Başbakan Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin Kopenhag kriterlerinin kritik dönemini aştığını söyleyerek, "Reformlar devam edecek. 40 yıllık AB yarışında finişe çok yaklaştık. Artık son 100 metreyi koşuyoruz. AB'li dostlarımızdan müzakere tarihi bekliyoruz" dedi.
AK Parti İstanbul İl Başkanlığı tarafından Lütfi Kırdar Kongre Salonu'nda düzenlenen "Finish'e 5 kala Avrupalı Türkiye" konulu toplantıda konuşan Erdoğan, Türkiye'nin, katılım müzakerelerinin başlaması için Kopenhag kriterlerinin kritik eşiğini aştığını söyleyerek, "Ancak bu reform devam edecektir. Önemli olan yaptıklarımız kadar yapacaklarımıza yönelik bizim taahhüdümüzdür. AB de bunu biliyor. Türkiye kaydettiği gelişmeleri büyük ölçüde kendi kaynaklarıyla başarmıştır. 2005'ten sonra AB'nin maddi bir yardım yapması söz konusu olamaz. Türkiye olarak biz maddi konularda kendi kendimize yetecek güce sahibiz" dedi.
Türkiye'nin AB'ye üye olması halinde AB'de olan Türklerin tekrar yeniden Türkiye'ye döneceğine ve yatırımlara başlayacağına dikkat çeken Erdoğan, AB ile mali işbirliğin yeni yeni gelişmeler gösterdiğini belirtti.
"AB'nin güçlenmesine destek olabiliriz" diyen Başbakan Erdoğan, "Ülkemizi özgürlükler ülkesi haline getirebiliriz. Medeniyetler çatışması yerine, medeniyetler uyumunu sağlayabilir ve AB ile bunu el ele yapabiliriz. Bazı çevreler 11 Eylül'ü medeniyetler ve dinler savaşının işareti olarak göstermektedir. İnsanlar Doğu, Batı, Hıristiyan ve Müslümanlığın bir arada olabileceğini göreceklerdir. AB bir toplum projesidir" diye konuştu.
Erdoğan, şöyle devam etti: "Biz AB üyeliğinin bir amaç olarak değil, Türk halkının hak ettiği çağdaş uygarlık seviyesine ulaştırmak için bir araç olarak görüyoruz. Aralık ayında Türkiye'ye 'evet' denilmesinin o anda tam üyelik anlamına gelmediğini biliyoruz. Evet cevabı AB'nin Türkiye konusundaki iradesini gösterecektir. Olumsuz bir cevap gelirse hiçbir şey olmamış gibi yolumuza devam edeceğiz, bu sefer Kopenhag kriterleri olarak değil, Ankara kriterleri olarak."
Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü: "Avrupalılar Türklerin Avrupa Birliği'ne girdikleri takdirde, Avrupa ülkelerine akın edeceklerini düşünüyorlar. Oysa emeğin serbest dolaşımı 1985'lere dayanıyor. Biz o günden bugüne ısrarcı olmadık. Bu konuda kimseyi suçlamak ve tenkit etmek istemiyorum. Türkiye bugüne kadar kimseye yük olmamıştır, olmayacaktır da... Mevzuatları tam olarak uyguluyoruz. İşkence ve kötü muamele iddiasıyla ülkemizin aleyhine AİHM'e yapılan başvuru sayısında gözle görülür düşüş oldu. Verheugen'e sordum; Türkiye için yapmamızı istediğiniz bir şey var mı; cevabı 'hayır' oldu."
Başbakan Erdoğan, 40 yılı aşan AB yarışında finişe çok yaklaşıldığını belirterek, "Artık son 100 metreyi koşuyoruz. İpi göğüsleyeceğimize inanıyoruz. Türkiye'nin elinden gelen her şeyi yapmıştır. AB üyesi dostlarımızdan da aynı şeyi bekliyoruz. Müzakere süreci başlatılmalıdır" dedi.
----------------- imza------------------