T Ü R K İ Y E ' N İ N B İ R İ K İ M İ |
||
Y A Z A R L A R | 10 OCAK 2006 SALI | ||
|
Bu yıl, Kurban Bayramı'nda gazeteleri pek bir okunası bulmayacaksınız. Boynu yarısından kesilmiş bir boğanın ayaklanıp kaçmasını ve maalesef yine trafik canavarına kurban ettiğimiz canları saymazsak, bayramla ilgili yazılıp çizilenlerin eski tadı olmayacak. Bayram nostaljisi Darbe sonrası kurban derimize musallat olan çetelerin o eski ceberut, emrivaki talepleri ve haciz harekâtları yerini lütfen ricalara bıraktığından beridir kurban derilerini çağdaş çetelerden saklayıp da yakalanan kaçakçıların boy boy resimli haberlerini de okuyamıyoruz eskisi gibi. Bu sene, geçen sene olduğu gibi koyun ve sığır yerine horoz, hindi, kanarya ikame etme teklifleri de pek yapılamıyor nedense. Bunda kuş nevi mahlûkatın arasında salgın bir hal alan grip vakıasının bir etkisi olmasın? Bildiğim kadarıyla gündeme taşınan tek konu, kimi bankaların yaptığı kurban kredisi uyanıklığı oldu. Gelecek yıl, sabah bayram namazını kılıp, gün içinde kurban kesip, geceleyin de yılbaşını kutlayacağımız için yazılacak ve okunacak hayli malzeme olacak. Hangi entel köşe yazarı nasıl bir sentez yapmış; sırf bu bile, bayram gazeteciliğini hayli şenlendirecek. Ama şimdiden gelecek yılın malzemesini tüketmek çok anlamlı değil. Ekonomide kurban Böyle bir girizgâhtan sonra, kurban olayının iktisadi yansımaları ve etkilerini ortaya koymaya çalışacak değilim. Açıkçası ben, Allah'ın ibadete yönelik emirlerini, özellikle bunlar belli bir özün yanı sıra bazı kalıpları ve törenleri de beraberinde getirmişse, hikmetinin fazlaca sual etmekten pek fazla haz almıyorum. Hikmet arayışlarını çok önemsiyor ve toplumun imanının güçlenmesi adına faydalı buluyorum. Ancak kendi adıma, bu tip şeylerde körü körüne imanı nedense tercih ediyorum. Bugün burada, yazımın sonuna yaklaşırken, ekonomide ölü yatırımlar ile kurban arasında sadece bir analoji çizecek ve okurlarımı kışkırtmaya çalışacağım. İktisatçılar, bundan yıllar önce neden kimi büyük şirketlerin anlamsız boyutlarda yatırım yaptıklarını merak etmiş ve incelemişler. Normal şartlar altında rasyonel bir yatırımcının gelir getirici mal veya hizmet üretimini sağlayıcı yatırım yapmasını beklersiniz. Oysa bazı şirketlerin normal şartlar altında üretici olmayan yatırımlara da yöneldiği görülmüş. Atıl kalacağını bile bile fazla kapasite için yatırıma ölü yatırım denir. Böyle bir yatırım için kullandığınız fonları gelir getirici başka alanlarda kullanmak varken, neden aklı başında adamlar ölü yatırıma yönelsin ki? Çünkü kurban edilen söz konusu ölü yatırım, piyasaya girmek isteyen potansiyel yatırımcılara şu mesajı vermektedir: "Piyasaya girersen, ben de üretimimi muazzam boyutlara çıkarır, fiyatları kırarım. Yatırımı yaptığına yapacağına pişman olursun." Yani ölü yatırımı, üretici yatırımı uzun vadede diri tutmak için yaptıkları anlaşılıyordu. İşte kurban böyle bir şey. Ölü bir yatırım gibi gelir, uzaktan bakana. Ancak bilen bilir ki, kurban üzerimizdeki bereketin devamı için elzemdir. Kurbanla birlikte ölüm hayat verir.
|
|
Ana Sayfa |
Gündem |
Politika |
Ekonomi |
Dünya |
Aktüel |
Spor |
Yazarlar Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın |
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi |