Başbakan Binali Yıldırım, Anayasa değişikliği konusunda bu hafta siyasi partilerle görüşmelere başlayacaklarını söyledi. Yıldırım, partisinin grup toplantısında, “Çalışmaya son şeklini vereceğiz. İnşallah bütün partilerimizin katılımıyla bu değişikliği gerçekleştirir, artık bu tartışmayı da ülkenin, milletin gündeminden çıkarırız. Çünkü millet artık bu tartışmalardan bıktı, usandı. Kayıkçı kavgalarını dinlemek istemiyor. Millet geleceğine ne gibi yatırım yapılacak, gençlerimiz nasıl bir gelecek hazırlanacak bunu bekliyor, bunun yolu da en büyük dönüşüm anayasa değişikliğini yapmaktan geçiyor. Anayasa değişikliği ve hükümet sistemiyle ilgili yapacağımız değişiklikle inşallah artık bir daha Türkiye, koalisyon dönemlerini tarihe gömmüş olacak. Her zaman tek başına güçlü siyasi irade olacak” dedi.
Yıldırım, CHP'nin yayınladığı bildiriye tepki göstererek, “Tam bir siyasi basiretsizlik örneği. Kepazelik. Üniversite öğrencilerinin her dersten sonra kapı önünde okudukları boykot bildirgeleri gibi” dedi. HDP'li vekillerin Meclis'i boykot etmelerini de eleştiren Yıldırım, “Millet sizden yasama faaliyetlerinizi durdurmanızı değil, terör faaliyetlerinizi durdurmanızı dedi, yanlış anladınız” diye konuştu. Yıldırım konuşmasında özetle şunları söyledi:
Siz siyasi partisiniz kardeşim, ana muhalefet partisisiniz, iktidar alternatifisiniz. Bu kafayla sittin sene iktidar olamazsınız. CHP bu bildirisinin her satırıyla sanki terör örgütünün ayağını kaldırdığı yere ayağını basıyor. Doğrusu CHP'nin terör örgütlerini her fırsatta mağdur gösterme çabasını anlayabilmiş değiliz. CHP'nin kullandığı dil Türkiye'yi küresel düzeyde zayıf düşürmeye çalışanların kullandığı dille aynı. AK Parti'ye muhalefet edeyim derken CHP Türkiye'ye, millete muhalefet ediyor.
HDP'li bir milletvekili korucuları hedef alan bir konuşmasında 'bu memleketten defolup gideceksiniz, bize uzattığınız o keleşi size çevirmesini iyi biliriz' diyerek tehditler savurdu. Bir başka milletvekili 'biz sırtımızı YPJ'ye, YPG'ye, PYD'ye yaslıyoruz, PKK'ya yaslıyoruz. Bunu söylemekte sakınca görmüyoruz' dedi. Teröristlerin kazdığı hendeklere 'kazanım' diyenler, belediyeleri 'öz yönetim' adı altında kurtarılmış alan olarak görüp destekleyenler elbette kuzu kuzu yargının karşısına çıkacaklar, çıktılar... Hiçbir vekil, milletten aldığı yetkiyi milletin aleyhine, terör örgütlerinin lehine kullanamaz. Devletin, milletin parasını teröre peşkeş çekemez."
Avrupalı dostlarımız maalesef konu terör örgütü olunca sus pus oluyorlar. Avrupa Parlamentosu duvarlarında PKK'lı teröristlerin fotoğrafları boy boy gösteriliyor ve meydanlarda açıkça terör propagandasına zemin hazırlanıyor. 'Teröre karşı ortak mücadele edelim' diyorsunuz, alttan alta da terörün propagandasını yapıyorsunuz. Meclis kararıyla dokunulmazlıkları kaldırılan vekillerle ilgili yaygarayı koparıyorsunuz ama Diyarbakır Bağlar'da alçak terör saldırısına karşı sus pus oluyorsunuz.
Türkiye olarak AB ile ilişkileri olumlu yönde geliştirmekten yanayız. Avrupa'nın çifte standardı terk etmesi gerekir. Türkiye aleyhindeki propagandalar, hiç kimseye, AB'ye ve Türkiye'ye bir şey kazandırmayacaktır. Bu hafta içinde Avrupa Komisyonu bir ilerleme raporu yayınlayacak. Avrupalı dostlarımızdan, ön yargılardan arınmış, Türkiye'nin siyasetine, toplumsal gerçeğine uygun bir rapor görmek istiyoruz.
Bakanlar Kurulu, Uyuşturucu ile Mücadele Yüksek Kurulu çalışmalarını masaya yatırdı. Aralık ayında İkinci Uyuşturucu İle Mücadele Şurası toplanacak. Torbacılardan müptelalara kadar kesimler de uzmanlarla yürütülen çalışmaları değerlendirecek. 2016-2018 Stratejik Planı çerçevesinde toplumun mücadeleye dahil edilmesi planlanıyor. Mücadeleye katılacak kesimler, sadece eğitim kurumlarında görev yapan yönetici, eğitimci, güvenlik görevlileri, servis şoförleri olmayacak. Eğitim kurumları çevresindeki büfe, kafe, lokanta, oyun salonu, kebapçı, kokoreççi, çiğ köfteci gibi seyyar satıcılar da kapsamda olacak.
AK Parti Grup Toplantısı'nı izleyenler arasında Rus stratejist ve siyaset bilimci Aleksandr Dugin de vardı. Başbakan Yıldırım ile fotoğraf çektirerek bir süre sohbet eden Dugin daha sonra TBMM'nin 15 Temmuz FETÖ darbe girişimde hasar gören kısımlarını gezdi. Dugin, “TBMM'yi bombalayan insanların arkasında kimlerin durduğunu biliyorsunuz. Bu Rusya değil kesinlikle” dedi. Dugin, “Sayın Putin'in en önemli mesajı Türkiye'ye stratejik ortaklık teklif ediyor ve dostluk elini uzatıyor” ifadesini kullandı. Öte yandan Yıldırım, Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz ile telefon görüşmesi yaptı. Görüşme, Schulz'un talebi üzerine gece gerçekleşti. Güncel gelişmeler ele alındı, Türkiye-AB ilişkilerinin taşıdığı önem ve karşılıklı diyaloğun muhafaza edilmesi yönündeki ortak irade yinelendi.
