Fransa'da mahkemesi, 2013 yılında üç PKK'lının cinayetiyle ilgili tüm mahkeme işlemlerini durdurdu. PKK ile bağlantılı olan 3 kadını öldürdüğü iddia edilen Ömer Güney, duruşmasına 36 gün kala ölmüştü.
Paris'te terör örgütü PKK'ya yakınlığı ile bilinen Kürt Enformasyon Bürosu'nda 9 Ocak 2013 tarihinde, Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez silahlı saldırıda öldürülmüştü. Saldırının tek sanığı olarak tutuklanan 30 yaşındaki Ömer Güney hakkında "terör örgütü ile bağlantılı olarak cinayet işlemek suçundan" dava açılmasına karar verilmişti. Paris Savcılığı iki yıllık soruşturma sonrası hazırladığı suç duyurusunda, esas şüpheli olarak gördüğü Ömer Güney'in Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanmasını istemişti.
Ömer Güney'in Almanya'da iken PKK ile nasıl bağlantı kurduğunu cinayetin hemen sonrasında Yeni Şafak yazmıştı. Fransa'daki PKK yapılanması içine sızdırılan Güney'in kefili dünyanın her yerinde bilinen çok büyük bir Alman vakfı olmuştu. Hatta Güney adına yapılan bağışın makbuzu üzerinde bu vakfın ismi kamufle edilmiş, Yeni Şafak bu belgeyi yayınlamıştı. Türkiye'de çözüm sürecinin en hareketli ve verimli döneminin yaşandığı 2012-2013 yılları aynı zamanda Türkiye'nin enerji projelerinin ve Kuzey Irak ile önemli işbirliklerinin yapıldığı bir dönemdi. İddiaya göre infaz planı, çözüm sürecini sabote etmeye çalışan FETÖ ve Türkiye'nin enerji projelerini sabote etmeye çalışan Fransa'nın yollarını birleştirdi. Cinayetin hemen akabinde Türk güvenlik güçleri ve istihbarat teşkilatını hedef gösteren FETÖ'nün Güney'e ait olan ses kayıtlarında MİT mensubu olduğu iddia edilen kişinin bizzat Kozanlı Ömer olduğu, Güney'in infaz plan talimatlarını Kozanlı'dan aldığı ortaya çıkmıştı.
Paris'teki PKK'lıların öldürülmesinde MİT'in rolünün olduğu iddiaları, 14 Ocak 2014'te Teşkilat tarafından yapılan açıklama ile reddedilmişti.
Açıklamada, MİT'in cinayetlerle "kesinlikle bir ilgisi olmadığı" vurgulanarak, "Söz konusu yayınların, Çözüm Süreci'nde aktif rol üstlenen Teşkilatımızı yıpratmaya ve bu süreçte görev alan personeli deşifre ederek görevlerini yapamaz hale getirmeye yönelik bir operasyon olduğu değerlendirilmektedir" ifadelerine yer verilmişti.
