Ticaret Bakanlığının "Fiyat Etiketi Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik"i Resmi Gazete'de yayımlandı.
Ayrıca, etiketlerin tarife ve fiyat listelerinin üzerindeki rakam ve harflerin okunabilir, düzgün, eksiksiz, gerçeğe uygun, yeterli büyüklükte ve başka rakam, kelime ve işaretlerle karışıklığa sebebiyet vermeyecek şekilde olması, yanıltıcı ve aldatıcı bilgiler içermemesi zorunlu tutuldu.
Kullanılacak etiketlerin tarife ve fiyat listeleri tüketiciler tarafından kolaylıkla görülebilecek, okunabilecek ve hangi mala ait olduğu açıkça belli olacak.
Türkiye’de üretilen malların etiketlerinde, Ticaret Bakanlığınca tespit ve ilan edilecek şekil, logo veya işaretleri kullanmak zorunlu olması tüketici örgütleri tarafından da olumlu karşılandı. Düzenlemenin tüketicilerin endişelerini gidermeye yönelik olduğunu söyleyen tüketici örgütleri, kimin fırsatçı kimin stokçu olduğunun görüleceğine işaret ediyor. Konuyla ilgili Yeni Şafak’a değerlendirmelerde bulunan sektör temsilcilerinin görüşlerini sıraladık.
Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Mahmut Şahin ise önemli bir konuya dikkat çekiyor. “Yerli üretim konusunda denetemi kaliteyi oturtmadık” eleştirisini yapan Şahin, ya gramajdan ya da kaliteden çalındığını söyledi. Şu anda mevcut yönetmeliklerin gramaj oyununun önüne geçilecek şekilde hazırlandığını belirten Şahin, “Fakat geçildi mi? Zaten 40 yıldır bu gıda etiket yönetmeliği var. Hangisine dikkat edildi. Kontrol edilenlere ne tür cezalar kesildi. Bunlarla olmaz bu iş. Etiket yönetmeliği çıkar naparsan yap. Cezayı caydırıcı hale getirmezsen, hiçbir anlamı yok. ‘Nasılsa ben çok satıyorum, yerli üretimim benden çok alırlar der.’ Hiç dikkat etmezler” diye uyarılarda bulunuyor.
“Kimse tüketiciyi çantada keklik olarak görmesin” diyen Şahin, şu tavsiyelerde bulunuyor:
“Yerli üretimde olsa kalitesine bakılmalı. İçindekilere ve son kullanma tarihine dikkat edilmeli. Gramajını kontrol edilmeli. Her markette gramaj kontrolü için terazi isterim. Bu terazilerin doğruluğu noktasında, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın İl müdürlüklerinin sürekli denetim yapmasını isterim. Eksik tartan terazi yerine fazla tartan terazi ile ilgili ciddi yaptırımlar bulunmasını talep ederim. Bütün bunlar olmadan zor. Tüketicinin bilinçli bir şekilde yerli diye kayıtsız şartsız teslim olmasın. Biz yıllarca, ülkede fazla fazla para verdik. Bizden diye. Üzerinde logomuz var diye biz kayıtsız şartsız teslim olacak değiliz. Devletimizin şu anda organik imkanları organizasyon noktasında şu anda yetersiz. Çünkü 1 milyon çeşit ürün var. Binlerce imalathane var. Fakat bunu denetleyecek bizim yetkili gıda mühendisimiz çok az. Hepsi 24 saat çalışsa yine yetişemez. Devletimizin imkanları artırılmalı. gıda mühendislerimizin sayısı artırılmalı. Denetimler noktasında labaratuvar sayısı artırılmalı.”
Tüketici Başvuru Merkezi Onursal Başkanı Aydın Ağaoğlu, yapılan bu düzenlemenin tüketicilerin endişelerini gidermeye yönelik ve yerinde bir uygulama olduğunu söyledi. Bundan sonra görevin tüketicide olduğunu dile getiren Ağaoğlu, şu uyarılarda bulundu: “Vatandaş, yerli malını seçecek ve seçerken daha bilinçli hareket edecektir. Hem ürünün menşei anlaşılacak hem de en son fiyatının hangi tarihte değiştirildiği. Vatandaş da etiketten bilgilenerek satın alma seçimini daha rahat yapabilecek. Bu kurala uymayan firmalarda ilgili bakanlığa şikayet edilerek, cezalandırılmaları sağlanabilir.”
Ağaoğlu, ülkemizde üretilen, Türk işçisinin alın teri olan, Türkiye Cumhuriyeti’ne vergi ödeyerek üretim yapan bu kapsamdaki yerli yabancı tüm işletmelerin ürünlerini Türkiye ürünleri olarak gördüklerini söyledi. Bu işaretin o ürünlere de konmasını isteyen Ağaoğlu, üreticileri de uyararak, “Kar marjlarını artırma ve vurgun peşinde olmasınlar” dedi.
Bursa Tüketiciler Derneği Başkanı Sıtkı Yılmaz ise, tüketicilerin raflardaki yerli ve yabancı ürünleri ayırabilmeleri için etiketlerde ayırt edici logoların yer almasını yararlı bulduklarını söyledi. Etiketin tüketiciler açısından önemli olduğunu belirten Yılmaz, etiket bilgilerinin zenginleştirilmesinin, şekil ve görüntü bakımından tüketici üzerinde bir farkındalık yaratılmasının son derece önemli bir husus olduğunu kaydetti.
Türkiye’nin içinde bulunduğu süreçte yerli malına yönelik farkındalık oluşturacak bir şekil ve görüntünün tüketicilerin mutlaka ilgisini çekeceğini anlatan Yılmaz, şöyle konuştu:
“Yapmamız gereken şey, yerli malına sahip çıkmaktır çünkü yerli malı memleket malıdır. Bu nedenle küçük üreticilerimizi ve satıcılarımızı da en azından yerli malı konusunda desteklemek adına bu uygulamayı son derece doğru ve yerinde görüyoruz.”