|

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Haddini bil Avrupa

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yeni İleri Biyolojik Atıksu Arıtma Tesisleri ile Çevre Yatırımları Toplu Açılış Töreni'nde konuştu. İdam tartışmalarına değinen Cumhurbaşkanı, "Halkım idam mı diyor, Parlamento'ya gelir. Parlamento eğer 'idam' diyorsa, bana gelir. Ben de böyle bir kararı onaylarım" dedi. AP'nin Türkiye kararına sert tepki gösteren Cumhurbaşkanı, "Haddinizi bilin, Türkiye'yi siz yönetmiyorsunuz" dedi.

Yeni Şafak
14:25 - 26/11/2016 Cumartesi
Güncelleme: 15:40 - 26/11/2016 Cumartesi
Yeni Şafak

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin Yeni İleri Biyolojik Atıksu Arıtma Tesisleri ile Çevre Yatırımları Toplu Açılış Töreni'nde konuştu.



Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:



"Türkiye sahip olduğu muhteşem tarih ve medeniyet inşasıyla eşine ender rastlanan bir ülkedir.



Partimizi kurduktan 16 ay sonra ilk seçimde ezici çoğunlukla milletimiz bizi iktidara getirdi. 14 yıl boyunca bir yandan içeride ve dışarıda önümüze çıkarılan engellerle mücadele ederken bir yandan da milletimize hizmet için uğraştık. Karış karış ülkemizi dolaştık. Kendimizi ve vizyonumuzu anlattık.



Yeni bir Kurtuluş Savaşı veriyoruz. Üstelik bu savaşı sadece tek bir cephede değil; askeri, siyasi, diplomatik, ekonomik, sosyal... Her alanda veriyoruz. Gezi'de milletimizin belli kesimlerindeki çevre hassasiyetini tahrik ederek kaos çıkarmak istediler. Bu ahlaksızlara sorun: Hayatınızda şu ülkeye kaç tane ağaç diktiniz? Biz, milyonlarca değil milyarlarca ağaç ve fidan diktik.



Ardından 17-25 Aralık emniyet-yargı darbesi geldi. Yani FETÖ. Bu ahlaksızlar 'yolsuzluk' dediler. Bu ülkeyi ayakta tutan ne kadar siyasi ve ekonomik dinamik varsa hepsine birden saldırdılar. Halbuki hırsız ta kendileriydi. Bu konuyla ilgili düşüncelerimi hep söyledim, bugün de söylüyorum: Ben Hans'ın ağzına bakarak karar vermem. Ben, Hakk'a ve halka yönelerek cevabımı veririm. Halkım idam mı diyor, Parlamento'ya gelir. Parlamento eğer 'idam' diyorsa, bana gelir. Ben de böyle bir kararı onaylarım. Bunu açıkladım.



Şimdi Avrupa Birliği'ndeki birileri, 'Niye Cumhurbaşkanım siz idam istiyorsunuz' diyor. Sana ne? Milli irade bunu istiyorsa, vekiller de bunu istiyorsa yasalara göre bunun geleceği yer Cumhurbaşkanı. Cumhurbaşkanı olarak ben de kararımı bu istikamette veririm. Çünkü benim 238 tane şehidim var.



"Milletimiz yeni anayasa değişikliğini yapacaktır"


Rabbimiz ne buyuruyor: "Allah yolunda öldürülenlere 'ölüler' demeyiniz. Onlar diridirler ama siz bilemezsiniz." Onun için onların ne dediği bizim için önemli değil, siz ne diyorsunuz, bu önemli. Milli irade ne diyorsa odur. Şimdi anayasa değişikliği hazırlanıyor değil mi? Gençlik yeni anayasa istiyor. Şu anda da görüldüğü kadarıyla iktidar partisi ile MHP ortaklaşa bir çalışmayı sürdürüyorlar. Temenni ederim ki, buradan isabetli, hayırlı bir adım atılır ve bu atılacak adımla da tabii ki de anayasa değişikliğine bu iki partinin milletvekili sayıları yeterli değil, fakat ana muhalefet içinde de destek gelirse bu iş hallolur. Fakat öyle de olsa böyle de olsa, iktidar partisi ve MHP bunu biz millete götüreceğiz diyor. Milletime giderse, ben milletimin ne diyeceğini biliyorum. Milletim burada çok büyük bir oranla bu işe destek vererek anayasa değişikliğini yapacaktır.



"Öngörülmeyen bir hesap diğer tüm hesapları bozdu"


15 Temmuz günü güneş batarken herkesin bir hesabı vardı ama hiç beklenmeyen, hiç öngörülmeyen bir hesap devreye girdi ve diğer tüm hesapları bozdu. Türk milleti, milletlerden bir millet olmadığını, tarihe altın harflerle yazdırdığı şanına, şöhretine boşuna sahip olmadığını gösterdi. Milletimiz o gece tanklara, savaş uçaklarına meydan okudu. Çünkü, unutmayın: Nur mağarasının kapısındaki örümcek ağının gücünü unutmayın.



AP'nin Türkiye kararı


Terör örgütleriyle bağlantılı kişiler gözaltına alınıyormuş, medyaya kısıtlama varmış, vize serbestisinin 72 şartından 7'si yerine getirilmemiş... Silah veriyorlarmış da artık silah verilmemesi konusunda karar alacaklarmış. Türkiye gibi, topraklarında her gün neredeyse terör olayları olan bir ülkeye 'terörle mücadele etme' demek, dükkanı kapat demektir. Ey Avrupa Parlamentosu, siz terör örgütüne çanak mı tuttunuz? Hani PKK terör örgütü olarak ilan edilmişti? Fransa, topraklarında birkaç terör eylemi oldu diye OHAL'i 3 ay artı 3 ay artı 6 ay şeklinde sürekli uzattı. Siz Fransa'yla böyle bir karar aldınız mı? Şimdi seçimler nedeniyle OHAL'i yeniden uzatmayı düşünüyorlar. Türkiye, kanlı darbe girişimine rağmen OHAL'in 3'üncü ayında bulunuyor şu an. Belki bitmeyecek, uzayacak size ne? Bunun kararını parlamento verir, hükümet verir. Bu ülkeyi Avrupa Parlamentosu mu yönetiyor yoksa bu hükümet mi yönetiyor. Size ne? Haddinizi bilin, haddinizi. Geçti o. Avrupa'da hangi devlet ülkemizin şartlarında bulunsa, değil OHAL'i çok daha ağır yaptırımlara gider. Bunun işaretlerine defalarca şahit olduk.



"Köşe yazarı müsveddesi..."


Bir tane terörist, köşe yazarı müsveddesi kaçarak Almanya'ya gidiyor. Almanya Cumhurbaşkanı bunu karşılıyor. Daha sonra İngiltere'ye gidiyor. Türkiye'yi 'açık hava gazeteci hapishanesine' benzetiyor. Bu nasıl hapishane ki sen kaçıp gittin? Benim için 'diktatör' başlığı attı. Diktatörün olduğu bir ülkeden kaçıp gidebilir miydin? Bu ülkede diktatör olsaydı sen kim bilir şu an hangi zindanlarda olacaktın. Ama Batı bu işte. Bunlara yaptırdıkları konuşmalarla Türkiye değişecek zannediyorlar. Türkiye daha da güçlenecek.



Avrupa'nın ikiyüzlülüğü


Şimdi sizlere Avrupa Birliği ve Avrupa Parlamentosu'nun ülkemize yönelik politikasının ikiyüzlülüğüyle ilgili bir örnek göstereceğim. Avrupa Parlamentosu 23 Kasım'da bir karar aldı. 'Propagandaya karşı Avrupa Birliği stratejik iletişim' kararı. Bu karar Avrupa Birliği tarafından bize dayattıklarının tam tersi tespitlerle dolu. Avrupa Parlamentosu konu kendi çıkarları olunca ne kadar tehditkar olduğunu ortaya koymuştur. Herkese, özellikle Avrupa Birliği ile ilişkimizde ahkam kesenlere bu kararı alıp ibretle okumalarını tavsiye ediyorum. Nefret, şiddet ve savaşın kışkırtılması ifade özgürlüğü kılıfına saklanamaz' diyor. Sizde olunca kılıfa saklanıyor da bizde olunca siz niye buna kılıf uyduruyorsunuz? İşin ucu kendinize dokununca ölçüleriniz hemen nasıl değişiyor? Bu propagandaya karşı geliştirilecek stratejik ilim çalışmalarında savunmacı değil saldırgan olunması isteniyor. Kim diyor bunu? Avrupa. Bütün bu sert tavsiyelerin sebebi AB'nin gerçekleri çarpıtmayı, üye ülkeleri bölmeyi, kuzeydeki ortaklarıyla aralarındaki işbirliğini parçalamayı, birlik değerlerini zayıflatmayı amaçlayan bir propaganda ile karşı karşıya bulunuyoruz. Tabii bütün bu propagandalar Rusya'ya yönelik.



Bir gün önce böyle bir karar imza atan parlamento, ertesi gün Türkiye'yi sert kısıtlamalardan dolayı eleştiriyor. Bu kararı ve o kararı alan parlamentoyu ciddiye almadığımızı söylediğimizde moralleri bozuluyor. Siz kendinizi ciddiye almıyorsunuz ki ben sizi ciddiye alayım. Kim ne derse desin, biz kendi yolumuzda yürümeye devam edeceğiz. Bu yolda Avrupa Birliği bizimle birlikte olursa hem o kazanır, hem biz kazanırız. Başka bir yol bulmak istiyorsa, biz de kendimize başka yol arkadaşları bulur hatta gerekirse kendi başımıza yolumuzda devam ederiz. Türkiye'yi mutlaka 2023 hedeflerine ulaştıracağız.


#Recep Tayyip Erdoğan
#Açılış Töreni
8 yıl önce