Almanya'da 2017'de neler oldu?

Yeni Şafak
13:3628/12/2017, Perşembe
G: 28/12/2017, Perşembe
Yeni Şafak
Almanya Başbakanı Angela Merkel, geçtiğimiz yıl seçim kampanyaları sırasında oy kazanmak için Türkiye hakkında pek çok olumsuz açıklamaya imza atmıştı.
Almanya Başbakanı Angela Merkel, geçtiğimiz yıl seçim kampanyaları sırasında oy kazanmak için Türkiye hakkında pek çok olumsuz açıklamaya imza atmıştı.

2017 yılı Almanya’nın sicilinde pek de parlak bir yıl olarak yer almadı. Bir yandan seçimlerle boğuşurken diğer yandan ekonomik olarak gelen iflaslarla baş etmeye çalıştı. Üstüne ırkçılığın da had safhaya ulaştığını eklersek gelecek yılda Almanya’yı zor günlerin beklediğini ifade etmek pek de yanlış olmaz. Peki neler yaşadı 2017 yılında Almanya? Yakından bakalım...

Avrupa'nın lokomotifi olarak adlandırılan Almanya, geçen 2017 yılında pek çok olumsuzlukla boğuştu. Seçimler, ekonomik olumsuzluklar ve daha pek çok şey Almanya'nın yakasını bırakmadı. Kısacası onlar için pek de iç açıcı bir yıl değildi 2017. Neler olmuştu peki?









Türk Bakanların konuşmaları iptal edildi

Türkiye'de 16 Nisan'da düzenlenen Anayasa değişikliği referandumu öncesinde Türk bakan ve siyasetçilerin Almanya'da Türklere hitaben yapmak istediği konuşmalara izin verilmemiş ve etkinlikler çeşitli gerekçelerle iptal edilmişti. Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu'nun Almanya'da referandum etkinliği kapsamında konuşma yapmasına izin verilmemesi üzerine, konuşmasını Hamburg'daki Türk Başkonsolosluğu rezidansında yapmıştı. Ardından farklı kentlerdeki etkinlik talepleri de reddedilmişti.







Seçimler, kurulamayan koalisyon ve çıkmaza giren Almanya

61,5 milyon seçmeni olan Almanya 24 Eylül’de 19’uncu kez seçime gitti ve 709 parlamenter seçildi. Bir önceki dönem mecliste dört parti varken bu sefer sayı altıya çıktı. Dördüncü dönem şansölye olan Merkel siyasi olarak geçmiş dönemlerden daha zayıf, Almanya ise istikrarsız konumda bulunuyor. Merkel, CDU lideri olarak en kötü oy oranını, CDU partisi ise tarihinin en kötü ikinci seçim sonucunu aldı. chulz liderliğindeki Sosyal Demokrat Parti (SPD) ise ikinci dünya savaşı sonrası en başarısız seçim sonucunu aldı. Seçim sonucu, tarihin en başarısız genel başkanı olduğunu gösterdi. Schulz, kampanya boyunca özellikle Türkiye üzerinden popülizm yaparak gündemde kalmaya gayret göstermişti.











Türkiye düşmanlığı!

Almanya’da seçimler öncesinde Türkiye karşıtı, Erdoğan düşmanı ve ayrımcı söylemler ortaya koyuldu. Nazi söylemleri kamuoyu oluşturmaya başladı. Thüringen Meclisi AfD Grup Başkanı Björn Höcke bir konuşmasında AfD’li seçmenlere yönelik “Almanya tarih yazabiliyor. Tarih yazalım” diyerek Nazi zihniyetini tekrar iktidar yapalım imasında bulundu. PKK lobiciliği yapılarak ve İslam düşmanlığı körüklenerek Alman toplumu Türklere karşı kışkırtıldı. Türk bakanları ve üst düzey yetkililerin konuşmaları iptal edildi.





Nefret suçları yükselişe geçti

Almanya’da 2017 yılının ilk üç ayında 208 İslam karşıtı olay kaydedildi. Olaylar çoğunlukla sözlü ve fiziki saldır ile maddi hasar veren vakalardan oluştu. Saldırılar arasında internet ortamındaki nefret suçları, başörtülü kadınlara yapılan saldırılar ve evlerin Nazi sembolleriyle boyanması gibi suçlar da yer alıyor.

Alman istihbaratı BND’nin FETÖ ve PKK bağlantıları

Alman İstihbarat Servisi’nin (BND) “15 Temmuz darbe girişiminin arkasında Gülen hareketinin olduğuna dair ikna edilemedikleri” yönündeki sözlerinin altından, FETÖ ile bizzat işbirliği yaptıkları ortaya çıktı. FETÖ ve BND'nin önde gelen isimleri, Türkiye'nin Suriye'deki faaliyetlerinden derin devlete, 17-25 darbe girişiminden Türkiye'deki seçimler ve sonrasında yaşanacak gelişmelere kadar her şeyde birlikte hareket ettikleri belirtildi. Alman istihbaratçılar 17-25 Aralık sonrası FETÖ'nün Türkiye'deki yasadışı dinlemelerine de yardım ederken, 15 Temmuz darbe girişimine karışan devlet sırlarına sahip vatan haini asker, savcı ve polislere de kucak açtı.


Diyanet imamlarına yönelik asılsız suçlamalar

Alman medyasında yer alan iddialara göre Diyanet İşleri Türk İslam Birliği'ne bağlı olarak Almanya'da camilerde görevli imamların FETÖ’ye yakın kişilere yönelik raporlar tutarak Ankara'ya yolladığı öne sürülmüştü. Sonrasında DİTİB ise, camilerinde görevli din adamlarının bazı kişilerin listesini yaptığı iddiasını yalanlamış ve bu iddiaları reddettikleri açıklamıştı. Bu durum iki ülke arasındaki siyasi gerilimi artırmış fakat daha sonra Almanya Federal Başsavcılığı, bazı din görevlilerinin FETÖ yapılanması hakkında Ankara'ya bilgi notları gönderdiği iddiası ile başlatılan 'gizli servis için casusluk faaliyeti' soruşturmasını takipsizlikle sonuçlandırmıştı.




Almanya’ya Nazizm eleştirileri

Almanya’nın anayasa referandumu sürecinde miting için Türk bakanlara izin vermemesi Nazizm eleştirileri yapılmasına da sebep olmuştu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ekonomi ve adalet bakanlarının Almanya'daki referandum kampanyası etkinliklerini iptal etmesinin ardından “Sizin şu andaki uygulamalarınız geçmişteki Nazi uygulamalarından farklı değil, bunu böyle biliniz" açıklamalarında bulunmuştu.




İflaslar yakasını bırakmıyor

Avrupa’nın en sağla ekonomisi olarak gösterilen Almanya’da geçtiğimiz yıl iflaslar bir türlü bitmek bilmedi. Bu iflaslardan en çok 2 bin 741 iflas davasıyla motorlu taşıtların bakım ve onarımı dâhil ticaret sektörü etkilendi. Bunu 2 bin 484 iflas başvurusuyla inşaat sektörü, bin 730 başvuruyla ekonomik alanda mesleki, bilimsel ve teknik hizmetler ve bin 577 iflas davasıyla da hizmet sektörü izledi. Ekonomik olarak en önemli haber ise Almanya'nın ikinci, Avrupa'nın ise en büyük onuncu hava yolu şirketi olan Air Berlin’in kapanması oldu.


G-20 Zirvesi'ne Alman polisi şiddeti

Almanya’nın Hamburg kentinde düzenlenen G20 zirvesi öncesinde protesto için kamp kuran göstericilere Alman polisi şiddetin dozunu artırarak müdahale etmişti. Protestoculara polis, biber gazlı ve coplu sert bir müdahale gerçekleştirmişti. Alman polisinin bu sert tavrı, pek çok ülke tarafından eleştirildi.


9 bin sığınmacı çocuk kayboldu

Geçtiğimiz yıl Almanya'ya gelen sığınmacı çocuklardan 9 bine yakınının kayıp olduğu açıklanmıştı. Kayıp çocukların çoğunluğu 14-17 yaş arasındaydı. Bu çocukların nerede olduğu bilinmemekle birlikte suç çetelerinin eline düşme ihtimalinin de olduğu ifade edilmişti. Kayıp sığınmacı çocukların ağırlıklı olarak Afganistan, Suriye, Somali, Eritre, Fas ve Cezayir'den geldikleri belirtiliyor.


#Almanya
#2017
#İflas
#Seçim