1 evet veren 10 yenilik alacak
1- GENÇLER ÇÖZÜMÜ TERÖRDE DEĞİL SİYASETTE ARAYACAK
Milletvekili seçilme yaşı 25'ten 18'e iniyor.
- Gençlere siyasette alan açılıyor.
- Seçme ehliyetine sahip olan seçilme ehliyetine de sahip oluyor. Gençlerin bakış açısı daha fazla siyasete yansıyor.
- Siyasete hareket gelecek. Gençler sisteme, yanlışlara olan tepkilerini ve değişim taleplerini yasadışı örgütlere, marjinal gruplara üye olarak ya da dış destekli kalkışmalara meze olarak değil değil, siyasete katılarak gösterecek.
- Siyasete katılım sadece politika olarak değil, günlük hayatta da yöneticilik, girişimcilik, ekip çalışması, ülke yönetimi hakkında tecrübe gibi pek çok kazanım getiriyor.
2-TÜRKİYE'NİN HER KÖŞESİ MECLİSTE TEMSİL EDİLECEK
Milletvekili sayısı 550'den 600'e çıkıyor.
- Bu düzenlemeyle temsiliyet genişleyerek, artan nüfusun mecliste temsili sağlanıyor.
- Vatandaş kendi ilinde daha fazla temsilciye sahip olacak.
- Vekil başına düşen vatandaş sayısı azalacak, siyasette daha fazla temsil imkânı sağlanacak.
- Meclis güçleniyor kanunları hükümet değil milletvekilleri teklif ediyor.
- Kanun yapımında meclis iradesi ön plana çıkıyor.
- Meclisin bilgi edinme ve denetim yolları artıyor.
- Yazılı soruya hükümet üyeleri tarafından 15 gün içinde cevap verilmesi anayasal hüküm haline getiriliyor.
- Mecliste hazırlanıp kabul edilen kanunu cumhurbaşkanının geri göndermesi durumunda da son söz Anayasa mahkemesi gibi atanmışların değil milletin vekillerinin oluyor.
- Meclis kanunu salt çoğunlukla aynen kabul edip tekrar gönderebiliyor.
- Meclise ilk defa Hakimler ve Savcılar Kurulu için üye seçme hakkı getiriliyor.
3-SIK SEÇİM OLMAYACAK SEÇİM BÜTÇELERİ MİLLETE KALACAK
Cumhurbaşkanlığı seçimi ve Meclis genel seçimi 5 yılda bir aynı gün yapılıyor
- Meclis seçimleri 4 yılda birden 5 yılda bire çıkıyor. Yerel seçimlerle de birleştirildiği dönemlerde beş yılda sadece 1 kez sandığa gidilecek. Seçim görevlisi, pusulası, sandığı, güvenlik hizmetleri, okulların yıpranması gibi pek harcama bitecek. Milyarlarca lira milletin cebinde kalacak.
- Cumhurbaşkanlığı seçiminde ilk turda yüzde 51 oy alınamazsa iki turlu doğrudan seçim sistemi uygulanacak.
- 5 yıllık kesintisiz istikrar dönemleri geliyor.
- Halkın gündemi sürekli seçimlerle meşgul edilmiyor. Milletin arasına siyaset nedeniyle giren ayrılıklar bitiyor.
- Erken seçim ihtimali azalıyor, kriz çözme ve uzlaşma kültürü ön plana çıkıyor.
- Birlikte yapılan seçimler birlikte çalışma kültürünü de destekliyor.
- Cumhurbaşkanı veya meclis seçimi yenileme kararı verse dahi iki seçim aynı anda gerçekleşiyor
- Cumhurbaşkanına ve meclise, seçimleri yenileme yetkisi tanınıyor.
- Cumhurbaşkanı seçim kararı alabiliyor. Aynı şekilde meclis de beşte üç çoğunlukla seçim kararı alabiliyor.
- Cumhurbaşkanı erken seçim kararı alırsa kendi süresini de kısaltmış oluyor.
- Birlikte erken seçim, sistem krizini önlüyor ve uzlaşma arayışının güvencesi oluyor.
4-PARTİSİZLİK KANDIRMACASI SONA ERECEK
Milletin doğrudan cumhurbaşkanını seçmesi ile birlikte cumhurbaşkanının siy asi sorumluluğu doğuyor.
- Partili cumhurbaşkanlığı ile siyaset daha samimi ve reel bir zemine kavuşmuş oluyor.
- Seçilene kadar bir partinin başkanı olan liderlerin seçildikten sonra partisiyle bağlarının tamamen koptuğunu varsayan ve hiçbir inandırıcılığı olmayan yasalar değişiyor.
- Parti kurulları ve kanalları cumhurbaşkanlığı makamının halkla iletişimini ve ortak akıl ile politika oluşturmasını kolaylaştırıyor.
- Bu durum siyaset üstü konularda tüm partilerle çalışmaya engel olmuyor.
- Dolayısıyla seçime partili olarak girip seçilen cumhurbaşkanının partisi ile ilişiğinin kesilmesi gerçekçi değil.
- Cumhurbaşkanının partili olması seçildikten sonra bütün milletin cumhurbaşkanı olmasına engel değil. Bugünkü Başbakan ve Bakanlar partili.
5-HIZLI KARAR ALMA VE İCRAAT DÖNEMİ BAŞLIYOR
Başbakan'ın Cumhurbaşkanı onayı olmadan ilçe müftüsü bile atayamadaığı dönem bitiyor
- Belediye başkanlarının sorumluluk alanlarını pratik ve hızlı kararlarla yönetmesi gibi başkanlık sisteminde de milletin beklentilerinin hızla yerine getirilmesi mümkün hale geliyor.
- Başbakanın Cumhurbaşkanı onayı olmadan bir genel müdür ya da müsteşar hatta ilçe müftüsü atayamadığı dönem bitiyor.
- Cumhurbaşkanı, idari düzenlemeleri Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile yapıyor.
- Temel haklar, kişi hakları ve ödevleriyle siyasi haklar ve ödevler konusunda kararname çıkaramıyor.
- Anayasada kanunla düzenlenmesi öngörülen konularda kararname çıkaramıyor.
- Kanunda açıkça düzenlenen konularda kararname çıkaramıyor.
- Kararname ile kanunlar çeliştiğinde, kanun hükümleri uygulanıyor.
- Meclisin aynı konuda kanun çıkarması durumunda kararname hükümsüz hale geliyor.
- Kararnameler meclisin ve Anayasa Mahkemesi'nin denetimine tabi oluyor.
6-ÜLKEYİ BÜROKRATİK VESAYET DEĞİL MİLLETİN SEÇTİKLERİ HIZLI YÖNETECEK
- Cumhurbaşkanı üst düzey kamu görevlilerini kararnameyle atıyor ve görevden alıyor.
- Yeni yönetim işbaşına geldiğinde, hızla kendi ekibini kurup icraata başlama imkânına sahip oluyor.
- Atamalarda bürokratik gecikmeler ortadan kalkıyor.
- Performansa dayalı görev değişiklikleri hızla yapılabiliyor.
- Görevde ehliyet ve liyakat ön plana çıkıyor.
- Kurumlar ile ilgili idari düzenlemeler Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile yapılıyor
- Kurumların yapısal dönüşümleri, benzer iş yapan birim veya kurumların birleşmesi kolaylaşıyor.
- Yeni teknoloji ve uygulamaların gerekli kıldığı kurumlar hızla hayata geçiriliyor.
- Kurumsal düzenlemeler ile uğraşmayan Meclis, esasa ilişkin konulara ve kanun yapımına daha fazla zaman ayırabiliyor.
- Cumhurbaşkanlığı Kararnameleri ile yerel tüzel kişiliğe sahip kurumlar kurulamıyor.
7-SORUMLU CUMHURBAŞKANI GELİYOR
- Cumhurbaşkanının “sorumsuzluğu” ortadan kalkıyor, yani “yetkili ama sorumsuz” olmaktan çıkıyor.
- Cumhurbaşkanına denetim ve cezai sorumluluk geliyor.
- Cumhurbaşkanı şu anki anayasaya göre Meclisin dörtte üç oyuyla yalnızca vatana ihanetten yargılanabiliyor.
- Yeni teklifle hakkında herhangi bir suç işlediği iddiasıyla soruşturma açılabiliyor.
- Hakkında soruşturma açılan cumhurbaşkanı erken seçim kararı alamıyor.
- Yeni sistemde cumhurbaşkanı meclise ve millete karşı sorumlu oluyor.
- Bugünkü sistemde cumhurbaşkanının tek başına yaptığı işlemler yargı denetimine tabii değil.
- Yeni sistemde cumhurbaşkanının bütün iş ve işlemleri yargı denetimine açılıyor.
- Bütçe hazırlama ve sunma yetkisi cumhurbaşkanına veriliyor
- Bütçe kanunu teklifini hazırlayıp meclise sunma yetkisi cumhurbaşkanına veriliyor.
- Bunun dışında kanun teklifi verme ve yapma yetkisi mecliste.
- Bütçe Kanunu ile Kesin Hesap Kanunu aynı maddede birleştiriliyor, mecliste birlikte görüşülüp karara bağlanıyor.
- Bütçe kanunu mecliste onaylanmazsa, öncelikle geçici bütçe hazırlanıyor. Bu da olmazsa, bir önceki yılın bütçesi yeniden değerleme oranına göre artırılarak yürürlüğe konuyor.
- Böylece bütçe ile ilgili nihai karar meclise ait oluyor.
8-DARBECİLERİN UMUDU SIKI YÖNETİM TARİH OLACAK
- Sıkıyönetim uygulaması tarih oluyor.
- Olağanüstü Hal, 15 Temmuz hain darbe girişiminin sonuçları ve terör tehditleri de göz önüne alınarak, yeniden tanımlanıyor.
- Mevcut sistemde Bakanlar Kurulu yetkisinde olan OHAL ilanı, yeni sistemde cumhurbaşkanlığına veriliyor.
- OHAL ilanı aynı gün meclisin onayına sunuluyor.
- Meclisin OHAL'i uzatma, kısaltma ya da kaldırma yetkisi bulunuyor.
- Bu dönemde çıkan kararnameler üç ay içinde meclis tarafından onaylanmaz ise hükümsüz kalıyor.
- Cumhurbaşkanı OHAL ilanını ve OHAL kararnamelerini meclisin onayına sunduğu, meclisin OHAL'i uzatma, kısaltma ya da kaldırma yetkisi de olduğu için, meclisin bu konudaki denetleme gücü ve sorumluluğu ön plana çıkıyor.
- OHAL de olsa seçim süreci tamamen YSK'nın denetiminde gerçekleşiyor.
- OHAL terörle mücadeleyi hedeflediği için güveni artırıyor. Vatandaş güvenli bir ortamda özgür iradesini sandığa yansıtıyor.
9-YARGININ AYARLARIYLA KİMSE OYNAYAMAYACAK
Yargının bağımsızlığı ifadesine “tarafsızlığı”da ekleniyor
- Yargının bağımsız olması yetmez, tarafsız da olması gerekir.
- Tarafsızlığı anayasal hüküm haline getiriliyor
- Anayasaya eklenen bu ibare yargıya olan güveni arttırıyor.
- İleride yapılacak yargı düzenlemelerinde esas kabul edilecek.
- FETÖ ve benzeri terör yapılanmalarının yargı içinde güç kazanması engellenecek.
- Askeri yargı tümüyle kaldırılıyor. Sadece disiplin mahkemelerine izin veriliyor.
- Askeri mahkemeler sadece savaş halinde kurulabiliyor.
- Yargıda birlik geliyor. Asker ve sivil ayrımı ortadan kalkıyor. Vatandaşların hepsi aynı yargı kurumlarına tabi oluyor.
- AB müktesebatına uyumlu ve demokrasi standartlarını yükselten bir uygulama daha hayata geçirilmiş oluyor.
10-KİMİN HAKİM, SAVCI OLACAĞINI FETÖ DEĞİL MİLLET BELİRLEYECEK
- HSYK'nın yapısı ve seçim yöntemi değişiyor, adı Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) oluyor.
- Üye sayısı 22'den 13'e, daire sayısı 3'ten 2'ye düşüyor.
- Adalet Bakanı ve Adalet Bakanlığı Müsteşarı'nın mevcut durumu korunuyor.
- HSK'nın 4 üyesi, mevcutta olduğu gibi cumhurbaşkanı tarafından seçiliyor.
- HSK'nın çoğunluğunu oluşturan 7 üye ilk kez meclis tarafından, nitelikli çoğunluk ile seçiliyor.
- Meclise üye seçimi düzenlemesiyle demokratik meşruiyet güçlendiriliyor.
- Yargı kurumu üyeleri arasında seçime dönük rekabet ve gruplaşma son buluyor, meclisin iradesi öncelik kazanıyor.
- Yeni düzenlemeyle FETÖ tipi yapılanmaların HSK'ya etki etme imkanı ortadan kaldırılıyor.
#Cumhurbaşkanlığı
#Referendum
7 yıl önce