Pakistan'dan dikkat çeken Türkiye çıkışı: Güçlerimizi birleştirelim

Pakistan ve Türkiye’nin savunma, kalkınma ve ticaret gibi birçok sektörde tecrübe ve uzmanlığa sahip olduğunu dile getiren Cüneyd, halihazırda 1 milyar dolar civarında seyreden ikili ticaret hacminin “iki ülkenin taşıdığı potansiyelin çok altında” kaldığını vurguladı.

Cüneyd, ticari kapasiteyi artırmak için bazı malların serbest dolaşımına ilişkin 12 Ağustos 2022’de anlaşma imzalandığını ve anlaşmanın meclis tarafından onaylanması halinde ticaret hacminin gelecek 3-4 yılda 5 milyar dolara ulaşacağını söyledi.

'İŞBİRLİĞİ GELİŞTİRİLMELİ'

“Tamamlayıcı ve karşılaştırmalı avantajlardan yararlanarak her iki ülkenin savunma ve dijital teknolojiler dahil olmak üzere kilit” sektörlerde işbirliğini geliştirmesi gerektiğini kaydeden Cüneyd, Pakistan ve Türkiye’nin “ortak araştırma yapabileceği ve kaynakları bir araya getirebileceği” potansiyel alanlara sahip olduğunun altını çizdi.

'İŞ GÜCÜ VE DOĞAL KAYNAKLAR BİRLEŞTİRİLEBİLİR'

Cüneyd, bu konuda tekstil sektörünü örnek göstererek Pakistan’ın yetenekli iş gücü ve doğal kaynakları ile Türkiye’nin bu alandaki ileri teknolojisinin “dünyanın önde gelen tekstil üreticilerinden biri” olmak için birleştirilebileceğini kaydetti.

Cüneyd, benzer şekilde yeşil enerji alanında da iki ülke arasında çalışmaların yapılabileceğine, daha ucuz ve daha iyi güneş enerjisi üretebilen sistemlerin kurulması için ülkeler arası ortak araştırma merkezlerinin inşa edilebileceğine dikkati çekti.

İnşaat alanında da benzer bir birlikteliğin kurulması gerektiğine işaret eden Cüneyd, “İnşaat da iki ülke için faydalı bir diğer alan. Türkiye’nin bu alandaki on yıllara dayalı tecrübesi Pakistan tarafından kullanılabilir.” dedi.

Cüneyd, savunma alanında kendi kendine yeterliliği sağlamak için birçok ortak projenin yürütüldüğünü belirterek MİLGEM Korvet Projesi’ni iki ülke işbirliğinin “mükemmel bir örneği” olarak nitelendirdi.

“SEL FELAKETİNE YANIT VEREN İLK ÜLKELERDEN BİRİ TÜRKİYE”

Türkiye’nin, 2022 yılında Pakistan’ın yaşadığı sel felaketine yanıt veren ilk ülkelerden olduğunu söyleyen Cüneyd, Türkiye’den 15 askeri uçak, 2 gemi, 13 tren ve 6 kamyon dolusu insani yardım aldıklarını hatırlattı.

Büyükelçi Cüneyd, Pakistan’da 1700 kişinin ölümüne yol açan ve 33 milyondan fazla kişiyi etkileyen sel felaketinde, 17 farklı sektörde ekonomik kayıp ve hasarın 30 milyar dolar civarında olduğunu belirtti.

İki ülkenin “ortak kültüre, dine ve medeniyete dayalı bağlarının yıkılmaz” olduğunu vurgulayan Cüneyd, Türkiye’ye yardımlarından dolayı teşekkür etti.

“TÜRKİYE’NİN DESTEĞİ KEŞMİR HALKI İÇİN BİR TESELLİ KAYNAĞI”

Hindistan ile Pakistan arasındaki tartışmalı Keşmir bölgesindeki durumun “insani açıdan endişe verici” olduğuna dikkati çeken Cüneyd, Hindistan’ın, kontrolü altındaki Keşmir’de uluslararası hukuku ihlal ederek bölgesel ve küresel barış ve güvenliği tehlikeye attığını dile getirdi.

Hindistan’ın özellikle Cammu Keşmir’in özel statüsünü kaldırdığı 5 Ağustos 2019’dan sonra bölgeye yönelik hak ihlallerini artırdığını kaydeden Cüneyd, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda (BMGK) Keşmir sorununa ilişkin yaptığı açıklamadan dolayı teşekkür etti.

Cüneyd, “Türkiye’nin desteğinin mazlum Keşmir halkı için bir teselli kaynağı” olduğunu vurguladı.