T Ü R K İ Y E ' N İ N B İ R İ K İ M İ |
||
Ç A L I Ş A N I N S E S İ | 30 MART 2006 PERŞEMBE | ||
|
Sosyal güvenlik sistemi ve açıkları, tüm toplumu ilgilendiriyor. Ve ülke gündemini uzunca süredir de meşgul ediyor. Bütün hükümetler, bu konuda çözüme ulaşmak için çaba göstermiştir. Ak Parti iktidarında ise çözüme oldukça yaklaşılmış bulunmaktadır. 1950'lerde başlayan sosyal sigortacılığımız, 1972'de Bağ-Kur'un kurulmasıyla yeni bir boyutu daha sisteme katmıştır. 1980'lere kadar, kendini nispeten finanse edebilen bu sistem, yapılan temel değişikliklerle siyasi erkin kontrolüne geçerek bozulmaya başlamıştır. Sosyal sigorta fonları, karsız, verimsiz yatırımlara; erken emekliliğe harcanarak tüm sosyal güvenlik kurumlarının aktüeryal dengesi ve aktif-pasif dengesi, 1,5 çalışana 1 emekli düşecek şekilde, zor onarılacak düzeyde bozulmuştur. Bunun önüne geçmek için çeşitli tarihlerde değişik önlemler alınarak sistemin büsbütün çökmesi önlenmiş, son dönemde sosyal güvenlik açıklarına aktartılan kaynak 25 katrilyon liraya ulaşmıştır. İşte bu durum karşısında, SSK, Bağ-kur ve Emekli Sandığı'nı birleştirmek, sosyal güvenlikte çok başlılığı ortadan kaldırmak ve etkin ve yaygın bir sosyal güvenliği tüm yurttaşlar nezdinde sağlamak ve sosyal güvenlik fonlarını etkin kullanarak ülke çapında sağlık sigortasını hâkim kılmak için hazırlanan Kanun Tasarısı, TBMM gündemine getirilmiştir. İstanbul Ticaret Odası (İTO) ile İstanbul Mali Müşavirler ve Muhasebeciler Derneği (İSMMMD) tarafından, 23.03.2006 günü birlikte düzenlenen "Yeniden Yapılanmanın Eşiğinde Türk Soysal Güvenlik Sistemi" konulu panelin ilk oturumunda, SSK Sigorta Teftiş Kurulu İstanbul 1 No'lu Grup Başkanlığı'nda görevli, Sigorta Müfettişi Yaşar Taşdemir, Genel Sağlık Sigortasının ve Emeklilik Sigortasının temel ilkeleri üzerinde durmuş, bugünkü yapıdan farklı hususları (zorunlu, isteğe bağlı sigortalılık, askerlik borçlanması vb) dile getirmiştir. Bunların her biri ayrı bir yazı konusudur. İleride çok tartışacağımızdan bu konuları şimdi fazla açmayacağım. Panelin ikinci oturumunda Hak-İş Genel Başkan Yardımcısı ve Hizmet-İş Sendikası Genel Başkanı Mahmut Arslan, Türk-İş adına Sosyal Güvenlik Danışmanı Celal Tozan, Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) temsilcisi Avukat Fatma Başterzi ve İSMMMD adına Serbest Muhasebeci Mali Müşavir İbrahim Balcıoğlu görüşlerini açıkladılar. Hak-İş Genel Başkan Yardımcısı ve Hizmet-İş Sendikası Genel Başkanı Mahmut Arslan, panelde yaptığı konuşmada, 20. yüzyılın ikinci yarısında dünya soysal güvenlik sistemlerinde uluslararası standartların oluştuğunu belirterek, soysal güvenliğin asgari normlarına ve haklara ilişkin ILO sözleşmelerinin önemine değinmiş; AB Lizbon Strateji belgesinde sözü edilen "sürdürülebilir bir soysal güvenlik sistemi"ne dikkat çekmiştir. Yüksek oranlı primlerin, norm ve standart noksanlıklarının, yüksek orandaki (% 52) kayıtdışı istihdamın, özerk kurumlaşma ve devlet katkısı olmayışının, aktüeryal denge açısından kabul görmüş asgari 4 aktif (çalışan) sigortalıya 1 pasif (emekli) sigortalı şartının sağlanamamış olmasının olumsuzluklarını ortadan kaldıracak, "insan odaklı" bir soysal güvenlik sistemi kurulması gerektiğini açıklamıştır. Bu anlamda Genel Sağlık Sigortası ve "tek çatı" yaklaşımının isabetli olduğunu değerlendirmiştir. İSMMMD adına Serbest Muhasebeci Mali Müşavir İbrahim Balcıoğlu, idari para cezalarına dikkat çekti. En küçük bir eksikliğin bile 3, 6, 12 kat asgari ücret tutarında maliyetlerle cezalandırıldığına işaret eden Balcıoğlu, "Ücret farklarından ve şekil eksikliğinden dolayı verilen ağır cezalar hakkaniyete uygun değildir. Yeni kanun çıkarılırken pişmanlık benzeri bir müessesenin konulmasında fayda vardır" dedi. (24.03.2006, www.medyakulisi.com) Türk-İş adına konuşan Celal Tozan da, yeni sosyal güvenlik yasa tasarısını eleştirirken, kanunun gerçeklere dayandırılmadan çıkarılmaya çalışıldığını açıkladı. TİSK Temsilcisi Avukat Fatma Başterzi de, sosyal güvenlik konusunda çalışmaların çoğunu desteklediklerini, Ekonomik ve Sosyal Konsey'de reform konularının yeterince görüşüldüğüne inanmadıklarını; reformun yapılması kadar uygulayacak personelin eğitiminin çok önemli olduğunu kaydetti. Kanımca, TBMM'de görüşülen Reform Tasarısıyla, dünya soysal güvenlik sistemlerinde oluşan uluslararası standartlara uygun sürdürülebilir bir soysal güvenlik sistemi kurabilmeliyiz. Not: Prim Borçlarının Yeniden Yapılandırılması, Özürlülerin Sosyal Güvenlik Sorunları, Sosyal Güvenlik Reformunun Getirecekleri vb konular hakkında yazı serilerimizi önümüzdeki hafta başından itibaren yayınlamaya başlayacağız.)
|
|
Ana Sayfa |
Gündem |
Politika |
Ekonomi |
Dünya |
Aktüel |
Spor |
Yazarlar Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın |
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi |