Ana Sayfa
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Aktüel
Spor
Yazarlar
Televizyon
Sağlık
Yurt Haberler
Son Dakika
657'liler Ailesi
Ankara'da Şafak
Bilişim
Çalışanın Sesi
Diziler
Düşünce Gündemi
İzdüşüm
Kültür-Sanat
Röportaj
Sinema
Yemek
Zamanda Yolculuk
Bize Yazın
İnsan Kaynakları
Abone Formu
Temsilcilikler
Reklam
Künye
Arşiv

Yeni Şafak'ta Ara

Bakırköy Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Hastanesi Başhekim Yardımcısı Doç. Dr. Kemal Sayar, "Hayata bakma biçimimiz, olayları ve insanları nasıl gördüğümüz, hayatta nasıl bir seyir izleyeceğimizin rotasını çizebilir" dedi. Doç. Dr. Sayar, bazı insanların kolaylıkla telaşa kapıldığını, ters giden ufacık bir şeyden büyük sonuçlara vardığını ve hayatı "yazıklanma" olarak yaşadığını vurguladı. Sayar, "tesadüfler yolun bir kısmını çizebilir ama kalan kısım bizim tercihlerimizle belirlenir. Bazen bizim seçimlerimiz varacağımız yerin neresi olacağını belirler, bazen de elimizde olmayan, kontrol edemediğimiz nedenler bizi hayal bile etmediğimiz menzile ulaştırır" dedi. 'Rüzgarın önüne katıp savurduğu bir hazan yaprağı değilim, kendi varlığımı katarak olayların seyrini etkileyebilirim' diyen insanların, kendilerini asla bir kurban olarak görmeyeceğini belirten Sayar, şunları vurguladı: "İyimser kendisini daha güçlü olarak algılar, hayatın fırtınalarına karşı koyabileceği bir direnç ve sağlamlığa sahip olduğunu düşünür. Rüya görür, hayal kurar. Büyük eylem adamları, tarihi yapanlar, haksızlığı eliyle ve diliyle değiştirebilenler çoğunlukla iyimserlerin arasından çıkar. Hayat herkesi zorlar. Bu zorlanma durumlarıyla başa çıkabilecek bir yaşama hünerimiz varsa, risk alır ve sorunları çözeriz. İyimserlik hayatın dizginlerinin ele alınabilir, insanın kendi kaderine müdahale edebilir bir varlık olduğunu kabullenmektir."

Geri dön

Yazdır

Yukarı