Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, ABD Adalet Bakanı Jeff Sessions'a eski Halk Bankası Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla'nın yargılandığı davaya ilişkin mektup gönderdi.
Gül, mektubunda, Türkiye'nin, terörle mücadele konusunda uluslararası yükümlülüklerini yerine getiren bir ülke olduğunu belirtti.
Türkiye'nin, kendisine ve uluslararası topluma yönelik güvenlik tehditleri ve tüm terör örgütleriyle mücadele ettiğine işaret eden Gül, muhataplarından da aynı hassasiyeti ve samimiyeti göstermelerinin beklendiğini bildirdi.
ABD'nin, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) elebaşı Fetullah Gülen'in ve örgüt üyelerinin sığınağı haline gelmiş olmasının ülkeler arası ilişkilere ve terörizmle mücadelede uluslararası işbirliği perspektiflerine gölge düşürdüğünü ifade eden Gül, mektubunda, "Fetullahçı Terör Örgütü’nün lider ve mensuplarının, sorumlu oldukları eylemler nedeniyle yargılanmak üzere iadelerini sabırsızlıkla beklerken, bu beklentinin karşılanması şöyle dursun, onların tezlerine, söylemlerine ve Türkiye'de tamamlayamadıkları gayrimeşru çabalarına sahip çıkılmasını ikili ilişkilerimizle bağdaştıramıyoruz." ifadesini kullandı.
Gül, söz konusu yargılamada Türkiye'nin iç meselesi olan siyasi konuların tartışıldığını ve gerçek olmayan hususların gerçek gibi yansıtıldığını belirtti.
Hakkında yakalama emri bulunan Korkmaz'ın, FETÖ üyeliği ile "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçlarından İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılandığını aktaran Gül, adli makamlar tarafından Korkmaz'ın iade edilmesi amacıyla geçici tutuklanmasının talep edildiğini ifade etti.
Gül, iadesini bekledikleri Korkmaz'ın, duruşmada kendisini Türkiye'deki hukuk dışı operasyonların (17-25 Aralık soruşturmalarının) merkezi figürü olarak takdim ettiğini hatırlattı.
Korkmaz'ın Türkiye'deki savunmasını ise "bu soruşturmalardan haberi dahi olmadığı, soruşturmayı yürüten birimden başka bir büroda görev yaptığı ve hiçbir evrakta imzasının bulunmadığı" iddiaları üzerine kurduğunu bildiren Gül, mektubunda şu değerlendirmelerde bulundu:
Söz konusu soruşturmayı yürüten eski Başsavcının, davanın hakimi Richard Berman'ın yargılama başlamadan önce ve sonra yaptıkları açıklamalarının, bu kişilerin FETÖ mensuplarıyla dahil oldukları ilişkiler ağının, bu davanın içeriği ve hukuki gerekçelerinin de önüne geçtiğine dikkati çeken Gül, bu gelişmeler karşısında, ABD mahkemelerinin saygınlığı, tarafsızlığı ve bağımsızlığı konusunda Türk kamuoyunda derin bir şüphe oluştuğunu vurguladı.
"27 Kasım 2017'de jürili duruşmaları başlayan söz konusu davaya ilişkin olarak, sizden yetkiniz dahilinde konuya müdahil olmanızı ve böylesine hassas bir davada, hukuka aykırılıkların önlenmesi ve adil bir yargılamanın tesis edilebilmesi açısından desteklerinizi rica ediyorum. Türkiye Cumhuriyeti devletine kastetmiş bir terör örgütünün bu davayı yönlendirme ve kullanma çabalarını, ülkelerimiz arasındaki son derece değerli ittifak ilişkisine tercih etmeyeceğinize, ilişkilerimiz üzerinde telafi edilemeyecek sonuçlar doğurmadan gerekli tedbirleri alacağınıza inanmak istiyorum. Keza, ikili ilişkilerimiz ve adli işbirliği anlaşmamız temelinde, kaçak FETÖ lideri ve mensuplarının ülkemize iadeleri hususunda gerekli duyarlılığın gösterilmesini bekliyorum."