Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, Türkiye’nin Patriot füze savunma sistemleriyle ilgili ABD ile temas içinde olduğunu ancak 10 yıldır sonuç alamadığını vurguladı. Aksoy, ABD Dışişleri Bakanlığından üst düzey bir yetkilinin Patriotlarla ilgili teklif sunmak için geleceği yönündeki iddialara cevap verdi. Aksoy, “Rusya ise bize çok cazip bir teklif sundu ve S-400 sistemi tedarik edilmesi kararlaştırıldı. Önemli bir husus bu sistem, kendi başına işletilecek ve NATO yetenekleri ile entegre edilmeyecek. NATO ile birlikte çalışabilir bir sistem geliştirme hedefimiz ise devam ediyor” dedi.
Aksoy, Patriot sistemleriyle ilgili ABD ile temasların devam ettiğini söyledi. ABD ile sorunların çözümü için oluşturulan komisyonlara değinen Aksoy, bu çerçevede 8-9 Mart’ta Washington’da toplantılar yapıldığını hatırlattı. Aksoy, ABD ile oluşturulan çalışma gruplarına ilişkin olarak da “(Dışişleri) Müsteşar Ümit Yalçın yakın zamanda, önümüzdeki hafta olabilir, Washington’a bir ziyaret gerçekleştirecek” ifadesini kullandı.
Yeni Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’nun Türkiye-ABD ilişkilerinin önemini idrak etmiş bir devlet adamı olduğunu belirtti. Aksoy, yönetimdeki değişikliklerin, iki ülke arasında var olan sorunların çözülmesi için devam eden çabaların daha da güçlenmesine vesile olmasını dilediklerini kaydetti.Aksoy, Irak’taki terörle mücadele konusunda ise “Sınırlarımızda terör koridoru oluşturulmasına izin vermeyeceğiz. Kimse ham hayal görmesin” diye konuştu.
Sözcü Aksoy, AB liderlerinin önceki gün basına sızan sonuç bildirgesinde, “AB Konseyi, Türkiye’nin Doğu Akdeniz ve Ege Denizi’nde devam eden yasa dışı faaliyetlerini güçlü şekilde kınıyor ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ile Yunanistan’la olan tam dayanışmasının altını çiziyor” ifadelerinin hatırlatılması üzerine, şunları söyledi:
“AB Zirvesi’nde yine Rum-Yunan tezlerine hizmet eden ülkemiz aleyhine kabul edilemez ifadeler içeren bir yazımla karşı karşıya kaldık. AB, Kıbrıs konusundaki tarafsızlığını tamamen yitirmiştir. 2004’te de biz bunu gördük. Aynı filmi tekrar yaşıyoruz. Bu tutum devam ettiği sürece AB’nin Kıbrıs meselesinde üçüncü bir taraf olarak kabul edilmesi mümkün değildir.”
Bulgaristan’ın Varna şehrinde 26 Mart’ta yapılacak Türkiye-AB Zirvesi’nin önemine de değinen Aksoy, zirveyle ilişkilerde bir hareketlenme sağlanmasını beklediklerini vurguladı ve birliğin yükümlülüklerini yerine getirmesini beklediklerinin altını çizdi.