Kuzey Irak’ı İsrail’e sattı

Kuzey Irak’ta referandum takviminin ilanıyla birlikte başta ABD ve Batılı ülkeler olmak üzere KDP tarafından düzenlenen tüm mitinglerde sözde Kürdistan bayrakları İsrail bayraklarıyla birlikte boy gösterdi. IKBY lideri Mesud Barzani’nin referandum sürecinde kullandığı afişlerde açık açık Türkiye, İran ve Suriye topraklarının bir kısmını da içeren sözde ‘büyük Kürdistan’ haritası kullanıldı. Nerede bir ‘Kürdistan’ haritası varsa onun yanında İsrail bayraklarının boy göstermesi, korsan referandumun asıl amacını da bir kez daha gözler önüne serdi. İsrail’e ‘vadedilmiş topraklar’ını kazandırma yolunda en büyük adım, yarınki referandumla birlikte atılacak. Türkiye sınırında Tel Aviv’in askeri üsler kurmasıyla sonuçlanacak süreç, siyonistlere Nil-Fırat arasında geniş bir nüfuz alanı açacak.

Erbil, Duhok, Süleymaniye, Musul ve hatta Kerkük’te bile İsrail bayrağının dalgalanmasına izin veren Barzani, Kuzey Irak’ı İsrail’e resmen peşkeş çekiyor. İsrail Başbakanı Binyamin Netenyahu da geçtiğimiz ay yaptığı açıklamada, “Kürtler bizim değerlerimizi paylaşan cesur bir halk ve Barzani’nin bağımsızlık girişiminin tarafımızdan destekleniyor olması doğal bir durum” diyerek İsrail’in kukla devletçiğe desteğini açık etmişti. İsrail’de birçok enstitü ve yayın organı tarafından ‘Kürtlerin soy olarak İsrailoğulları’ndan geldiği’ tezinin işlenmesi de fotoğrafı tamamlıyor.

Erbil’de düzenlenen ve korsan oylama öncesi son gövde gösterisi niteliği taşıyan Erbil mitingine İsrail bayrakları damga vurdu. Ayrıca Erbil genelinde sözde Kürdistan bayrakları asılan alanların birçoğunda İsrail bayraklarına da yer verilmesi dikkatlerden kaçmadı. Türkiye aleyhine sloganların atıldığı gösterilerde yüzlerce genç, ellerine tutuşturulan İsrail bayraklarını sallarken bazı meydanlarda İsrail ulusal marşı bile okundu. Referandum için ‘evet’ isteyen konuşmacılar İsrail’e desteklerinden ötürü teşekkür ederken, Kürdistan-İsrail kardeşliğine de sık sık vurgu yaptı. Tel Aviv, referandumla birlikte önce Irak’ı, sonra da Suriye’yi bölmeyi planlıyor. Bu amaca ulaşırsa ‘vadedilmiş topraklar’a kavuşacak; amaç gerçekleşmez ise bölgede oluşacak kaos yine Müslüman ülkelerin zayıflamasına sonuçlanacak. 

Mesud Barzani ve PKK’yı maşa olarak kullanan İsrail, Tevrat’ta geçen ve ‘vadedilmiş topraklar’ olarak kutsal kabul edilen Nil ve Fırat nehirleri arasında kalan bölgeyi istiyor. Suriye ve Irak’ın butik devletlere bölünme fikri Siyonist kuramcılar tarafından 1940’larda hazırlandı ve 1980’lerde Yinon Planı üst başlığı ile yeniden revize edildi. 1990’larda ABD tarafından başlatılan müdahale, planın Irak aşamasının da startının verildiği tarih oldu. Siyonistler, Barzani ve PKK tarafından kurulacak sözde Kürdistan’a ise ‘Kürdo-Jüdaik’, yani ‘Yahudi Kürdistanı’ ismini veriyor.

Barzani’nin babası Mustafa Barzani 1967 yılında İsrail’i ziyaret etti. Barzani, orada 'Kürtlerin Yahudi atadan geldiğine' inandırıldı. Telkinde bulunan ise dönemin savunma bakanı Moşe Dayan'dı. Referandumun mimarı mimarı oğul Mesud Barzani ise 1940’ların başında İsrail’e göçen 200 bin Yahudi Kürt olduğunu iddia ederek onların yeniden Kuzey Irak’a dönmeleri çağrısı yaptı.

İsrail, Irak’ın kuzeyinde artan hareketliliğe paralel olarak Suriye’ye dönük saldırılarını da artırdı. Son dönemde Suriye sınırında 4 büyük tatbikat gerçekleştiren İsrail Şam ve Dera bölgelerine dönük bombardımanlarını da artırdı. ABD’nin Tenef’te engel olmaya çalıştığı Bağdat-Lübnan bağlantı koridorunu tehdit olarak gören İsrail, Suriye Ordusu ve Hizbullah’a ait birçok noktaya saldırı düzenledi.

Referandumla birlikte Barzani’nin korsan haritaya dahil etmek istediği Kerkük’te gerilim had safhada. Yeni Şafak’a bilgi veren Kerkük sakinlerinden Mardin Ahmedi, her geçen dakika gerilimin arttığını, sabah sivillerin önemli oranda boşalttığı Kerkük’te Barzani Peşmergeleri’nin okullara zorla seçim sandığı koymaya çalıştıklarını belirtti. Sabah 8’de tüm asayiş birimlerinin toplanarak seçim sürecinde görevlendirildiğini aktaran Ahmedi, Irak merkezi yönetiminin ise saat 10’da gönderdiği talimatla ‘seçimin illegal olduğunu ve hiçbir kamu görevlisinin bu suça alet olmaması gerektiği yönünde uyarıda bulunduğunu’ bildirdi. Mardin Ahmedi, Kerkük’te her an çatışma çıkma ihtimali bulunduğunu ve cuma gününden itibaren birçok sivilin şehri terk ettiğini kaydetti. Bağdat yönetiminde görevli bir kaynak ise “ABD, Barzani konusunda ısrar ederse Irak’ın tamamını kaybeder” uyarısı yaptı. Iraklı yetkili, Havice'de operasyona devam eden Irak ordusunun Barzani'nin gasp etmeye çalıştığı Kerkük’e de gireceğini kaydetti.

Şabak’ın öğrencisi
Irak’ın kuzeyinde ABD müdahelesi ile yapılanan Peşmergeye ilk eğitim ve silah desteği İsrail tarafından sağlandı. İsrail iç istihbarat birimi ‘Şabak’ tarafından ‘özel eğitim kurumu’ maskesi altında 1990’ların ortasından itibaren eğitilmeye başlanan Peşmerge güçlerine silah ve cephane desteği de yine benzer yöntemlerle sağlandı. İsrail’in, Irak’ın kuzeyinde yürüttüğü faaliyetler Rafael Sadi tarafından yönetildi. Türkiye doğumlu ve Yahudi kökenli Rafael Sadi, o dönem Irak’ın kuzeyinde peşmerge ile İsrail yönetimi arasında ilişkileri kuran isim olarak görev yaptı.