Referanduma günler kala CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, yine bildik yalan ve çarpıtma siyasetiyle sahneye çıktı. Geçtiğimiz günlerde bir televizyon kanalında, 249 vatandaşımızın şehit olduğu 15 Temmuz’un kontrollü bir darbe olduğunu söyleyerek, bu konuda elinde kapsamlı bir dosya bulunduğu ve AK Parti içerisinde 180 kadar milletvekilinin ByLock’çu olduğu”nu iddia eden Kılıçdaroğlu, hükümetten gelen “Varsa açıkla” açıklamalarını ise bildik kaçamak yöntemlerle geçiştirdi. Oysa Kılıçdaroğlu, Yenikapı buluşmasında, FETÖ’cü kalkışmayı Cumhuriyet tarihinin en kanlı darbesi olarak nitelemişti. Kılıçdaroğlu’nun siyasi hayatı, bu tür yalan iddialarla dolu. İftira ve karalama kampanyalarıyla yürüttüğü siyaseti, her kesimden tepki çeken Kılıçdaroğlu, CHP’nin başına geldiği günden bu yana defalarca aslı olmayan iddiaları ortaya attı, yaptığı gaflar ve yalan iddialarıyla sık sık siyasetin gündemine oturdu. İşte Kılıçdaroğlu’nun hiçbir zaman kanıtlayamadığı o siyasi yalanlar:
SSK Genel Müdürlüğü yaptığı dönemle ilgili, “İlk kez tüm elemanları sınavla ben aldım” diyen Kılıçdaroğlu’nun bu yalanını, o döneme ait belegeler ortaya çıkarmıştı. Kılıçdaroğlu’nun genel müdürlük yaptığı 23 Mayıs 1998’de SSK’nın ihtiyacı olan 2 bin 147 sağlık personeli alımı için tek aşamalı tercih sistemi ile ÖSYM tarafından sınav yapıldı. Sınavda bin 876 kişi işe girmeye hak kazandığı ortaya çıkmıştı. Ancak, Kılıçdaroğlu’nun sınava rağmen Personel ve Eğitim Dairesi Başkanı Alişan Sağlam’ın hazırladığı ve Genel Müdür Yardımcısı Kemal Oktar’ın da imzaladığı yazı ile isteğe bağlı olarak pozisyonlara atama yaptığı belirlenmişti.
Geçtiğimiz yıl, doların ani yükselmesinin ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Elinizdeki dövizleri bozdurun, TL ve altına çevirin” çağrısı yapmıştı. Bu çağrının ardından tüm yurtta kampanyalar başlamıştı. Bu milli kampanyayı yalanlarına alet eden Kılıçdaroğlu, “Cumhurbaşkanı dolarlarını bozdurmadı” dedi. Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın dolarını bozdurduğuna dair dekontun gösterilmesi ile hayli zor durumda kaldı.
Kılıçdaroğlu’na halk oylaması çalışmaları kapsamında gittiği Denizli Çardak’ta bir vatandaş ‘Sözde Ermeni iddialarına destek veren Almanya Yeşiller Partisi Eş Başkanı Cem Özdemir ile neden tokalaştınız?’ diye sormuştu. Kılıçdaroğlu bunun üzerine, “Daha önce gittim, sonra kendisiyle hiç muhatap olmadım, bir araya gelmedim” cevabını vermişti. Oysaki Kılıçdaroğlu, Cem Özdemir “Almanya sözde soykırımı tanıyacak” dedikten 2 hafta sonra Mayıs 2016’da Cem Özdemir’le Berlin’de görüşmüştü.
“Bakırköy 46 projesinin imar planının çıkartılması karşılığında TÜRGEV Vakfı’na Ataşehir’de 20 dönümlük arsa verildi” diyen Kılıçdaroğlu’nun bu iddiaları da kısa ömürlü olmuştu. Kılıçdaroğlu’nu bizzat firma yalanlamıştı.
Kılıçdaroğlu, 15 Temmuz darbe girişimi şehitlerinin yakınlarının istedikleri takdirde askerlikten muaf tutulmasının önünü açan düzenlemenin ‘ayrımcılık’ olduğunu söyleyerek, “Şehitler arasında ayrımcılık yapmak hainliktir. PKK’ya karşı mücadele eden şehitlerin çocukları ve kardeşleri de yararlanmalı” demişti. Askerlik Kanunu’nda Terörle Mücadele kapsamında şehit olanların çocukları ve kardeşlerinin zorunlu askerlikten muaf olduğunu unutan Kılıçdaroğlu’nun bu sözlerinin de yalan olduğu böylelikle ortaya konuldu.
İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun terörist cenazesine katılmasının tartışıldığı sırada Bilkent Üniversitesi’nde öğrencilerle bir araya gelen Kılıçdaroğlu, öğrencilerin bu yöndeki sorularına karşı Tanrıkulu’nun terörist cenazesine katılmadığını söyledi.
Kılıçdaroğlu, FETÖ’cü darbe girişiminin bir numaralı firari sanığı Adil Öksüz hakkında da iddiada bulunmuştu. Kılıçdaroğlu, “Adil Öksüz konusunda bana 20 gün önce önemli bir bilgi geldi. Öksüz’ün, MİT ajanı olduğuna dair bir istihbarattı” demişti. Kılıçdaroğlu’nun bu iddiasını yalanlayan açıklamalar ise Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’dan gelmişti. Bozdağ, “Adil Öksüz MİT ajanı falan değil. Bu bir akıl karıştırma şeyidir. FETÖ terör örgütünün Türkiye kamuoyuna sunduğu bir propagandadır” ifadelerini kullanmıştı.
- Anayasa yalanları
- Kılıçdaroğlu, referandumda oylanacak 18 maddelik anayasa değişikliği ile ilgili de şu yalanları ortaya attı:
- Kılıçdaroğlu: Cumhurbaşkanı, bir partinin genel başkanı olarak Anayasa Mahkemesinin 15 üyesinin 12’sini doğrudan kendisi atayacak.
- DOĞRUSU: Cumhurbaşkanı, Anayasa Mahkemesi’nin doğrudan sadece dört üyesini kendisi atayacak. Diğer üyeler, Yargıtay, Danıştay ve YÖK tarafından belirlenen adaylar üzerinden atanacak.
- Kılıçdaroğlu: Cumhurbaşkanının yardımcısı seçilmemiş olacak. O öldüğünde, ülkeyi seçilmemiş yardımcısı yönetecek.
- DOĞRUSU: Cumhurbaşkanlığı sağlık nedenleriyle boşalırsa, yardımcısı ülkeyi 45 gün içinde seçime götürmekle görevli. Seçilmiş Cumhurbaşkanının kalan süresini doldurması söz konusu değil.
- Kılıçdaroğlu: Vatandaş Meclis’e gelmez. Niye gelsin ki? Millet ile Meclisin arası tamamen kopuyor.
- DOĞRUSU: Cumhurbaşkanlığı sistemi ile ‘Ankara’da dayım var’ dönemi bitecek. Milletvekili ve bakanlar torpil ve iş takibi yerine asli görevini yapacaklar.
