T Ü R K İ Y E ' N İ N B İ R İ K İ M İ |
||
S A Ğ L I K | 6 NİSAN 2006 PERŞEMBE | ||
|
Tek ama sağlıklı olsun
Prof. Dr. Bülent Tıraş, tüp bebekte çoğul gebeliklerin ciddi riskler taşıdığını belirterek; "En iyi tüp bebek merkezi, bebek bekleyen aileyi tek ve sağlıklı bebekle evine uğurlayan merkezdir" diyor... Türk Jinekoloji Derneği Başkanı ve Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bülent Tıraş, tüp bebek yöntemiyle meydana gelen çoğul gebeliklerde ciddi riskler olduğunu belirtti. Prof. Dr. Tıraş, "Birden fazla sayıda bebeğe gebe kalmak, anne ve çocuğun yaşamını ciddi sağlık sorunlarıyla tehdit edebilir" uyarısında bulundu. DİKKAT! 66 MERKEZ VAR Türkiye'de Sağlık Bakanlığı tarafından ruhsatlandırılmış 66 merkez bulunduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Tıraş, "Bu merkezlerin 28'i İstanbul'da, 14'ü Ankara'da, 6'sı İzmir'de ve 18'i de diğer illerimizde faaliyetlerini sürdürüyor. Anne ve baba adaylarının tüp bebek tedavilerini bu merkezlerde yaptırmaları anne ve doğacak bebeğin sağlığı açısından çok önemli bir yer tutuyor. Çünkü doğru tüp bebek merkezi, bebek bekleyen aileyi 'tek ve sağlıklı bebek' ile evine uğurlayan merkezdir. Sağlık Bakanlığı'nca hazırlanan, 'Üremeye Yardımcı Tedavi Merkezleri Yönetmeliği'nde yapılan değişikliklerle tüp bebek merkezlerinde üçten fazla embriyo transfer edilmemesi esastır. Tüp bebek metoduyla meydana gelen çoğul gebelikler ciddi riskler taşıyor. Birden fazla sayıda bebeğe gebe kalmak, anne ve çocuğun hayatını ciddi sağlık sorunlarıyla tehdit edebiliyor" dedi. ERKEN DOĞUM RİSKLİ Özellikle tüp bebek yöntemiyle meydana gelen çoğul gebeliklerde; erken doğum, zeka geriliği, körlük veya felç gibi olumsuz sonuçların gözlendiğini kaydeden Prof. Dr. Tıraş, "Tüp bebekte çoğul gebeliklerin, toplumumuza bir başarı gibi sunulması, halkı yanlış bilgilendiriyor ve meydana gelecek sağlık sorunlarının gözden kaçmasına sebep oluyor. Anne ve baba adayları, tüp bebek tedavisi için gittikleri merkezin Sağlık Bakanlığı'ndan ruhsatlandırılmış olmasına dikkat etmeli, ruhsatı olmayan merkezlerden kesinlikle uzak durmalıdır. Merkezi yöneten hekimlerin tüp bebek ve kadın sağlığı konusunda sahip oldukları deneyim ve başarı grafiği, merkezde görevli embriyologların, Sağlık Bakanlığı'ndan sertifikalandırılmış olmaları da çiftlerin dikkat etmesi gereken konuların başında geliyor" şeklinde konuştu. BAŞARI KRİTERLERİ Tüp bebek merkezinin iyi bir donma çözme programının olmasının, çoğul gebelik oranlarının düşük, eve canlı tek bebek gönderme oranlarının ise yüksek olmasının başarı ve kalite göstergeleri olduğunu ifade eden Prof. Dr. Tıraş, "Türkiye'de yılda 18-20 bin tüp bebek uygulaması yapılıyor. Bu sayı çok yetersiz. Çarpıcı bir misal vermek gerekirse, Avrupa Birliği ülkelerinde doğan her 16 bebekten biri tüp bebekken ülkemizde ise doğan her 40 bin bebekten biri tüp bebek. Bu durumun en başta gelen sebebi parasal konular. Sağlık Bakanlığı'nın girişimiyle normal yollardan çocuk sahibi olamayan ailelerin yaptıracakları tüp bebek tedavisinin, zorunlu sağlık harcaması sayılacağına ilişkin bir madde Bütçe Uygulama Talimatı'na eklendi. Tıbbi yönden bebek sahibi olamayacaklarına dair sağlık kurulu raporu alan çiftler, ardından istedikleri merkezde tüp bebek tedavisine başlayabil-mektedir. Yeşil kart, Emekli Sandığı ve Bağ-Kur bu çiftlerin 3 denemeye kadar olan masraflarını ödemekte ve 3 denemenin sonunda bebek olmuyorsa devlet çiftin daha sonraki harcamalarını karşılamamaktadır. Devletimiz tüp bebek tedavisi için vatandaşa ödediği katkı payını yüzde 20'lerden yüzde 100'e çıkarsa bile, gözlük harcamalarına ödediği paradan daha az bir para harcayacak" dedi. Seçme hakkı önemli SSK'nın tüp bebek tedavisini de değerlendiren Prof. Tıraş; "SSK Yönetim Kurulu'nun kararını, fevkalade önemli bir gelişme olarak görüyorum. Tıpkı Emekli Sandığı, Bağ-Kur ve Yeşil Kartlılarda olduğu gibi SSK'lılara da özel-kamu ayrımı gözetmeden, tedavi olacakları kurumu seçme hakkı tanınmasının da son derece önemli olduğunu vurgulamak istiyorum. Emekli Sandığı, Bağ-Kur ve Yeşil Kartlıların başvuracakları merkezleri ve hekimi seçme hakları bulunurken, SSK'nın da aynı yapılandırmaya gitmesi uygun ve zorunludur. Aksi takdirde ortaya çıkacak durum eşitliğe aykırıdır. Çünkü her hastanın hekimini ve kurumunu seçme özgürlüğü olmalıdır. SSK'lıların tüp bebek tedavisi giderlerinin kurum tarafından karşılanması, birçok ailenin çocuk özlemini giderecektir. Tüp bebek tedavisi alacak aileler, ilk olarak Sağlık Bakanlığı'ndan ruhsat almış merkezleri seçmeli, merkezleri işleten kişilerin geçmişte yaptığı çalışmalarını sorgulamalı ve merkezlerin çoğul gebelik oranlarını öğrenmelidir."
|
|
Ana Sayfa |
Gündem |
Politika |
Ekonomi |
Dünya |
Aktüel |
Spor |
Yazarlar Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın |
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi |