koymuştu. Bu kişiler arasında NASA uzmanı Serkan Gölge, ABD'nin Türkiye'deki temsilciliklerinde çalışan Hamza Uluçay ve Metin Topuz da bulunuyor.

TÜRKİYE'Yİ HEDEF ALDI

Türkiye'nin ihraç ettiği çelik ve alüminyuma vergi getiren ve daha sonra krizi derinleştirmek için bu vergiyi ikiye katladığını duyuran ABD yönetimi, rahip Brunson üzerinden Türkiye'yi hedef almayı sürdürüyor. Önceki gün toplanan kabine toplantısında Trump, yine Türkiye'yi hedef alan açıklamalar yapmayı sürdürdü.

'ÖZKAN'I BEN BIRAKTIRDIM'

Trump, İsrail'in serbest bıraktığı Ebru Özkan'a atıfla, ''Erdoğan bir kişinin salıverilmesi için benden yardım istedi, onun için o kişiyi çıkarttık. Harika pastörümüzü ise tutmak istiyorlar. Bu doğru değil, adil değil" dedi.Türkiye yönetimine atıfla ''İyi bir dost olmadıklarını kanıtladılar. Orada muhteşem bir Hıristiyan rahip var. O masum bir adam'' diye devam eden Trump, Hazine Bakanı Steven Mnuchin'den yaptırımların artırılmasını istedi. Mnuchin de, yeni yaptırımlara hazır olduklarını söyledi.

Kabinede Evanjelik gösteri!
ABD Başkanı Trump’ın Beyaz Saray’da yaptığı kabine toplantısının, Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’nun ettiği dua ile başlaması dikkati çekti. Amerikan medyasının da takip ettiği toplantıda Trump, bakanlara teşekkür ettikten sonra, "Toplantıya Pompeo'nun duasıyla başlayacağız." diyerek sözü Dışişleri Bakanına bıraktı. Pompeo ise “Askerlik günlerinde sıkça okuduğu bir duayı okuyarak toplantıya başlamak istediğini” belirtti.
EY TANRI BABAMIZ...
"Ey Tanrı, babamız, ey insanın kalbini arayan, samimiyetine ve gerçeğe yaklaşmamıza yardım et" sözleriyle başlayan duasında Pompeo'nun "Dürüstlükte ve temiz düşüncede iktidarımızın gücünü arttır" şeklindeki sözleri dikkati çekti. ABD Başkanı Trump dindar biri olarak bilinmese de başta Başkan Yardımcısı Evanjelik Mike Pence olmak üzere kabinedeki bazı isimlerin dini ritüellerini medyanın önünde de yapmaları kamuoyunun dikkatini çekiyor.

Twitter'dan saldırdı

Trump, Twitter hesabından paylaştığı mesajla yine Türkiye’ye saldırdı. Trump yazdığı tweette, “Türkiye uzun yıllar ABD’den yararlandı. Şimdi, ülkemizi büyük bir vatansever olarak temsil eden ve muhteşem biri olan rahipi tutuklu tutuyorlar. Masum bir adamın serbest bırakılması için hiçbir şey ödemeyeceğiz, Türkiye ile ilişkilerimizi azaltıyoruz” ifadeleri yer aldı. Trump Beyaz Saray’ın önünde gazetecilere yaptığı açıklamada ise, “Bir dost gibi davranmadılar. Ne olacağını göreceğiz. Pastör Brunson harika bir insan. Casus diye uydurma bir suçlama yönelttiler ve o bir casus değil. Şu anda yargılanıyor, tabii buna yargılama diyebilirseniz. Çok uzun süre önce Pastör’ü geri vermeliydiler ve bence Türkiye çok çok kötü davrandı, daha bu iş bitmedi. Oturup bunu kabul etmeyeceğiz, insanlarımızı alıkoyamazlar, dolayısıyla ne olacağını göreceğiz” diye tehditlerini sürdürdü.

İntikam yemini gibi

Beyaz Saray sözcüsü Sarah Sanders, Brunson’ı bırakmamakla suçladıkları Türkiye’nin tutumu için, intikam yemini izlenimi veren, “Bu yönetim tarafından unutulmayacaktır” ifadelerini kullanmıştı. Benzer bir tehdit de, Başkan Yardımcısı Mike Pence’ten de gelmişti. Trump, bir hafta önce de Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın, ‘Yeni Ekonomi Modeli Tanıtım Toplantısı sırasında “Türkiye’ye ilişkilerimiz şu anda iyi durumda değil” şeklinde tweet atarak, piyasaları etkilemeye çalışmıştı. Amerikalıların bir bölümü, Trump’ın Brunson ile ilgili açıklamalarının Kasım ayı seçimleri yaklaşırken medya ile yaşadığı anlaşmazlık, göçmen politikalarındaki başarısızlığı ve Rusya ilişkileri gibi sorunlarda dikkatleri kendisinden uzaklaştırmak ve beyaz Hristiyan seçmenin desteğini toplamak olduğu görüşünde birleşiyor.

Teröristlere silah vermek dostluk mu?

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, 10. Büyükelçiler Konferansı kapanışında ABD Başkanı Trump'ın sözlerine yönelik açıklamalarda bulundu. Çavuşoğlu, Trump'ın 'Türkiye'nin iyi bir dost olmadığına' yönelik sözlerine "ABD gerçek dostun kim olduğunu göremiyor. Bizim yanlış bir davranışımız olmadı. Biz ABD'ye saldıran teröristleri desteklemedik. Terör örgütlerine binlerce tırlık silah vermek mi gerçek dostluk, devam eden yargı süreci mi? Dostane yaklaşırlarsa bu gerginliğe de gerek yok. ABD bu işlerin kovboy filmi olmadığını görmesi lazım" cevabını verdi.

TÜRKİYE’YE KARŞI PKK’YI DESTEKLİYOR

Çavuşoğlu şöyle devam etti: İki büyük ülke ve ilişkileri iyi olması gereken iki büyük ülke ama birbirimize saygı duymayı öğreneceğiz. Saygı baskıyla olmaz, saygı yaklaşımla olur. ABD ile olan sorunlarımızı çok kolay çözebiliriz ama ABD'nin şu anki anlayışıyla değil." “Stratejik ortak” ABD, 40 yıl boyunca ülkemizi, NATO silahlarıyla donattığı PKK üzerinden vurdu. Türkiye’yi parçalamak için güneyde oluşturmaya çalıştığı terör koridoru için aynı PKK’ya binlerce TIR dolusu ağır silah vermeye devam ediyor.Taşeron terör örgütü DEAŞ’ı da her fırsatta Türkiye’ye karşı bir aparat olarak kullanıyor.

Brunson seçim malzemesi

İngiliz Financial Times gazetesi, ABD Başkanı Donald Trump’ın papaz Andrew Brunson’ı seçim malzemesi olarak kullandığını yazdı. Gazete, Trump’ın 8 Kasım’daki Kongre seçimleri için Evanjeliklerin desteğinin peşinde olduğunu belirtti. Financial Times’da “Trump Türkiye ile anlaşmazlığı Evanjelikleri toplamak için kullanıyor” başlıklı bir makale yayımlandı. Trump’ın Brunson’ın serbest kalması için baskı yaparken, Evanjeliklerin de Trump’ın bu çabalarından övgüyle söz ettiği belirtilen makalede ABD Başkanının da bu durumu görerek 8 Kasım’daki Kongre seçimleri için krizden çıkar sağlamaya çalıştığı ifade edildi. Makalede görüşlerine yer verilen düşünce kuruluşu Brooking Enstitüsü’nden Amanda Sloat, “Brunson konusu, Cumhuriyetçilerin tabanındaki Evanjelikler için bir ‘hassasiyet noktası’. Çünkü Müslüman çoğunluğa sahip bir ülkede tutulan Hristiyan bir rahibiniz var” ifadelerini kullandı.

3. kez ret

Uzun yıllardır Türkiye'de görev yapan ve 15 Temmuz 2016 darbe girişimiyle bağlantılı, FETÖ, PKK destekçisi olduğu ve casusluk faaliyeteri belirlenen Brunson, 2 yıl tutukluluğun ardından ev hapsine çıkarıldı.

AVUKATI YİNE AYNI CEVABI ALDI

Hakkında 35 yıl hapis istenen rahibin tamamen serbest bırakılmadığı gerekçesiyle Türkiye'ye yaptırım uygulamaya başlayan Trump'ın Başkan Recep Tayyip Erdoğan'a 15 Ağustos'a dek mühlet verdiği iddia edilmişti. Ardından Brunson'ın avukatı İsmail Cem Halavurt, İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesine verdiği dilekçeyle, müvekkili hakkındaki 'ev hapsi ve yurtdışı çıkış yasağı' kararına 3 kez itiraz etti. Mahkeme avukatın itirazını dün üçüncü kez reddetti.

İşgal hazırlığı ortaya çıkmıştı

İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı 52 sayfalık İddianamede yer alan bilgilere göre, ABD’nin Ankara’daki büyükelçisi Frank Ricciardone olduğu dönemde, Türkiye'deki akaryakıt istasyonları, demiryolları hatları ve demiryolları çalışanları hakkında istihbarat toplandığı, Brunson'ın faaliyetlerinin Türkiye'nin işgali için istihbarat çalışması olduğu ortaya çıkmıştı. ABD'li emekli askerlerden oluşturulan ve içerisinde Brunson'un da yer aldığı grubun, olası işgal ve kaos ortamlarında yararlanmak amacıyla Türkiye’deki benzin istasyonları ve demiryolları hakkında bilgi toplamaya dönük çalışmalar yaptığı tespit edilmişti. İddianamede Amerikan istihbaratının Devlet Demiryolları’nda (TCDD) çalışan 700-800 görevlinin kimlik bilgileri ile ilgilendiği aktarılmıştı.