İstanbul Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan Darbe Araştırma Komisyonunun daveti üzerine meclise giderek komisyona bilgi verdi. Çalışkan, darbe girişimi akşamında DEAŞ ile ilgili önemli bir operasyon hazırlığındayken bir emniyet müdür yardımcısının kendisini aradığını ve “Bir askeri yetkilinin aradığını, sıkıyönetim ilan ettiklerini söylediğini" aktardı.
Darbe girişiminin başladığı saatlerde telsizden “Hiçbir şekilde silahımızı teslim etmeyeceğiz ve bulunduğumuz yerden ayrılmayacağız" diye anons yaptığını belirten Çalışkan, “O anonstan sonra olayın şekli değişti. 'Vatandaşlarla beraber karşımızdakilere de zarar vermeden, onların da bu memleketin çocuklarını olduğunu bilerek hareket ettik. Hiçbir yardımcımda esneme olmadı. 40 tane yardımcım var. Bir tanesi esneseydi gücümüz yüzde 25 azalırdı" diye konuştu.
Çalışkan o gece Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la yaşadığı telefon trafiğini de anlattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın uçağın inmesi için havaalanı kulesini ne kadar sürede boşaltabileceklerini sorması üzerine o anda 10-15 dakikada alabileceklerini söylediğini aktaran Çalışkan “Şimdi sorsa 1 saat derim. O ortamdan dolayı 10-15 dakika dedim ama fiziken mümkün bir şey değildi. İnanın enteresan bir şekilde 10-15 dakika içinde gerçekleşti" diye konuştu.
15 Temmuz akşamı 21.30 civarında DAEŞ'e yönelik operasyon için toplantı halinde olduklarını belirten Çalışkan, “Adres sayısı fazlaydı, biraz daha ciddi duyumlar vardı. Şöyle güzel bir tesadüf oldu. Bin küsur tane polisimiz o operasyon için hazırdı. İstesek hazırlayamazdık o an için. Yine bizim 15 günde bir yaptığımız 'Yeditepe Huzur' isminde bir uygulamanız var. Bu uygulamamızda 5 bin polis çalışıyor. O gün 'Yeditepe Huzur'un günüydü. 5 bin de öyle polisimiz hazırdı. Planlı olsa belki bunları sağlayamayabiliriz" şeklinde konuştu.
FETÖ denen yapıyı en iyi bilenlerin polisler olduğunu belirten Çalışkan: “Bunların ciğerine kadar da her şeyini emniyet teşkilatında yaşayan herkes bilir" diye konuştu.
Darbe komisyonuna bilgi veren Eski Jandarma Genel Komutanı Galip Mendi de, TSK içindeki FETÖ'cülere yönelik çalışmaların olduğunu belirterek, YAŞ öncesi FETÖ'cü subayların ihraç edileceği bilgisinin alındığını ve bu bilginin ardından girişimin gerçekleştiğini söyledi. Mendi, "Şimdi tutuklananlara baktığımızda buradaki kişilerin hepsi FETÖ'den tutuklu" dedi. Darbe gecesi yaşadıklarını anlatan Mendi, Tuğgeneral Timurcan Ermiş'in “Akıncılar'a gidiyoruz. Sizi yanımızda görmek istiyoruz" sözlerine, " Ne Akıncılar'ı siz manyak mısınız?" diye cevap verdikten sonra silah çekilerek Akıncılar'a götürüldüğünü söyledi. Ermiş'in iki yıllık bir general olduğunu anlatan Mendi, "YAŞ toplantısında emekli edilecekler listesindeydi" dedi.
"Akıncı Üssü'nde bir yüzbaşı ellerimi plastik kelepçeyle öyle bir hırsla bağladı ki 'Yunanlılara esir olsam böyle bir muamele görmezdim' dedim" diyen Mendi şöyle devam etti: “Akıncılar'a yaklaşırken VIP bir minibüs geçti önümüze. Akıncılar'ın tali bir kapısından girdik ve durduk. Pilot tulumu giymiş 25-30 kişi etrafımıza dizildi. Bu tuğgeneral arabadan inip minibüse gitti. O minibüste darbenin kafa isimlerinden biri olduğunu düşünüyorum. Belki de Adil Öksüz'dü. Tuğgeneral benim verdiğim tepkiyi iletti minibüstekilere. Ben reddettiğim için, 200-300 metre ilerde küçük bir binanın içine girdik. Labirent gibiydi, camı penceresi yoktu. 2 sandalye vardı. Sorgulama merkezi yazıyordu."
