Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum tarafından açıklanan Kentsel Dönüşüm Eylem Planı, Türkiye’de 500 milyon dolarlık tasarrufun da kapısını araladı. Kentlerin dönüşüm anayasasını oluşturacaklarını söyleyen Murat Kurum, dönüştürülmesi acil olan 6,7 milyon konuttan acil, öncelikli denilen 1,5 milyon konutun dönüşümünün de 5 yıl içerisinde gerçekleştireceğini ifade etti.
Söz konusu eylem planının Türkiye’nin yapı stokunu daha güvenli hale getireceğini bunun yanı sıra Türkiye ekonomisine büyük katkıda bulunacağını ifade eden Baymak CEO’su Ender Çolak, “Kentsel Dönüşüm Planı’nın ülkemiz ekonomisi için de son derece önemli sonuçlar doğuracağına inanıyoruz. Plan kapsamında 6,7 milyon konuttan acil, öncelikli denilen 1,5 milyon konutun dönüşümünün 5 yıl içerisinde sağlanacağı açıklandı. Bu yapıların neredeyse tamamında eski ısıtma sistemleri kullanılıyor. Yapılan son düzenlemeler ışığında; inşa edilecek yeni binalarda enerji verimliliği yüksek ürünler kullanılacak. Bu sayede de Türkiye, yılda yaklaşık 500 milyon dolarlık tasarruf edebilir. Biz de Baymak olarak mimarinin gücü kadar; sürdürülebilir, tasarruflu, çevre dostu özelliklerle binalar inşa etmenin ülkemizin geleceği için olan önemini biliyoruz ve bu konuda başlatılan seferberliğe her türlü katkıyı sunmaya hazırız” dedi.
İklimlendirme sektöründe sadece Türkiye’de değil tüm dünyada çok köklü değişiklikler yaşandığını ifade eden Ender Çolak şöyle devam etti: “Artık bütün ilgili kurumlar ve şirketler, yaşanan bu değişime hazırlıklı olmak zorunda. Gelecek bize çocuklarımızın yaşayabileceği bir dünya için temiz enerji kullanımını, yenilenebilir kaynak tüketimini işaret ediyor. Yenilenebilir enerji kullanımı için geçtiğimiz yıl dünyada 200 milyar doların üzerinde yatırım yapıldı. Araştırmalar 10 yıl içinde Avrupa’da kombi ve kazan pazarının yüzde 30 oranında daralacağını, katı yakıtlı kazan pazarının da zaman içinde yok olacağı gösteriyor. Diğer yandan Uluslararası Enerji Ajansı tarafından yapılan projeksiyonda, 2060 yılına kadar dünyada kullanılan elektriğinin yarısından fazlasının güneş enerjisiyle üretileceği ve sera gazı emisyonlarını önemli ölçüde azaltacağı öngörülüyor.''
17 Avrupa ülkesi ve Avrupa Birliği ülkelerinin yüzde 90’ından oluşan bir komisyonun 2020 itibarıyla inşa edilecek yeni binaların yüzde 100 “Sıfır Enerji Tüketen Binalar” olması için bir direktif (nZEB) hazırladığını da sözlerine ekleyen Çolak, “G20 ülkelerinin 2030’daki hedefi konut ve ticari binalarda kullanılan elektriğin yenilenebilir enerjiden elde edilmesi ve yenilenebilir enerjinin toplam enerji tüketimindeki payının iki katına çıkartılması yönünde. Bu doğrultuda, ısı pompaları da sektörün gelecekteki en önemli unsurları olacak. Bu kapsamda ısı pompası pazarının 10 yıl içinde 4 kat büyümesini bekliyoruz. Avrupa’da ısı pompası pazarının 2017-2020 dönemi arasında yüzde 42 büyüyerek 2020 yılında 555.000 adet seviyesine ulaşması bekleniyor. Türkiye’de ısı pompası pazarında, son iki yılda tek haneli büyüme yaşanırken, biz yüzde 50’ye yakın büyüdük” dedi.
Akıllı ev teknolojilerinin de bu verimlilik seferberliğine ciddi katkı sunacağının altını çizen Ender Çolak şöyle devam etti: “Akıllı ev teknolojileri sayesinde binalar akıllı telefonlar gibi sürekli güncellenen ve kullanım kılavuzu olan sistemler haline geldi. Artık sadece daireleri değil; çok katlı binaların merkezi sistemlerini dahi cep telefonlarından ve tabletlerden yönetmek mümkün. Bu alanda yeni teknolojiler de çok kısa vadede hayatımızda yaygınlaşacak. Bu sayede binaların enerji kaynağı da çok daha kolay ve verimli biçimde yönetilebilecek.”
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından yayınlanan Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı’nda da konuyla ilgili önemli hedefler bulunduğunun altını çizen Ender Çolak, “Mevcut binaların rehabilitasyonu ve enerji verimliliğinin geliştirilmesi kapsamında, bina sektöründe ısı yalıtımı ile yüksek verimli pencere, aydınlatma, beyaz eşya, ısı pompası, kazan ve asansör motoru kullanımı gibi alanlarda enerji verimliliğinin artırılması için son kullanıcıların bilinçlendirilmesi, doğrudan ya da dolaylı olarak desteklenmesi ve yükümlülükler getirilmesi amaçlanıyor. 2023 yılına kadar tamamlanması planlanan bu aksiyon planı da Türkiye’nin cari açıkla mücadelesine önemli katkıda bulunacaktır” dedi.