Başbakan Binali Yıldırım, TRT canlı yayınında gazetecilerin gündeme dair sorularını yanıtladı. Yıldırım, Fırat Kalkanı Harekatı, anayasa değişikliği konusu ve ekonomik gelişmeler hakkında önemli açıklamalarda bulundu.
Başbakan Yıldırım'ın konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:
El-Bab kuşatılmış durumda, dün gece bir hava saldırısında 3 askerimiz şehit oldu, 10 yaralımız var. Konuyla ilgili Genelkurmay Başkanlığımızın muhataplarıyla gerekli askeri temasları devam ediyor. Nereden kaynaklandı, nasıl kaynaklandı, tekrarı olmaması konusunda da en kesin ve net şekilde uyarılar yapıldı muhataplara.
Suriye'nin toprak bütünlüğüne karşı bir düşüncemiz yok. Halep'e yürümek gibi bir hedefimiz yok. Hedefimiz DEAŞ ve PYD/YPG gibi PKK'nın yeni versiyonlarının bölgede oluşturacağı istikrarsızlığı ortadan kaldırmaya yöneliktir.
AB'de yaşanan gelişmeler Türkiye kamuoyundaki gerçek durumu yansıtmıyor. AB ülkelerini PKK ve FETÖ örgütleri zehirliyor. AB ile ilişkilerin kopması Türkiye'ye zarar verir ama Avrupa'ya daha çok zarar verir. Başkalarının ayar vermeye çalışması Türkiye'nin hiç hazzetmediği bir şeydir. Kendi kararını kendisi veren bir ülkeyiz. Türkiye olmasa mülteciler Avrupa'yı istila edecekler, Avrupa bunu görmeli.
Şanghay ile işbirliği AB'ye alternatif değil. Bu bir tehdit değil, Avrupa'ya karşı bir meydan okuma da değil. Burada karşılıklı irade var. Uzakdoğu ülkeleri, Çin, Rusya, Orta Asya ülkeleri bunlar, ilişkilerimizi hem siyasi hem ekonomik olarak geliştirmek istiyorlar, biz de geliştirmek istiyoruz. Olay bundan ibaret. Yoksa 'AB olmazsa Asya birliği olur' gibi bir zorunlu tercih peşinde değiliz, bunun böyle görülmesinde fayda var.
ABD'de Donald Trump'ın başkan seçilmesi ile bütün ekonomik ezberler bozuldu.
Faiz arttırımını biz tercih etmiyorduk ama Merkez Bankası kendi kararını verdi. Sermayeye bir kısıtlama yok. Özel sektörün sıkışık anlarında onların yanında olmak durumundayız. Piyasada döviz ve Türk lirası bakımından herhangi bir sıkışıklık söz konusu değil, her şey planlandığı gibi gidecek. Milletimiz rahat olsun tedbirler alınıyor.
FETÖ, 15 Temmuz'da altın vuruşunu yapamadığı için şu an ekonomik operasyon yapıyor. Türkiye'nin itibarını kötüleştirmek için her türlü hainliği yapıyorlar.
Bundan sonra devlet sözleşmeleri Türk Lirası ile yapacak. Kendi paramıza hak ettiği itibarı önce biz göstermeliyiz. Vatandaş da sözleşmelerini TL ile yapsın istiyoruz.
Öngörülen bir rejim değişikliği değil sistem değişikliği. Bizim öngördüğümüz model; Cumhurbaşkanının partili olarak seçime girmesi ve partiyle ilişiğinin devam etmesi. Başkan yardımcısı bir de olabilir iki de, henüz karar verilmedi. MHP ile ortak kararımız sistemin adının Cumhurbaşkanlığı olması. Ocak ayı sonuna kadar Meclis'teki çalışmayı tamamlayacağız.
Cumhurbaşkanı ve Meclis 5 yıl için seçilecek. Türkiye'de tek başına iktidar çıkaran siyasal bir sisteme ihtiyaç var. Cumhurbaşkanlığı ve Meclis seçimleri aynı anda 2019'da yapılacak. O tarihe kadar katiyen bir erken seçim yok. 2019'dan sonra fiilen yüzde 100 cumhurbaşkanlığı sistemi uygulanacak ama bu arada geçiş süreci tamamlanmış olacak. Yüzlerce, binlerce mevzuat yenilenecek.
Emeklilere promosyon konusunu yıl sonuna kadar bir sonuca bağlayacağız. Borçların yeniden yapılandırılmasında süre uzamayacak, 25 Kasım son gün.
2019 yılına sabahçı-öğlenci bitecek tam güne geçilecek. Okul öncesi eğitimi mecburi hale getireceğiz.
