Ana Sayfa
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Aktüel
Spor
Yazarlar
Televizyon
Sağlık
Yurt Haberler
Son Dakika
657'liler Ailesi
Ankara'da Şafak
Bilişim
Çalışanın Sesi
Diziler
Düşünce Gündemi
İzdüşüm
Kültür-Sanat
Röportaj
Sinema
Yemek
Zamanda Yolculuk
Bize Yazın
İnsan Kaynakları
Abone Formu
Temsilcilikler
Reklam
Künye
Arşiv

Yeni Şafak'ta Ara

Avrupa Komisyonu Temsilcisi Kretschmer, Türkiye’de limanların Rumlara açılması meselesine fazla önem verildiğini savunarak limanlar nedeniyle AB sürecini riske atılmamasını istedi.

Avrupa Komisyonu Temsilcisi Hans Jörg Kretschmer

Avrupa Komisyonu Temsilcisi Hans Jörg Kretschmer Türkiye’de limanların Rumlara açılması meselesinin fazla büyütüldüğünü savunarak limanlar sorunu nedeniyle AB sürecinin riske atılmamasını istedi.

“AB müzakere sürecinin erken bir aşamada sonuçlanmasının yararı limanların açılmaması yararından daha fazla” diyen Kretschmer, Türkiye’de AB sürecine olan desteğin büyük oranda düşmesinde ana nedeninin Türkiye’de aranması gerektiğini savundu.

AB’YE DESTEĞİN AZALMASI HAYAL KIRIKLIĞI YARATTI

Hans Jörg Kretschmer, Türkiye ile ilgili EuroBarometre araştırmasının yayınlanması dolayısıyla düzenlediği basın toplantısında, Türk halkının AB üyeliğine verdiği desteğin önemli ölçüde gerilemesinin “hayal kırıklığı” yarattığını belirtirken bunun ana nedenlerinin de Türkiye’de aranması gerektiğini savundu. Ek Protokol’ün tam olarak uygulanması gereğini vurgulayan Kretschmer, başarılı bir AB sürecinin Türkiye için sağlayacağı kazançların limanların Rumlara açılmamasının yararından çok daha fazla olduğunu da savundu.

TÜRKİYE’DE ALGILAMA DEĞİŞTİ

Müzakere sürecini sürdüren aday ülkelerde AB hedefine olan desteğin bir ölçüde gerilemesinin normal olduğunu, ancak Türkiye’de bu düşüşün çok erken bir aşamada başladığını belirten Kretschmer, “algılamalardaki” değişikliğin buna yol açtığını, çünkü gerçekte hiç bir şey değişmediğini, hükümet düzeyinde AB hedefi konusunda bir ilgi kaybının bulunmadığını da belirtti.

LİMANLAR GERÇEK DURUMUNU AŞAN ÖNEM KAZANDI

Avrupa Komisyonu Temsilcisi, Türkiye’nin liman ve havaalanlarının Rumlara açılması sorununa değinirken de asıl göz önünde tutulması gereken unsurun AB üyeliğinin Türk vatandaşlarına sağlayacağı refah olduğunu savundu. “Türkiye, vatandaşlarına potansiyel olarak o kadar yarar sağlayacak bir süreçte zorluk riskini neden göze alsın” diyen Kretschmer, “Bence limanlar konusu, Türk tarafında gerçek durumunu aşan bir önem kazandı” ifadesini kullandı.

TANIMA ANLAMINA GELMİYOR

Türkiye’nin gümrük birliğini AB’nin yeni üyelerine genişleten bir Protokol’ü imzaladığına işaret eden Büyükelçi Kretschmer, “Kıbrıs Cumhuriyeti”nin (Rum Kesimi) AB’nin bir üyesi olduğunu vurguladıktan sonra “Biz, AB’de söylediğimiz, Türkiye’nin gümrük birliği çerçevesindeki yükümlülüklerini yerine getirmesi gerektiğidir” diye konuştu. Bunun Rum Kesimini tanıma anlamına gelmediğini de savunan Kretschmer, limanların açılmasının gümrük birliğinin bir parçası olduğunu savundu.

TÜRKİYE KURALLARA GÖRE OYNAMALI

Ek Protokol meselesinin yeni bir şey olmadığını belirten Büyükelçi Kretschmer, “Müzakerelerin erken bir aşamada sonuçlanmasının yararları, limanların açılmaması yararlarından çok daha fazla” şeklinde konuştu. “Limanlar açılsaydı gümrük birliği başlığı sonuçlandırılmış olurdu” diyen Büyükelçi, Türkiye’nin “kurallara göre oynaması gerektiğini” vurguladı.

ATEŞE VERMİYORUZ

Hans Jörg Kretschmer, Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan’ın “AB kolumuzu büküyor” yolundaki sözlerine dikkat çekerek “bu doğru değil” dedi. AB’nin müzakerelerin başlaması için koyduğu koşullardan birisinin Protokolün imzalanması olduğunu söylediğini belirten Büyükelçi, “Hiç kimseyi ateşe vermiyoruz. Türkiye ile katılım müzakereleri sürecinde açık ve yapıcı olarak çalışıyoruz” diye konuştu.

MİLLİYETÇİ PROPAGANDA ETKİSİZ HALE GETİRİLMELİ

AB üyeliğinin “Türkiye siyasetinin en büyük önceliği haline getirilmesi gereğinin” altını da çizen Büyükelçi Kretschmer, “Başbakan, hükümet ve ülkenin tüm ilerici güçleri”ne çağrıda bulunarak AB yolunda ilerleme sürdürülürken AB sürecinin Türk vatandaşlarına daha iyi anlatılmasını istedi. Kretschmer, milliyetçi çevrelerin karşı propagandasının etkisiz hale getirilmesi gereğini de vurguladı.

Avrupa Komisyonu Temsilcisi, Türkiye’nin AB üyeliği hedefini gerçekleştirebileceği inancını da dile getirirken “Türkiye’nin başaracağı konusunda iyimserim, ancak bunun için sadece liderlik değil aynı zamanda bunun zorluklarının da kamuoyuna uygun bir biçimde iletilmesi gerek” ifadesini kullandı.

AB’de Türkiye’ye yapılan sert uyarıların Türk kamuoyu üzerindeki rolüne ilişkin soruları yanıtlayan Kretschmer, Türk medyasının AB’nin yararından söz etmek yerine daha çok olumsuzluklara odaklandığını öne sürerken, AB üyeliğine destekte görülen düşüşün ana nedeninin Türkiye’de aranması gerektiğini söyledi.

“TREN KAZALARI” FAZLA ÖNEMSENİYOR

“Tren kazaları” gibi değerlendirmelere Türkiye’de fazla önem verildiğini savunan Kretschmer, bir soru üzerine bu ifadenin ilk olarak AB tarafından kullanıldığını kabul ettikten sonra “Türkiye’nin hedeflerini yerine getirmemesi halinde AB sürecinde ortaya çıkacak sorunlar konusunda ciddi bir kaygı var” dedi.

Hans Jörj Kretschmer, 9’ncu reform paketine ilişkin bir soru üzerine de bu paketin siyasi kriterlerin yerine getirilmesi yönünde önemli bir adım olacağını belirterek, paketin sonbaharda yayınlanacak olan yıllık İlerleme Raporuna yetişecek biçimde TBMM’den geçeceği umudunu dile getirdi.