|

Bir Ladin öldürüldü, Bin Ladin'in görevi hazır!

00:00 - 4/05/2011 Wednesday
Güncelleme: 10:15 - 4/05/2011 Wednesday
Yeni Şafak
Bir Ladin öldürüldü, Bin Ladin'in görevi hazır!
Bir Ladin öldürüldü, Bin Ladin'in görevi hazır!

Yeni Şafak Gazetesi Yazarı Fatma Barbarosoğlu, bugünkü köşe yazısında "Bir Ladin öldürüldü, Bin Ladin'in görevi hazır!" diyor.


İŞTE BARBAROSOĞLU'NUN YAZISI:


Bir Ladin öldürüldü, Bin Ladin'in görevi hazır!

Her şey güzel olacak diye bir cümle kurmaya; kurduğum cümleye kendimi inandırmaya çalışıyordum.


1 Mayıs hasarsız geçmişti. Güneş gökyüzünden yeniden el ediyordu. Havada latif bir sümbül kokusu. Her şey güzel olacak diyordum.


Her şeyin güzel olacağına neden kendimi inandırmaya uğraştığımı bulmaya çalışıyordum bir taraftan.


Derken hatırlayıverdim. Rüya görmüştüm. İçimi ürperten bir rüya.


Uzun yıllar aynı rüyayı gördüm. Dişim çıkıyordu. Ne zaman dişim çıksa bir ölüm ile karşılaşıyordum. Kan rüyayı bozar derler. Dişim bazen kanlı çıkıyordu ama rüya bozulmuyor üç gün içinde bir ölüm haberi alıyordum.


Rüya görmekten korkar hale geldim. Bir gün rüyamda Allah'ım içinde diş olan rüyaları benden al diye dua ettim.


Uyandığımda; içim genişlemiş olduğuna göre bundan sonra rüyamda artık dişim çıkmayacak diye düşündüm.


Yıllardır rüyamda diş görmüyordum.


Derken pazartesi sabahı her şey güzel olacak diye cümle kurmaya çalışırken, kurduğum cümleye inanmaya çalışırken hatırlayıverdim. Hayırdır inşallah. Yıllar sonra bu defa dişim çıkmamıştı ama dişim kırılmıştı.


Rüyamda dişimin kırıldığını hatırladığım dakikalarda radyodan o haberi duydum. Usame Bin Ladin Pakistan'da öldürüldü.


Gün boyu yorumcuları dinledim. Mahir Kaynak Usame Bin Ladin ölmedi. O zaten yoktu. Öldürülen bir imajdır dedi.


ABD yetkilileri kız kardeşinden alınan DNA örnekleri ile Bin Ladin'in cesedinin teşhis edildiğini söylüyor.


İslami usullere göre cesedin 24 saatten fazla beklemesinin mümkün olmamasından dolayı Bin Ladin'in cesedinin kefenlenerek okyanusa bırakıldığı bilgisini lütfediyor yetkililer. İslam Dünyası'na karşı olmadıklarına ikna etmek için "zarif" bir dil kullanıyorlar. Okyanusa attık demiyorlar mesela, suya gömdük diyorlar.


İslami usullere göre... Hangi usullere göre? Mezarsızlık ne zamandan beri İslami usul oldu!!!


Ama elin adamına ne diyeceğiz!


Tevafuk bu ya, "İslami usullere göre", 24 saatten fazla bekletilemeyeceği için Usame Bin Ladin'in cesedi suya bırakıldı haberinin internet sitelerinde yorumlandığı saatlerde, Yeni Şafak gazetesinde; Abdülkadir Selvi'nin yeni çıkan kitabı, Siyasette Said Nursi Tartışması/Ateşten Yıllar'a dair çarpıcı bilgiler yer alıyordu.


ABD yetkilileri belli ki Türkiye'nin Bediüzzaman'ın naaşına yaptıklarını kopya çekmişti. Müslüman bir ülke onca sevilen bir İslam âlimine mezarsızlığı reva gördükten sonra; ABD'nin en baş düşmanı ilan ettiği Bin Ladin'e bir mezar bağışlamasını beklemek olmaz değil mi?


Olur esasında. İngiltere, Kraliyet düğününden şu kadar kâr elde etmiş iken; ABD yetkilileri neden "dini turizm" ile borçlarını kapatmayı akıl etmemişti. Dini turizm nereden mi çıktı? Yetkililer Bin Ladin'e hiçbir ülkenin bir avuç toprak bağışlamayacağı "gerçeğinden" hareketle okyanusu uygun gördüklerini söylüyordu ya!


Bu durumda ABD, münasip bir yeri Bin Ladin'in merkezi kılar, hem bir taraftan gelen gidenin şeceresini çıkarır hem de "turist" kazanmış olurdu.


Mahir Kaynak, Bin Ladin değil, ölen imajıdır diyor ya. Esasında Dudayev'den bu yana hiçbir liderin ölmesine izin verilmediğini hatırlatmak isterim. Daha birkaç gün önce Saddam'ın yaşadığına dair haberler dolaşıyordu internet sitelerinde.


Zaten ne hikmetse Saddam ya Suudi Arabistan'da balkonda görüntüleniyor ya telefon bağlantısı kuruyor. Velhasıl bir şekilde "burada" olmaya devam ediyor.


ABD; seyircilerine saygı duymayan kötü bir yönetmen olarak, sahneye koyduğu oyunlarda sıradan bir mantık yürütmeyi bile açıkta bırakacak işler yapadursun...


Onun yaptığı, bu inandırıcılığı az eylemlere, dünya liderleri sevinçle koşa dursun. Kimisi Obama'nın gözlerinden, kimisi ayaklarından öpe dursun.


İslam âlemi ağlasın. İslam'ın önüne terör sıfatının getirilmesine ağlasın. En çok da kötülüğe eliyle, diliyle, kalbi ile buğzedemediği için ağlasın. Kuklaların kahramanlığına, kahramanların kukla oluşuna ağlasın.


Ağlayalım.


Çocuklarımızın çocuk olamayışına ağlayalım. Gençlerimizin idrak edemedikleri gençliğine ağlayalım.


Ad koyanlar adını, "Arap Baharı" koydu diye sahiden bölgeye bahar geliyor sanıp, gözümüzdeki yaşlarla uykuya dalalım.


Dedeleri Kaddafi olan çocukların masumiyetini idrak edemeyen yüreğimiz için ağlayalım.




13 years ago