Ana Sayfa
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Aktüel
Spor
Yazarlar
Televizyon
Sağlık
Yurt Haberler
Son Dakika
657'liler Ailesi
Ankara'da Şafak
Bilişim
Çalışanın Sesi
Diziler
Düşünce Gündemi
İzdüşüm
Kültür-Sanat
Röportaj
Sinema
Yemek
Zamanda Yolculuk
Bize Yazın
İnsan Kaynakları
Abone Formu
Temsilcilikler
Reklam
Künye
Arşiv

Yeni Şafak'ta Ara

Başbakan Erdoğan, danışmanı aleyhine yayın yapanların esas hedefinin kendisi ve partisi olduğunu belirterek, "Biz bunların derdini biliyoruz. Vakti geldiğinde açıklayacaklarım, onları hoplatacak" dedi

Yargıtay Başkanı Arslan'ın oğluna şahitlik yaptı Başbakan Erdoğan, dün akşam iki nikah törenine katılarak şahitlik yaptı. Erdoğan önce Yargıtay Başkanı Osman Arslan'ın Hazine Müsteşarlığında çalışan oğlu Orhan Arslan'ın İller Bankası Sosyal Tesislerinde yapılan nikahına katıldı. Erdoğan, nikah cüzdanını ODTÜ Jeoloji Bölümünde görevli gelin Şebnem Ökten'e verdi. Daha sonra akrabası Fatih Erdoğan ile Asuman Ardıç'ın nikah törenleri için Bilkent Oteli'ne giden Erdoğan, çiftlerin nikah şahidi oldu. Erdoğan, evlilik cüzdanını yine geline verdi.

Başbakan Tayyip Erdoğan, Danışmanı Cüneyt Zapsu ve işadamı Yasin El Kadı ile ilgili yayın yapanların esas hedefinin kendisi ve partisi olduğunun altını çizerek, "Biz bunların derdini biliyoruz, geleceği yeri de biliyoruz. Vakti saati geldiğinde açıklayacaklarım inanıyorum ki, milletimi çok daha rahatlacak, onları da hoplatacaktır" dedi. "Bu yayın grubu ne elde etmek istiyor?" diye soran Erdoğan,"Köşeye sıkıştırır da bir şeyler elde ederiz gayreti içindelerse, hiçbir şey elde edemezler" dedi.

NTV Ankara Temsilcisi Murat Akgün'ün sorularını cevaplayan Erdoğan, danışmanı Cüneyt Zapsu üzerinden kendisine vurulmaya çalışıldığını kaydederek, şunları söyledi: "Cüneyt bey benim partide danışmanımdır. Aynı zamanda partinin Merkez Karar ve Yönetim Kurulu'nda üyedir. Partimin en yüksek karar merciidir. Cüneyt bey ve eşi, işi, partideki yeri ile alakalı spekülasyonlar yapıldı. Bunu yapanların bir çoğu, dost görünerek yaptılar. Bunlar tabi çok çirkin. Cüneyt bey üzerinden partiye ve bana vurma gayreti içinde olanlar da yaptı."

BİR YAYIN GRUBU...

Cüneyt Zapsu aracılığıyla Yasin El Kadı'nın da gündeme getirildiğini kaydeden Erdoğan, El kadı'yı yakından tanıdığını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: "Bir yayın grubu Cüneyt bey'in üzerinden Yasin beyle ilgili spekülasyonlar yapıyor. Yasin beyi tanıyorum. Kendime inandığım gibi inanıyorum. Yasin beyin bir terör örgütüne destek vermesi söz konusu değildir. Geçmişi ve ailesi itibari ile Türkiye'yi seven ve yatırımları olan bir insandır. Cüneyt bey ile bir ortaklığı oldu. Cüneyt bey o şirketten ayrılalı yıllar oldu. Hala o şirketin ortağı gibi gösteriliyor."

NE ELDE ETMEK İSTİYOR

Zapsu ve Yasin El Kadı üzerinden yıpratılmak istendiklerine dikkat çeken Erdoğan, "Hiç ilgisi olmayan biri. Aynı haberler dönüp dönüp duruyor. Cüneyt bey ve Yasin bey üzerinden biz yıpratılmak istiyoruz. Boşuna uğraşmasınlar, biz bunların derdini biliyoruz, geleceği yeri de biliyoruz. Vakti saati geldiğinde açıklayacaklarım, inanıyorum ki, milletimi çok daha rahatlacak, onları da hoplatacaktır. Bu yayın grubu ne elde etmek istiyor? 'Köşeye sıkıştırır da bir şeyler elde ederiz' gayreti içindelerse, bir şey elde edemezler" dedi.

MECLİS ERKEN AÇILABİLİR

"Okullar 18 Eylül'de açılacak. AB ile ilgili yasalar konusunda sıkıntımız var. Onların yetişebilmesi için bir ihtimal 19 Eylül'de erken açılması ile ilgili bir çağrı yapabilir. 10 gün kadar erken açmak için."

KOALİSYON OLUR

"Koalisyon her türlü olur. Gerektiği için koalisyon yapılmaz. Tek başına iktidar olursunuz ama koalisyon yapabilirsiniz. Tek başıma bu tezi ortaya atabilirim."

ÇİÇEK CEVABINI VERDİ

"Başbakan Yardımcısı Şahin ve Hükümet Sözcüsü ve Adalet Bakanı Cemil Çiçek bey gerekli açıklamaları en güzel şekli ile yaptılar.Yasama, yürütme ve yargının görev alanı bellidir. Herkes saygı duymalıdır. Birileri birinin alanına girmeye kalkarsa sıkıntı yaşanır."

Köşk'e çıkacak ismi meclis seçecek

Bir yıl sonra olacak seçimle ilgili tartışmalar mevcut cumhurbaşkanımıza da ayıptır. Cumhurbaşkanlığı seçimi zamanı gelince, herkes kozunu ileri sürecektir. Sivil toplum, kitle örgütleri ile irtibat halinde olunacaktır. Anlayana göre değişir. Yorumlayana göre değişir. Ortaya bazı ilkeler koydum. Baykal'ın ifade tarzı bir iddia mı, iftira mıdır. Birbirinden ayırmak lazım. İlkeler Anayasa'da belirlenmiş. Bu ilkeler çerçevesinde yürütülür. Hukukun koyduğu kuralların dışına çıkmayız. Cumhurbaşkanını şu anda halkın seçtikleri seçecek. Sezer'i, Demirel'i, Özal'ı kim seçti?

Aleviler farklı şeyler istiyor

Türkiye'de zorunlu din dersi yok. Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi var. Biz de zorunlu olmasına AK Parti olarak taraftar değiliz. Yeni kitaplarda Alevilik yerini alacak. Partide Alevi yok demeyelim, var. Niye Alevilik Sünnilik meselesi gündeme getiriliyor. Bunun üzerinde durmak ayrımcılıktır. Mezhepsel ayrımcılık olmasın diye canhıraş bir gayret içindeyiz. Benim Alevi vatandaşlarım çok çok farklı taleplerin içinde. Bir taraftan müslümanım diyeceğiz, öbür taraftan farklı taleplerin içine gireceğiz. Sünni kesimden gelen benzer taleplere de aynı yanıtını veriyoruz.

Davutoğlu'nun Suriye ziyaretini ben önerdim

Başbakan Erdoğan'ın, özellikle Filistin'deki durum ve Türkiye'nin barışçı çözüm girişimleri konusundaki sorulara şöyle cevap verdi:

"Bu süreç başladığında, Abbas ve Olmert beni aramışlardı. Ne yazık ki bir sıcak münasebet (saldırı) başlamıştı. Abbas 'Biz bu askeri bulup çıkartırız ama zamana ihtiyacımız var' demişti. Olmert de bize güveniyor ve inanıyor. Abbas'a 'bu işin takipçisi olacağız' dedim. 'Biz, size inanıyoruz' dediler bekliyeceğiz. Ertesi gün kalktık ki ne yazık ki bombalar patladı. Abbas 'Sürekli bombalanıyoruz' dedi. O arada İsmail Haniye ile görüştüm. Abbas,' ben başbakanımla görüşemiyorum' dedi. Tekrar Olmert'e döndüm, durumu görüştüm. Onlar bu arada 8 Filistinli bakanı, 60'a yakın milletvekilini kaçırdılar. Annan ve Bush ile görüştüm."

MEŞAL'E ESAD ANLATTI

"Şu andaki gelişmeler çok çok olumsuz geliyor. Yarım saat Bush ile bu konuyu görüştüm. Ahmet Davutoğlu'nun Suriye Devlet Başkanı Esat ile görüşmesini istedim. Esad, 'İsraiilli asker bizde değil. Türkiye olarak bu konuda yapacağınız her şeye güvenimiz var' dedi. Anladık ki bu konunun çözümü Filistin'de, hükümette ve Hamas'ta. Esat ile görüşürken, Sayın Meşal'le de görüşmesi konusu gündeme geldi. 'Ona siz anlatırsanız daha isabetli olur' denildi. Bunları aynen Putin'e de anlattım. 'Bu işe çözüm üretelim' noktasındaydı yaklaşımı. Blair de, bizim anlattıklarımızı takdirle karşıladı ve 'Sizin yaklaşımınız bizim sorumluluğumuzu artırdı. Olmert ve Bush'la görüşeceğim ve konuya çözüm bulalım' dedi.

Hamas hükümeti ile sürekli temas halindeyiz. Filistin'de Hamas yok ki; seçim kazanmış olan Ulusal Birlik Partisi diye parti ortada. Fanatik veya radikal değil de, merkeze çekmek suretiyle demokrasi Ortadoğu'da gelişsin diyorsak, girişimlerde bulunmamız lazım."

Haksızlık yapılıyor

"Davutoğlu üzerinde yapılan spekülasyonlar kendisini üzüyor. Bu arkadaşımız ilim adamıdır. Mesleğini bırakarak, büyükelçi onayını Sezer'den almış. Özel temsilci olarak Suriye'ye gönderiyoruz, arkadan çok üzücü şeyler yaşanıyor. Herşeyin açıklanmasını istemek süreci aydınlatmaya engel olur. Bazı şeyler var ki belli bir süre sonra açıklanır. Bazılarını tarih açıklar. Bir ay içinde Ahmet beyin gittiği ülke sayısı 10. Kendisi bana yardımcı oluyor, dışişleri bakanımıza yardımcı oluyor. Davutoğlu'nu yıpratma kampanyası başlatmak doğru değil."

Geri dön

Yazdır

Yukarı