T Ü R K İ Y E ' N İ N B İ R İ K İ M İ |
||
P O L İ T İ K A | 30 NİSAN 2006 PAZAR | ||
|
Anlaşmaya uyun halk sağlığıyla oynamayın!
Başbakan Erdoğan, özel ve vakıf hastanelerinin anlaşmaya uymamalarını sert dille eleştirirek, ''Sağlığın istismarı olamaz. Bu müteahhidin kırım yapmak suretiyle inşaattan demir ve çimento çalmasına benziyor'' dedi
Helikopterle Silivri'nin Çanta Beldesi'nde gelerek Sanovel İlaç Fabrikası'nın açılış töreninde katılan Erdoğan, stratejik olan ilaç sektöründe önemli adımlar attıklarını söyledi. Göreve geldiklerinde sağlıkta çok ciddi bir yozlaşmanın söz konusu olduğunu ifade eden Başbakan Erdoğan, özel ve vakıf hastanelerin bakanlıkla yaptıkları anlaşmaya uymamalarını ser bir dille eleştirdi. Erdoğan, şöyle konuştu: ATACAĞIMIZ ADIMLAR VAR "Bu, hastanelerimizden tutun da ilaç sektörüne kadar... İlaç sektöründe birkaç önemli fabrikanın dışında adeta merdiven altıyla fabrikaların yarış halinde olduğu bir dönemi tespit etmiştik. Bu konuda reformist bir adım atılabilmesi için eli taşın altına koymaktan başka bir çare yoktu. Bunların altından birçok pislikler de geldi. Biz bu konuda kararlı olduğumuzu, bu değişimi gerçekleştireceğimizi vaat ettik. Hamdolsun şu anda bunu büyük ölçüde gerçekleştirmenin bahtiyarlığı içindeyiz. Bitti mi? Hayır, atacağımız adımlar var." HASTAYA İNSANCA MUAMELE Başbakan Erdoğan, Türkiye'de önce hastanelerde insanca muamele gerçekleştirilecek fiziki bir yapının oluşmasının şart olduğunu dile getirerek, devlet, özel ve vakıf sektörünün devlet tarafından koordine edilmek suretiyle halka sağlık hizmeti vereceğini vurguladı. Burada bir etik sorunuyla karşılaştıklarını ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü. "Bakanlık özel sektör ve vakıf hastaneleriyle özel anlaşma yapıyor. Anlaşmalarda devletin normal kendi hastanelerinde yaptığı ödemelerden, yapılan mutabakata rağmen, bunun çiğnendiği görülüyor. Fakir fukara, garip gureba hastayı zorda bırakıyor. Bir kalp ameliyatı olacağını düşünün. Devletin ödeyeceği bellidir. Ama gittiği zaman özel hastaneye, onun çok çok fevkinde rakamlar talep ediliyor. Bu insani değildir. Net olun. Devlete teklifinizi ona göre yapın. Burada insan sağlığının istismarı olamaz. Bu, müteahhidin yüzde 60 kırım yapmak suretiyle inşaattan demir ve çimento çalmasına benziyor. Bıçak parası adı altında almanın da anlamı yok. Bu anlaşmayı yapmışsın.'' Başbakan Erdoğan, halkın yanında olması gereken bazı sendikaların aksine hareket ettiğini belirterek, bu sendikaları eleştirdi. Tekirdağ Yat Limanı'nda 13 yıllık serüven 1993 yılında Marmara Ereğlisi'ne yat limanı yapılması için 43 bin YTL ile ihaleye çıkıldı. Ereğli'nin uygun olmadığına karar verilince limanın Tekirdağ'a yapılamasına karar verildi. Bingen-Dağsan ortaklığının aldığı ihalede 1999 yılına kadar hiçbir çalışma yapılmadı. 2000 yılında yapım işini Hakem İnşaat aldı. Yat limanının yatırım bedeli 8 milyon YTL oldu.
|
|
Ana Sayfa |
Gündem |
Politika |
Ekonomi |
Dünya |
Aktüel |
Spor |
Yazarlar Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın |
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi |