Ortadoğu ve Afrika'da iki yüzlü politikalarla iç savaşlara ve yıkımlara sebep olan ve insan hakkı ihlallerine göz yuman Avrupa ülkeleri, bu savaşların insani yükünü omuzlayan Türkiye'yi yalnız bıraktı. Oysa rakamlar, Avrupa'yı büyük bir sosyal ve siyasi felaketten Türkiye'nin koruduğunu gösteriyor.
Afrika, Irak ve Suriye'deki iç savaş nedeniyle 3 milyon 500 bin mülteciyi barındıran ve bugüne kadar 25 milyar dolar harcayan Türkiye'ye karşı AB'nin iki yüzlü politikaları Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın “Sınırları açarız” açıklamasıyla yeni bir boyut kazandı.
Göçmen akınından endişe duyan Avrupa ülkelerini tam anlamıyla Türkiye koruyor. Suriye'de savaşın başladığı 2011 yılından bu yana açık kapı politikasıyla mültecilere kucak açarak savaşın yükünü omuzlayan Türkiye, tüm yalnız bırakılmaya rağmen Suriyeliler için devleti ve sivil toplumuyla birlikte 25 milyar dolara yakın para harcadı.
İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğü tarafından 2015 yılında yayınlanan Göç Raporu'na göre Türkiye'ye kara, hava, deniz ve demiryolu ile giriş yapan yabancıların geçmiş yıllara ait sayılarında genel bir artış mevcut. Türkiye sadece 2015 yılında 422 bin 895 yabancıya kısa süreli ikamet izni verdi. Bu kişilerin tamamı sanıldığının aksine Suriyelilerden oluşmuyor. Raporlara 2005 ile 2015 yılları arasında çeşitli sebeplerle Avrupa'ya gitmek isteyen 643 bin 397 kaçağın ise gitmeleri engellendi. Bu sayı 2014'e göre 2015 yılında yüzde 150'lik bir artış göstererek 146 bin 485'e ulaştı.
Bunlardan Suriye vatandaşları 73 bin 422 kişi ile ilk sırada, Afganistan vatandaşları 35 bin 921 kişi ile ikinci sırada, Irak vatandaşları ise 7 bin 247 kişi ile üçüncü sırada yer alıyor. Geri kalan ülkeler ise Burma(Myanmar), Pakistan, Gürcistan, İran, Eritre, Özbekistan, Türkmenistan olarak belirtiliyor.
Birçok AB ülkesinde yaşanan ekonomik sıkıntılar ve sosyal problemler, Avrupalı siyasetçileri göçmen krizi noktasında korkutuyor. Avrupa'da yaşanan göçmen krizinin ardından birçok ülke sınırlarına tel örgü örmeye başladı. En büyük insan göçü sayılan mülteci krizi AB ülkelerini de birbirine düşürdü. Avrupa'ya gelen göçmenlere karşı en sert tedbiri alan Macaristan'ın sınırlarına tel örgü örmesi ise İtalya ile krize yol açtı. İtalya, Macaristan'ın ördüğü tellerin parasını AB'den aldığını iddia ederken, Macaristan söz konusu iddiayı yalanladı. Ortadoğu ve Afrika'dan gelen mültecileri durdurmak için 2015 yılında Macaristan'ın Sırbistan ile sınırına 175 km'lik ve 4 metre yüksekliğinde dikenli tel örüldü.
Çatışmalardan kaçan Suriyeli, Afgan ve Iraklılar, Türkiye üzerinden botlarla Yunanistan'a ulaştıktan sonra Balkan sınırlarına geçmesi üzerine Makedonya, Yunanistan sınırına 3 metre yüksekliğinde tel örgü çekti. Yunanistan ise Türkiye ile arasındaki 12.5 kilometrelik kara sınırı bölümüne özel tel çit çekmeye karar verdi. Bulgaristan, 2013 yılında mülteci akınına karşı Türkiye sınırına ördüğü 30 kilometrelik dikenli tel duvarını, iki ay içinde 146 kilometreye çıkardı. Türkiye-Bulgaristan sınırı toplam 274 kilometre uzunluğunda.
AB topraklarına Türkiye üzerinden girdiği tespit edilen kişilerin geri gönderilmesini öngören Geri Kabul Anlaşması 1 Ekim 2014 tarihinde kabul edildi. Anlaşmanın, Türk vatandaşı olmayan göçmenlerin de Türkiye'ye iadesini öngören son aşamasının 2017 yılında yürürlüğe girmesi bekleniyordu. Ancak Türkiye ile AB arasındaki mülteci krizi konusundaki yakın işbirliği nedeniyle bu tarih öne çekildi. Geri Kabul Anlaşması'nın tüm hükümleriyle uygulanması, Türk vatandaşlarına Schengen Bölgesi'nde vize serbestisi tanınmasının ön koşullarından birini oluşturuyordu. Türkiye ile AB arasındaki mülteci mutabakatı çerçevesinde, mart ayından bu yana Türkiye'den Yunan adalarına kaçak yollardan geçtiği tespit edilen ve Yunanistan'da iltica başvurusunda bulunmayan sığınmacılar Türkiye'ye geri gönderiliyor. AB, vize muafiyeti için Türkiye'den terörle mücadele yasasının değiştirilmesinin de aralarında bulunduğu 7 kriteri daha yerine getirmesini istemesiyle kriz çıktı. Türkiye'nin FETÖ ve PKK terör örgütleriyle mücadele sürecindeki AB'nin tutumu ve vize muafiyetindeki beklentilerin karşılanmaması Türkiye-AB ilişkilerini geri kabul anlaşmasının feshi noktasına getirdi. Anlaşma gereği şimdiye kadar 578 mülteci geri gönderildi.
