Irak’ta, Kerkük Valiliği ve Meclis Başkanlığı için Bağdat’ta 10 Ağustos’ta oylama yapıldı. 16 sandalyeli Kerkük Vilayet Meclisi’ndeki Türkmen, Kürdistan Demokratik Partisi (KDP) ve 3 Arap üye oylamayı boykot etti. 5 Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB), 3 Arap ve 1 Hıristiyan toplam 9 üyenin katıldığı oylamada KYB'li Rebvar Taha vali, Arap üye Muhammed Hafız da meclis başkanı seçildi. Türk yurdu Kerkük'te Türkmenlerin yok sayıldığı toplantıya tepki yağdı. Irak Türkmen Cephesi (ITC) ise sözde seçimin iptali için Irak Federal Mahkemesi’ne başvurdu. Kerkük Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mahir Nakip Yeni Şafak’a bundan sonraki süreçte yaşanabilecek senaryoları anlattı.
İKİ ALTERNATİF VAR
Çözüm noktasında iki alternatifin öne çıktığını söyleyen Nakip, “İlk alternatif Federal Mahkeme’nin bu atamayı, bu illegal seçimi iptal etmesi. Bunun da üç temel dayanağı var. Birincisi toplantının meclis çatısı altında olmaması. İkincisi meclisin en yaşlı üyesinin üyeleri toplantıya davet etmemiş olması. Üçüncüsü ise Meclis’te temsil hakkı olan herhangi bir Türkmen’in seçime katılmamasıdır” dedi. İkinci alternatifin ise Federal Mahkeme’nin başvuruyu reddetmesi olacağını söyleyen Nakip, “Başvurunun reddedilmesi olumsuz sonuçlar doğurabilir. Arapların 6 sandalyesi bulunuyor. Bunların üçü Bafil Taliban ile yani KYB ile iş birliği yaptı. Üçü ise Türkmenlerle olup muhalif kaldılar. Dolayısıyla bir kargaşa ortamı doğabilir. Türkmenler Meclis’teki toplantılara katılmama kararı alabilir” diye konuştu.
MAHKEME BAĞIMSIZ DEĞİL
Federal Mahkeme'nin süreci istediği kadar uzatabileceğine dikkat çeken Nakip, “Şunu unutmamak lazım. Federal Mahkeme bağımsız değil. Şiiler, Kürtler ve çok az sayıda da Sünni Araplar Federal Mahkeme’de söz sahibi. Etnik farklılıkların olduğu bir mahkemede karar oy birliğiyle mi alınır, oy çokluğuyla mı alınır bu da önemli” ifadelerini kullandı.
