T Ü R K İ Y E ' N İ N B İ R İ K İ M İ |
||
Y A Z A R L A R | 10 TEMMUZ 2006 PAZARTESİ | ||
|
Bunun dışında "şiir"den ekmek çıkmayacak sana; bu belli! Bunun dışında ekmeğe yağ sürmek zannettiğin "şiir"in yağları üstünü-başını kirletecek; bu kesin! Bakıyorum da, içinde o kadar çok kurtçuk mevcutmuş ki; yaz yaz bitmiyor bir türlü.. Bu kadar kurtçuk ne zamandan beri birikti? İçindeki hangi leşin bağrında gizlendi? Nasıl da beslenmişler irinden! Dilinden döküldükçe mutlu ediyor seni.. Ne güzel! İnan, biz de mutluyuz sayende; damarlarında gezinen o koyu mayii, ancak bu şekilde keşfettik de.. Azıcık mutsuzluğa tahammülün yok! Hiç alâkadar etmemesi gerekse de, nemden yel kaptığın için olacak, seni mutsuzluğa sevk edip, kas ve karın ağrısına yol açan herhangi bir olayı, olguyu, gelişmeyi suhûletle karşılaman, bir "Acaba?" sorusunu sorarak, "Yanılıyor olabilir miyim?"in cevabını aramaya ve araştırmaya soyunman mümkün değil! Öyleyse yaz! Nasıl olsa "şiir" diye bir 'tür', hatta bir 'icat' var! Tam da kalbinden geçen zulme göre.. Sen de yaz! Zan'larının esiri olduğunu gösteren şiirler yaz! Vehminin kurbanı olduğunun ispatına yol açan şiirler.. Komplekslerinin derinliğine işaret eden şiirler.. Niyet et ve yaz! 'Hemen' yaz! 'Zaman kaybetmeden' yaz! 'Üşenmeden' yaz! 'Öfkeyle' yaz!.. İçinde biriken kini, nefreti, husûmeti şiiri payanda yaparak, aracı kılarak akıt! Sendeki 'yağlı şiir'in mayası da böyleymiş, diyebilmemizi temînen yaz! 'Yalpalayarak' yaz! Kelimelere, harflere, seslere 'kıyarak'.. 'Suçlayarak' yaz! 'Suçlamak' için yaz! 'Suçlansın' diye yaz! 'Suçlasınlar' diye yaz!.. Kalbin karardığı, ufkun dağıldığı, basiretin bağlandığı için yaz! 'Ölümüne' yaz! 'Öldürmek' için yaz! 'Öldürdüğüne kanaat getirmek' için yaz! 'Öldüğünden emin olmak' için yaz!.. Önce sevdiğini sandığın, sonra nefret hissine kapılarak arkasından atıp-tuttuğun, bugünse artık boyun eğdiğin ve ancak gölgesine sığındığında tepişebildiğin bir 'şiir çıbanı'na cerahat taşımak için yaz! O 'cerahat' günün birinde seni de yutacak! Ama olsun, sen yine de yaz.. "Acaba?" demeden ve "Acaba?" dememek için yaz! "Acaba?" demeden ve "Acaba?" dememek için.. Yaz! Şiir yaz! Baktın olmuyor; ona-buna telefon eder, dergi editörlerini ve şairleri şikâyet edersin. Yalakalık yaparsın arada bir, yaltaklanırsın! 'İçtenlik' rolleri falan kesersin.. Ama sen yine de yaz, illâ yaz! Şiir yaz! Haydi, bir tane daha yaz! Hatırım kalır, bir tane daha... Nasılsa, ufûnetin son olgun meyvesi sensin ve senin o 'yağlı', o 'kepekli', klozet kapağında şişen o 'iyotlu' meş'um şiirin!.. Sana bir tavsiyem daha olsun mu? Maydanoz aşkına, hadi olsun: Bak canım; kulağını aç, iyi dinle beni: Sen 'sıfır' numarasın! Çekil kenara, boşuna yorulma! Seni 'otlatan' sahibin gelsin!..
|
|
Ana Sayfa |
Gündem |
Politika |
Ekonomi |
Dünya |
Aktüel |
Spor |
Yazarlar Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın |
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi |