|

Kamuda 60 bin yeni istihdam

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Müezzinoğlu, "Kamuda 2017 yılında 60 bin yeni kişi istihdam edilecek. Bunlar ağırlıklı olarak Milli Eğitim ve Sağlık bakanlıkları ile Emniyet Genel Müdürlüğünde olacak" dedi.

Yeni Şafak
09:57 - 3/11/2016 Perşembe
Güncelleme: 13:22 - 3/11/2016 Perşembe
AA
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu son dönemdeki gelişmeleri değerlendiriyor.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu son dönemdeki gelişmeleri değerlendiriyor.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu son dönemdeki gelişmeleri değerlendirdi.



"Kamunun işsizler için en büyük iş kapısı olarak görüldüğü hatırlatılarak 2017 yılında kamuda ne kadar istihdamın öngörüldüğü ve işsizlikle ilgili değerlendirmelerinin" sorulması üzerine Müezzinoğlu, Türkiye'nin dinamik bir ülke olduğunu ve her bir yaşta 1 milyon 250 bin gencinin bulunduğunu söyledi.



  1. Müezzinoğlu, "6 milyonun üzerinde 5 yaşlık dilimde bir genç kitle var. Bu müthiş bir potansiyel, müthiş bir zenginlik, müthiş bir dinamizm. Şimdi bunları önemli olan üretime, istihdama, hem kendileri için hem toplum için katkı sağlayacak alanlar oluşturmamız lazım. Baraja devamlı bu 1 milyon 250 bin geliyor. İstihdam için baraja gelen bu 1 milyon 250 binle sınırlı mı? Hayır değil. Türk toplumunun bir de son dönemde yani AK Parti'nin son on yılında istihdama katılmak isteyen stoklarda ciddi bir kadın istihdam potansiyeli var. Daha önce bunlar büyük oranda ev hanımıydı ve istihdama girmekte mesafeliydi, talip değildi. Burada da ciddi düzeyde stoklardan gelen talep var" değerlendirmesinde bulundu.

Her yıl 1 milyon 400 bin-1 milyon 500 bin insana istihdam alanı oluşturmak gibi bir görev ve sorumlulukları olduğunu aktaran Müezzinoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:



"Bunun için neye ihtiyaç var? İstikrarlı büyümeye ihtiyaç var. Dikkat ederseniz son 3,5-4 yıldır bütün oyunlar Türkiye'nin istikrarını bozmak üzeredir, kurulmuştur. Gezi olayları odur, 17 Aralık odur, FETÖ odur, geçen yıl başlayan terör örgütünün yeniden terör eylemleri başlatması... Burada tek bir amaç var, 'İstikrarı bozayım, peşinden ekonomik istikrar bozulacaktır, ekonomik istikrar bozulursa zaten ben Türkiye'yle istediğim gibi oynayabilirim'. AK Parti'nin ve milletin müsaade etmediği nedir? Siyasi istikrarın bozulmasına milletimiz 'Ben müsaade etmem' dedi, 17 Aralık'ta biraz o tehdidi, tereddüdü gördü, 1 Kasım'da düzeltti."




Hedef yüzde 4,4


Siyasi istikrarın sorumlularına düşen görevin, ekonomik istikrarı güçlü bir şekilde devam ettirmek olduğunu dile getiren Müezzinoğlu, "Bu neyi getirecek? Büyümeyi. Türkiye ortalama yüzde 5'in üzerindeki bir büyümeyi beşlik ve onluk dilimlerde başaramaz ise işsizlik oranı ve ekonomideki beklentiler, 80 milyonun beklentilerinde isteseniz de istemeseniz de zorluklar ve sıkıntılar çıkacaktır." dedi.



  • Müezzinoğlu, Rusya krizi, terör faaliyetleri ve 15 Temmuz hadisesinin yaşandığını anımsatarak, "Bu üç hadiseyi bir yılda yaşamış bir ülke, esasında yan tarafta hangi ülkeye teşmil ederseniz edin, o ülkelerin hiçbiri bugün ayakta kalamaz ama bütün bunlara rağmen 3,2 büyümeyi başarabilen bir ülke, önümüzdeki yıl 4,4 hedefini koyabilen bir ülke" diye konuştu.

Mehmet Müezzinoğlu, öncelikle ana sorunun görülmesi gerektiğini ve bunun daha çok ekonomik istikrar, daha güçlü bir büyüme, güvenli ortamda yatırım yapması, hükümetin girişimcinin yanında olması ve istihdam alanı oluşturma olduğunu söyledi.



Tüm bunlar sağlandıkça yeni sorun olarak bu defa da istihdam edilenlerin daha rahat ve güvenceli iş isteklerinin ortaya çıktığını ifade eden Müezzinoğlu, "İktidar olarak da biz diyoruz ki daha çok çalışma, daha çok üretme, daha çok büyüme, varsa sıkıntıları daha çok paylaşma... Çünkü niye? 2023'te gayrisafi milli hasılasının kişi başı bütçesinin 2 trilyon dolar bir Türkiye hedefliyoruz. O zaman siyasetçiler, yöneticiler olarak biz 'daha güvenli bir bakanlık, daha güvenli bir milletvekilliği' diyemeyiz. Daha çok çalışan, daha çok koşturan, daha çok toplumu geleceğe katkı sağlayan dinamiklerini teşvik eden bir yapıyı oluşturmamız lazım." dedi.



"Daha iyi büyümenin mücadelesini başarmamız lazım"


Müezzinoğlu, iş için gelenlerin "Ne olur Sayın Bakanım devlette olsun" şeklinde ifadelerinin bulunduğunu anlatarak, "Çalışacak olana, üretecek olana 'devlette olsun' demenin, cümlenin ihtiyacı nedir? 'Ben ekmek götürmek istiyorum, birikimim var ve üreteceğim ve burada iş var', eyvallah, hemen başla. Yok, devlette olsun, garanti olsun, güvencesi olsun. Şimdi bu bizi zorluyor tabii ama bunu da yine toplumla paylaşarak götüreceğiz. Ekonomik istikrarı, siyasi istikrarı millet sağlıyor, veriyor bize. Ekonomik istikrarı siyasi sorumlular olarak, biz hükümet olarak yürütmemiz lazım, ekonomik istikrar peşinden büyümeyi getirecektir ki getiriyor ama daha iyi büyümenin mücadelesini başarmamız lazım." değerlendirmesinde bulundu.



Başbakan Binali Yıldırım ve ekonomiyle ilgili bakanların dünyayı taradıklarını, yatırımla ilgili ne varsa Türkiye'ye getirmek için uğraştığını anlatan Müezzinoğlu, "Turkuaz Kartı, yasal olarak bakanlığımıza verildi, Türkiye'ye gerek beyin olarak, akıl teri olarak gerekse maddi imkanlar olarak, yatırım olarak farklılıklar üretecek kim varsa onlara Turkuaz Kartı vererek ayrıcalıklı statülerle Türkiye'nin büyümesine, ekonomisine ve gelişmesine katkı sağlayacak her türlü imkanı hazırlıyoruz, oluşturmaya çalışıyoruz." dedi.



Bakanlık görevinin ilk haftası işsizlik oranının 0,7 oranında arttığını dile getiren Müezzinoğlu, şunları kaydetti:



"Birden 10,7'ye geldi işsizlik oranı, geçen yıl aynı döneme göre biz ne yapmışıza baktığımızda 285 bin kişiye yeni istihdam oluşturmuşuz aynı dönemde. Şimdi geçen yılın aynı dönemine göre 285 bin kişiye yeni istihdam alanı oluşturduğumda rakamların ne olmasını beklersiniz, 0,7, 0,9 düşmesini beklersiniz ama dediğim gibi istihdama o kadar yoğun bir katılım ve talep var ki düşmüyor, yerinde tutamıyoruz ve yukarı doğru gidiyor. O nedenle mutlaka ekonomik istikrar, daha çok yatırım, daha çok istihdam alanı, katma değer üreten alanlarda ve stratejik alanlarda büyüyen bir Türkiye'yi inşallah başaracağız. Millet arkamızda olduğu sürece hiç tereddüdümüz yok, bunlar başarılacaktır."





Emeklilere promosyon


Emeklilere banka promosyonu verilmesiyle ilgili soru üzerine Müezzinoğlu, Türkiye'de 11 milyon 600 bin emekli bulunduğunu ve her yıl 600 bin emeklinin havuza katıldığını, hak ettikleri maaşı emekliye sorunsuz iletmenin öncelikli görevleri olduğunu belirterek, 1990'lı yıllarda emeklilerin maaş kuyruklarındaki hallerini anımsattı.



Bakan Müezzinoğlu, AK Parti iktidarının bu anlamda görevini 10 üzerinden 10 şeklinde yaptığını bildirdi.



Promosyon konusunda hükümetin emekli adına bankalarla pazarlığını yaptığını ifade eden Müezzinoğlu, şöyle devam etti:



"En son ben Bankalar Birliği ile görüştüğümde, her yıl 195 milyar biz bankalara parayı veriyoruz ve onlar da emekliye ulaştırıyor. Ne kadar duruyor bankada para? Ayda 1,5-2,5 gün arası. Biz onu 2 güne aldık. Ayda 2 gün duruyor, yılda ne yapar? 24 gün. 24 gün durduğunda 195'i de 200'e yuvarlayalım, 24'ü de bir ay yapalım. Bir ay 200 milyar, yıllık getirisi 115 milyon. 115 milyonu 3 yıla taşıdığımızda, 3 yıl için pazarlık yapıyoruz, 375 milyon. 375 milyonu hadi 400 milyona yuvarlayalım. 11,5-12 milyon emeklimize 400 milyonu paylaştırın, reel olarak zorlayarak çıkabilecek rakam aşağı yukarı 300-350 lira. Şimdi tabii konuşulan rakamlar almış başını gitmiş.



Bin liranın altına emekli maaşı alanlar var, bin ile 2 bin arasında maaş alan var, 2 bin liranın üzerinde maaş alan var. Hepsine eşit vermeye kalksan 2 bin liranın üzerinde olan, 'Benim hakkımı niye buraya aktarıyorsun' diyecek. O zaman diyoruz ki 'Bin liranın altına olanlara ayrı bir dilim yapalım'. Bakıyoruz orada 35 lira bir yıl, üç yıla geldiğimizde 35'i 40 yap, çarp 120 lira. Şimdi o diyecek ki '120 lira için beni yıllarca niye beklettiniz'. Öbür taraf geliyorsun onunki olsa olsa 250 lira oluyor, diğerinin ki de 450 lira oluyor ama 500 lira olmuyor.





"Art niyetli ve ideolojik"


  • Bakan Müezzinoğlu, İngiliz BBC kanalında Türkiye'de tekstil sektöründe bazı çocuk işçilerin çalıştırıldığı yönünde artan haberlere ilişkin soruyu yanıtlarken, "BBC'nin yaptığı haberi basın etiğiyle bağlantılı görmüyorum, basın etiğine aykırı buluyorum. Türkiye'de çocuk işçiliğiyle ilgili bir çalışma yapsa ona saygı duyarım. Onun yine eleştirilecek yerleri varsa eleştiririm. Türkiye'deki çocuk işçiler algısı ile Türkiye'nin dünyada hiçbir ülkenin başaramadığı saygın imajı zedelemek gibi bir niyeti var" dedi.

Müezzinoğlu, şunları söyledi:



"Çocuk işçiliği sorunu Türkiye'de yok demiyorum, var. Türkiye'de 1 milyon 250 bin çocukta veya gençte hangi oranda çocuk işçiliği sorunumuz varsa Suriyeli çocuklarımızda da o oranda bir çocuk işçiliği sorunu var ve biz bununla mücadele ediyoruz. Bu mücadeleyi eleştirebilir, yetersiz bulabilir ama art niyetli, ideolojik. İki hedefi var. Birincisi Türkiye'nin Suriyeli misafirlerle ile ilgili 'Medeniyim' diyen Avrupa'nın yapamadığını yapmış olmasını hazmedemiyorlar. Bu yapmış olduğunu onların yüzüne vurması ağırlarına gidiyor, kanlarına dokunuyor. Realite, bunu değiştiremezsin.



3 milyon Suriyeliye 5 yılı aşkın süredir kendi insanına baktığı gibi bakabilen, kendi insanına sağladığı imkanları daha fazlasını sağlama derdi ve duyarlılığı olan, saygın bir yönetim ve saygın bir hizmet veren, kabul eden bir milleti bu anlamda zan altında bırakmaya hiç kimsenin hakkı yok."



Türkiye'nin 3 milyon Suriyeli için 10 milyar dolar üzerinde harcama yaptığını anımsatan Müezzinoğlu, bu insanların eğitiminden iskanına kadar her şeyiyle ilgilenen bir ülkeye algı operasyonu yapılmayacağını vurguladı. Müezzinoğlu, Türkiye'de üretim yapan uluslararası firmaların yaptıkları denetimlerde, çocuk işçi çalıştırılmadığının tespit edildiğine işaret etti.



Müezzinoğlu, Sağlık Bakanı olduğu bu yılın Nisan ayındaki veriler ışığında, 155 bin Suriyeli çocuğun Türkiye'de doğduğunu, her yıl 1 milyon 250 bin doğum yapan Türk annesinden farklı bir muamele görüp görülmediğinin incelenmesini istedi. Söz konusu 155 bin bebeğin aşı takviminin Türkiye'deki bebeklerin aşı takviminden farklı olmadığını bildiren Bakan Müezzinoğlu, Türk annelerden 5-6 lira katılım payı alınırken Suriyeli ailelerden alınmadığını kaydetti.



"Bu kadar ahlak dışı, etik dışı yayın yaptılar." diyen Müezzinoğlu, Türkiye'deki istihdamda çocuk ve genç işçi sorunuyla mücadelede önemli mesafe kat ettiklerini, daha iyi olması için yol haritası hazırladıklarını bildirdi.



Bakan Müezzinoğlu, ILO Çalışma Konferansı'nda Türkiye'nin çocuk işçiliğiyle mücadelede örnek ülke gösterildiğini sözlerine ekledi.



#Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
#Mehmet Müezzinoğlu
8 yıl önce