MESS'ten yapılan yazılı açıklamaya göre, sendikanın üyesi 180 işletmedeki 130 bin çalışanı kapsayan toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde çalışma barışı korunarak uzlaşma sağlanması amacıyla işveren tarafı yeni bir adım attı.
Metal sektörünün Türkiye ekonomisinin yaklaşık üçte birini temsil ettiği anımsatılan açıklamada, "Ülke ekonomisinin lokomotifi olan metal sektörünün temsilcileri, olayları sadece kendi bakış açısıyla değerlendirmemeli. Bugün müzakere masasında bulunanların attığı her adım, ülke ekonomisini de etkileyecektir. Ülkemize karşı duyduğumuz sorumlulukla ve çalışma barışı bozulmadan uzlaşma sağlanması amacıyla ücret artışı teklifimizi ikinci kez yükseltiyoruz. Bu kritik süreçte tüm tarafların sağduyuyla davranarak fedakârlıkta bulunması gerektiğini hatırlatıyoruz." ifadeleri kullanıldı.
İşçi sendikalarının aldığı grev kararlarının 60 gün süreyle ertelenmesine ilişkin Bakanlar Kurulu kararının da değerlendirildiği açıklamada, "Bu karar, MESS’in toplu iş sözleşmesi süreciyle ilgili yaklaşımını değiştirmeyecektir. Diyalog kanallarını sürekli açık tutarak sürdürdüğümüz uzlaşma arayışımız devam edecektir." denildi.
Eylül 2017’den itibaren geçerli olacak toplu sözleşme için geçmiş altı aylık dönem enflasyonu olan yüzde 3,2’nin üzerine 10 puan ekleyen MESS, yüzde 13,2’lik yeni ücret artışı teklifini işçi sendikalarına iletti.
Açıklamada, "Ülke ekonomisinin can damarı metal sektöründe kamudaki zamlar ve piyasadaki diğer ücret artışlarına kıyasla daha yüksek bir artış oranı teklif ettik. Çalışma barışının sekteye uğraması tüm taraflara ve dolayısıyla ülkemize olumsuz şekilde geri dönecektir. Telafisi güç zararlar doğmaması adına üzerimize düşen fedakârlığı yapıyor ve teklifimizi ikinci kez yükseltiyoruz." ifadeleri kullanıldı.
"Metal sanayisindeki işletmeler, ağırlıkla yurt dışıyla rekabet ediyorlar. Bu nedenle üretimde yaşanabilecek durgunluklar, ülkemizin ihracat potansiyelini sekteye uğratır; herkese kaybettirir. Küresel rekabet koşullarında faaliyet gösteren işletmelerimizin ayakta kalabilmesi için maliyetler de karşılanabilir olmalıdır. Maliyetler hızla ve yüksek oranda artarsa, tek sevinen rakipler olur. Sınırlarımızın hemen yanı başında bu kadar kritik bir süreç yaşanırken çalışma barışının korunması ve süreci masada bitirmek, her zamankinden daha fazla önem kazanmıştır. İçinde bulunduğumuz hassas dönemde masadaki tarafların ve ülkemizin kaybetmeyeceği seçenekler üzerinde herkesin aynı duyarlılıkla, birlik içinde hareket etmesi ve fedakarlıkta bulunması gerekir."