T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
Y A Z A R L A R 31 OCAK 2006 SALI
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Bugünkü Yeni Şafak
 
  657'liler Ailesi
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Nar-ı Beyza
  Okur Sözcüsü
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

İbrahim KARDEŞ

1427

Bugün 1 Muharrem 1427. Merhum Üstad Necip Fâzıl Kıskaürek'in Esselâm / Mukaddes Hayattan Levhalar adlı eserinden -bu eserin gereğince değerlendirilmemiş olduğunu da hatırlatarak- 31 numaralı levhayı iktibas ediyorum:

HİCRET

Mekke'yle Medine arası yollar;
Çizik çizik, hasret yarası yollar.
Vardığı her nokta yine başlangıç;
Gitgide Allah'a varası yollar.
Mekke'yle Medine arası yollar...

Bu çıplak yollarda ne in, ne de cin
Yalınız iki çift nurdan güvercin.
Bunlar iki dostun ayakları ki,
Yolları göklere bağlayan perçin.
Bu çıplak yollarda ne in, ne de cin;

Hicret, yurt dışında aranan destek;
Dâva sahibine öz yurdu köstek.
Merkezi dışardan sarmaktır murad,
Merkezin çevreden fethidir istek.
Hicret, yurt dışında aranan destek;

İnsan koşar, ufuk kaçar beraber;
Ufukta, varılmaz gayeden haber.
O ki, eteğinde, ufuk ve gaye;
O ki, Gaye-İnsan, Ufuk-Peygamber.
İnsan koşar, ufuk kaçar beraber;

Ayakta, Medine Müslümanları,
İslâmın "Yardımcı" kahramanları...
Resuller Resulü uğrunda feda,
Malları, canları, hânümanları...
Ayakta, Medine Müslümanları.

Esselâm'ın 32. tablosu Mağra adını taşır ve kutlu hicret yolculuğu sırasında Allah'ın elçisi ile sıddîk dostu Ebubekir'in sığındıkları Sevr Mağarası'nı anlatır. 33. şiir Medine'dir.

İslâm medeniyeti, bir bakıma Yesrib'in Medineleşmesiyle başlamıştır. Mekke fethine vuslat için oradan Medine'ye hicret gerekmiştir. Devlete biatlerden ve hicretlerden geçerek varılmıştır. Sılalarını terk edip Medine'ye varan "muhacir"lere oralı Müslümanlar "ensar" (yardımcılar) olmuşlardır. Muhacir Mus'ab bin Umeyr ile "kardeş" kılınan Mihmandar-ı Nebî, vahiy kâtiplerinden Ebû Eyyûb el-Ensârî, hicretin 49. yılında İstanbul surları önünde şehâdet şerbetini içmiştir.

Acaba bugün Eyüp Sultan'a gidip dua edenlerden kaçı, onun "Kendi elinizle kendinizi tehlikeye atmayınız!" meâlindeki âyette geçen "tehlüke" kelimesini "savaşa gitmeyip işiyle gücüyle uğraşmak" şeklinde yorumladığını bilmektedir?

Geri dön   Yazdır   Yukarı


ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi