Ankara’da devam eden 28 Şubat davasının düşürülmesine yönelik sanıkların yanı sıra medyada yer alan açıklama ve yayınlara mağdur avukatları ve hukukçular tepki gösterdi. 28 Şubat davası iddianamesinin FETÖ’nün yargıya hakim olduğu dönemde hazırlanmasını bahane eden savunmaların geçersiz olduğunu söyleyen hukukçular, 28 Şubat döneminde palazlanan tetikçi olarak kullanılan FETÖ yargısının, 28 Şubatçıları cezalandırmak değil mümkün olduğunca az cezayla kurtarmak için çalıştığını kaydetti.
Avukat Necip Kibar, soruşturmaların birçok alanda sürmesi için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına dilekçe verdiklerini belirtirken Hukukçular Derneği Başkanı Avukat Cavit Tatlı da iş, medya, eğitim ve sivil ayağına yönelik soruşturmaların sürdüğünü belirterek askerler dışında sürece katkıda bulunan sivillerin de cezalandırılması gerektiğini ifade etti.
Postmodern darbe kapsamında yargılamaların 60 kişi ile sınırlı kalmaması gerektiğini kaydeden Avukat Cavit Tatlı, “Son aldığımız bilgilere göre davalarda iş, medya, eğitim ve sivil ayağında soruşturma yürütülüyor. 28 Şubat’a ilişkin suç istinat eden her alanda iddianame hazırlanmalıdır. Savunma yapan kişiler ‘iddianameyi FETÖ’cüler hazırladı bu nedenle tahliye talep ediyoruz’ yönünde savunma yapıyor. Ancak bu var olan bir gerçeği ortadan kaldırmıyor. FETÖ’cü savcıların iddianamedeki yer alan kişileri aklama girişimleri dava sürecinde alınan ifadelerin ardından mütalaa savcısı tarafından bertaraf edildi. Yapılan suçlar belli olmasına rağmen 60 kişiye çok düşük cezalar verilerek yargılama yapılmak istendi. Ancak bu kişilerin suçları müebbet cezanı çok üzerindedir” dedi.
İddianamenin 28 Şubat Postmodern darbesini yapanları korumaya yönelik hazırlandığını söyleyen Avukat Necip Kibar ise, “Sadece belirli kişilerin yargılamaları sınırlı kapsamda yürütülüyor. Yaptıkları onlarca suçtan sadece birkaç tanesi hakkında yargılanıyorlar. İddianame düzgün bir şekilde hazırlansaydı bir değil onlarca kez müebbet istenirdi. Bu sadece şuan yargılanan 60 kişiyle sınırlı kalmamalıdır. 28 Şubat avukatları olarak nasıl 15 Temmuz hain darbe girişiminde dosyalar eğitim, ekonomi gibi sınıflara ayrıldıysa aynı şey 28 Şubat içinde uygulanmalıdır. Medya, sermaye, sivil, eğitim ve öğretim ayağı için ayrı ayrı davaların açılması gerekiyor. Biz bunu mahkemelerde de söyledik. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na da konuya ilişkin şikayet dilekçelerimizi ilettik. Sadece organizatörler değil her alanda 28 Şubat’ı destekleyenler yargı önüne çıkmalıdır. Eğer şikayetimiz dikkate alınmaz ise gerekirse soruşturmayı yürüten savcılığı da görevi ihmalden dolayı tahkikat başlatma imkanımız olabilir” şeklinde konuştu.
