Çıbanbaşı

ABD-İsrail'in Ortadoğu'daki maymuncuğuna dönüşen Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Katar, Mısır ve Yemen’den sonra Tunus ve Suriye’de krizi derinleştirmek için harekete geçti. Son dönemde Suriye’ye silah yığdığı iddia edilen çıbanbaşı BAE'nin, bu silahlarla Türkiye-Rusya-İran arasındaki mutabakatı sabote etmeyi hedeflediği belirtiliyor.

Suriye'deki Rus üssüne düzenlen İHA saldırılarında da bu ülkenin parmağı olduğu vurgulanıyor. Önceki gün Cumhurbaşkanı Erdoğan ile telefonda görüşen Rusya lideri Vladimir Putin’in “Üslerimize İHA'larla yapılan saldırıların arkasındaki ülkeleri biliyoruz” sözleriyle Astana ve Soçi mutabakatını boşa çıkarmak isteyen BAE’yi işaret ettiği değerlendiriliyor. BAE’nin el attığı diğer ükke de Tunus. Fransız Le Monde ve Le Parisien gazetelerinin haberine göre, Arap Baharı’nın tek demokratik dönüşüm gerçekleştiren ülkesi BAE yönetiminin hedefinde.

İki gazete Aralık ayında BAE yönetimi ile Tunus arasında yaşanan uçak krizinin, Tunus’a yönelik operasyonun işaret fişeği olduğunu belirtiyor. Tunus’taki koalisyon hükümetinde Nahda Haraketi'nin yer almasından rahatsızlık duyan Abu Dabi yönetimi, partisi üyelerinin tasfiyesi için baskı yapıyor. Ülkede son bir haftada “hayat pahalılığı” bahane edilerek başlayan gösterilerin ardından da Abu Dabi’nin bulunduğu belirtiliyor. Ülkenin Katar ve Türkiye ile yakın ilişkisi de BAE'yi rahatsız ediyor.

Türkiye, Rusya ve İran uzlaşısı ile boşluğa düşen ABD-İsrail stratejisini Suriye’de yeniden canlandırmak da BAE'ye verilen görevlerden birisi. BAE, Suriye’de ABD güdümünden bulunan kimi örgütlere destek vererek, Astana ve Soçi süreçlerine fitne sokmayı hedefliyor. Son günlerde Hama’da görülen zırhlı araçların da BAE firmasına ait olması planı gözler önüne seriyor.

BAE, geçtiğimiz Haziran ayında da Katar’da fitne ateşini yakmıştı. BAE, Suudi Arabistan, Bahreyn ve Mısır'ın Katar ile tüm diplomatik ilişkilerini kesmeleri Körfez bölgesinde krize yol açmıştı. Hava, kara ve deniz trafiğini kesen ülkelerin abluka girişimi Türkiye’nin hamlesiyle boşa çıkmıştı.

FETÖ terör örgütünün 15 Temmuz hain darbe girişiminin arkasından da BAE çıktı. FETÖ’ye darbe öncesi BAE’nin yaklaşık 3 milyar dolar finans desteği verdiği ortaya çıktı. Ayrıca FETÖ üst yönetimi tarafından darbe öncesinde Birleşik Arap Emirliği’ne 22 ziyaret gerçekleştirildiğini anlaşıldı. 15 Temmuz’un hemen sonra darbeci Fethullah Gülen, Dahlan’ın sahibi olduğu ve BAE tarafından finanse edilen ve El Gad kanalında demeç verdi. Gülen-Dahlan ilişkisini de ispatlayan bu yayında Gülen, Batı’nın Türkiye’ye müdahale edilmesi gerektiğini açıkça söylemişti. BAE’nin desteklediği hain darbe girişiminde 250 kişi şehit olurken iki bin 196 kişi ise gazilik mertebesine ulaştı. Ülkemizi milyarlarca dolar zarara sokan BAE ortalığında yapılan darbe girişimi ise halk tarafından püskürtüldü.

ABD’nin Reza Zarrab kumpasında Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) parmağının olduğu ortaya çıktı. Hazırlanan ek iddianame, BAE’nin Al Nafees Exchange isimli şirket üzerinden yapılan işlemlere ilişkin bilgi ve belgeleri ABD’ye servis ettiğini ortaya koydu.

BMGK’ya şikayet etti
Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) hava sahası ihlalleri, Katar’ı harekete geçirdi. 21 Aralık ve 3 Ocak’ta gerçekleştiği bildirilen olaylarda Katar, BAE’ye ait savaş ve askeri kargo uçaklarının ihlalleri nedeniyle Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne (BMGK) şikayette bulundu. Şikayette, BAE’nin gerçekleştirdiği ihlallerin, Katar’ın otoritesi, sınır ve toprak güvenliği ile uluslararası kanunlara açıkça aykırı olduğu belirtildi. İhlallerin, Katar ile bazı Arap ülkeleri arasında krizin başlamasından bu yana ilk kez yaşanması dikkati çekti.