Hindistan’da yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını hızla yayılırken günah keçisi olarak Müslümanlar seçildi. Yeni Delhi’de yaşayan Arap asıllı genç M.D (28), Müslümanların Hindistan’da hedef haline getirilmesine dair gelişmeleri Yeni Şafak’la paylaştı. M.D., Müslümanlara yönelik baskıların yeni olmadığını ancak karantina sürecinde her şeyin zorlaştığını dile getirdi. Müslüman genç, “Geçtiğimiz haftalarda ortada hiçbir sebep yokken bir mescidi yakmışlardı. Fakat, Yeni Delhi’de Endonezya’dan gelen Tebliğ Cemaati üyelerinden bazılarının testinin pozitif çıkmasını bahane ettiler. Onlarla görüşen herkesi hapse attılar ve işkence yaptılar. Koronavirüsü ülkeye Müslümanların getirdiğini söylediler. Oysa bu süreçte Müslümanlar da dahil olmak üzere çok insan yıllık toplantılarını yapıyordu. Yasaklar henüz gelmemişti” değerlendirmesini yaparak Hindistan’da Müslümanlara yönelik ırkçılığın ulaştığı tehlikeli boyutu gözler önüne serdi.
Ülkede yaşayan bütün Müslümanlarının hayatının her an tehlikede olduğunu belirten M.D., “Sizi sevmeyen Hindu bir komşunuz yetkililere gidip, koronavirüs taşıdığınızı söylediği an bitiyorsunuz. Hemen hapse atılıyorsunuz ve test yapmıyorlar. Size hiçbir şey sormuyorlar. İnsanlık dışı muamele görüyorsunuz. Buna karşı hakkınızı savunacak kimse bulamıyorsunuz ” dedi. M.D., sosyal medyada “coronajihad” etiketi altında Müslümanlara yönelik, “Hindistan’ı Müslümanlardan temizleyin”, “Kovid-19 salgınının taşıyıcısı” gibi söylemler içeren nefret kampanyasına ilişkin şunları dile getirdi: “Bu hashtag ile Müslümanlar bir gecede koronavirüsün ülkeye yayılmasından sorumlu kişiler olarak gösterildi. Binlerce hesaptan İslam’a yönelik ağır hakaretler içeren yazılar paylaşılıyor. Hükümet onlara yönelik kılını kıpırdatmıyor. Ancak gerçekleri söylemek isteyen bir Müslümanın hesabı gizli olsa da bulup tutukluyorlar. Dünyanın yaptıklarını bilmesini istemiyorlar.”
Hindu milliyetçilerin ülkeyi Müslümanlardan tamamen temizlemek istediğini dile getiren M.D sözlerine şöyle devam etti: “Bu nefretin dozu her geçen gün artıyor. Eskiden de vardı ama şimdi özellikle yoksul Müslümanların yaşama şansı neredeyse yok. Kız kardeşim eğitimini tamamladıktan sonra gittiği tüm iş görüşmelerinde örtüsünü çıkarmasını istediler. Bununla da yetinmiyorlar, kendileri gibi tapınma törenlerine katılmak zorunda olduğunu söylüyorlar.”