T Ü R K İ Y E ' N İ N B İ R İ K İ M İ |
||
Y A Z A R L A R | 15 TEMMUZ 2006 CUMARTESİ | ||
|
Telefonu dinlenen birinden daha kötü durumda kim olabilir? Telefonunun dinlendiğini önüne konan kayıtlardan anlayan bir general, muhtemelen… Kara Harp Okulu Komutanı Tümg. Reha Taşkesen'in yerine kendimi koyduğumda, neler hissettiğini tahmin edebiliyorum. Bu işte bir yanlışlık yok mu sizce? Tümg. Taşkesen, kimse aksini iddia etmediğine göre, yasal tâkip altında olmayan biri. Şerefli bir mesleği erken bitirme kararı almasının sebebi cep telefonunun dinlenmesi; istifası yasal bir zorunluluk sonucu değil, çünkü suçlandığı konu yasal açıdan 'suç' sayılmıyor ülkemizde. Ancak, işte görüyoruz, geleceği olan bir kariyer o dinleme yüzünden sona erebildi. Peki de, Taşkesen Paşa'yı izleyip telefon konuşmalarını kaydedenlerin yaptığı 'yasal' bir iş mi? Bugüne kadar telekulak hep yasadışı işler yapanları dinlediği için mâzur görülüyordu. Yargıçların da takıldığı oldu telekulağa, ama yasadışı işler yapan birileriyle konuştuklarında oldu bu. Şimdi ilk kez, yasadışı bir iş yapmayan biri, şu ana kadar bilinenler doğruysa, yasadışı bir dinleme sonucu mağdur hale düşmüş bulunuyor. Kaç gündür konu medyanın gündeminde, ancak kimse generalin başına gelenin yasadışı bir dinleme sonucu olduğu üzerinde durmuyor. O da olayın bu yönüyle ilgili değil; Tümg. Taşkesen'in merakı da kendisini hangi devlet biriminin dinlediğiyle sınırlı. Oysa esas üzerinde durulması gereken konu, Tümg. Taşkesen'in istifasıyla sonuçlanan dinleme olayının yasadışı oluşudur. Teknolojinin ilerlemesi bireysel özgürlükleri nicedir tehdit ediyor. Cebimizde taşıdığımız kredi kartları, elektronik biletler, OGS'ler, KGS'ler, Akbil'ler bir bakıma hayatı kolaylaştırıyor, ancak kullananın her hareketini izlenir hale getirdikleri de bir gerçek. Ne yiyip ne içtiğimizden, nereden ne zaman geçtiğimize kadar hayatımızla ilgili hemen her ayrıntı izlenebilir durumda bugün. Cep telefonları ise 'özel hayatın gizliliği' kavramını âdeta ortadan kaldırıyor. Yalnız kimlerle konuştuğumuzu ele vermiyor cep telefonları, kayıtları inceleyene, günümüzü nerede geçirdiğimizi de fâş ediyor. Cep telefonlarının dinlenmesi, hukukî açıdan, ancak yasal izinle mümkün. Ancak elinde imkân olanlar acaba yasallığı takıyorlar mı? Elinde çok güçlü dinleme cihazı bulunan devlet birimlerinin sayısı hiç de az değil; muhtemelen herkes herkesi dinliyor. Daha da vahimi, piyasada bulunan ucuz cihazlarla bireysel dinleme yapılabilmesi; hedef tespit edildiğinde dinleme yapmak çocuk oyuncağı gibi bir şey… Bu son olayda ağa takılan bir general. Onun başına gelen hepimizi tedirgin etmeli. Yasal tâkip altında olmayan bir generali dinleyenler herkesi dinliyordur. Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) adıyla kısa süre sonra faaliyete geçecek olan bir birim dinlemeleri yasallığa kavuşturacak. Başında bir hukukçu bulunan birim, taleplerini hukukî açıdan yerinde bulursa, dinleme yapacak devlet kurumlarına izin verecek, izinsiz dinlemeleri de izleyip ortaya çıkaracak. Umarım, yasallığı zorlayan dinlemeler bu yolla devre dışı kalır. Yıllar önce, cep telefonu henüz şimdiki kadar yaygınlaşmamış ve dinlenmesi en güç cihaz bilinirken, dostlar arası bir sohbeti benim telefonum üzerinden bir başkasına iletmişlerdi; telecepkulağın bu ülkedeki ilk mağdurlarından biriyim ben. Bu yüzden, Tümg. Taşkesen'in hislerini iyi anladığımı sanıyorum. Yerin kulağı var gerçekten…
|
|
Ana Sayfa |
Gündem |
Politika |
Ekonomi |
Dünya |
Aktüel |
Spor |
Yazarlar Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın |
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi |