Ana Sayfa
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Aktüel
Spor
Yazarlar
Televizyon
Sağlık
Bugünkü Yeni Şafak
Son Dakika
657'liler Ailesi
Bilişim
Çalışanın Sesi
Diziler
Düşünce Gündemi
İzdüşüm
Kültür-Sanat
Okur Sözcüsü
Röportaj
Sinema
Yemek
Zamanda Yolculuk
Bize Yazın
Abone Formu
Temsilcilikler
Reklam
Künye
Arşiv

Yeni Şafak'ta Ara

Yüksek lisans ve doktora yaparken devlet bursunu geri ödeyemediği için Türkiye'ye dönemeyen binlerce akademisyenin borçları faizleri düşürülüp yeniden hesaplanacak.

Yakup Bulut

Yurt dışında yüksek lisans ve doktora yaparken aldığı devlet bursunu geri ödeyemediği için Türkiye'ye dönemeyen yüzlerce akademisyenin borçları faizleri düşülerek yeniden hesaplanacak. Uygulayıcı bürokratların bile okuduğunda anlamakta zorlandığı 1929 tarihli "Ecnebi Memleketlere Gönderilecek Talebe Hakkında Kanun"un 77 yıl sonra değiştirilmesiyle önceki yıllarda, yurtdışında lisansüstü öğretim gören birçok öğrenciyi mağdur eden geri çağırma da kalkacak. MEB, kanunun yenilenmesi için Dışişleri ve Maliye'den görüş bekliyor.

Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, burs borcuyla adeta sürgün sayılan beyinlerin değerini, Gazi Yaşargil ve Münci Kalaycıoğlu örnekleriyle anlattı. Yeni uygulamayla, kayıp beyinleri yeniden kazanılacağını ifade eden Çelik, "Harvard'da, Yale'de, Michigan'da bir kürsü de dünyaca başarılı çalışmalara imza atmış Türk profesörler olsa, bundan daha iyi lobi olabilir mi? Yaşargil gibi bir profesörün ABD'de olması, Kalaycıoğlu gibi bir profesörümüzün ABD'de olması bizim için başlıbaşına bir değer değil mi?" diye konuştu.

Hüseyin Çelik, gurbetteki beyinlere müjdeyi Türkiye-AB ilişkilerinde yeni süreç münasebetiyle 17 ülkenin büyükelçisine AB çerçevesinde eğitimde gelinen son nokta hakkında sunduğu brifing sonrası verdi. Önceki yıllarda birçok öğrenciyi mağdur edecek şekilde yeniden geri çağırma sürecinin devreye sokulduğunu belirten Çelik, "Diğer ülkeler ödüllendirme yaparken, bizde maalesef bu geri çağırma çok yanlış. Subjektif bazı ihbarlar üzerine bu insanları çağırmışlar. Onlar da gelmemiş. Şimdi de tabii borçları faize girmiş. Katlanmış o borçlar. Diyelim ki 70-80 bin dolar ödediğiniz bir yurtdışındaki lisansüstü öğrenci, 1 milyon dolar borçlanmış ve onu ödeyemiyor. Bize gönderdikleri maillerde, 'Kendi ülkemizden sürgün olduk bir manada' diyorlar. Araştırdık, gidenlerin yüzde 70'i dönüyor. Yüzde 30'u da orada büyük propagandayı yapıyor" diye konuştu.

Asistanlık alan insanların parasını kesmenin onları cezalandırmak olduğunu kaydeden Çelik, "Asistanın bursunu kesiyorsun, o da orada gidip illegal kebabçılık yapıyor. Öğrenciliğim esnasında bir sürü böyle adamla karşılaştım. Yani adamı ABDye gönderiyorsun asistanlık almasına müsade etmiyorsun o da gidip başka iş yapıyor. Buna ne hakkımız var?" diye sordu. Yasa ile yurtdışına giden çok sayıda insan olduğunu belirten Çelik, "Bu yasa maalesef eskimiş, mutlaka değiştirilmeli. Adı da Ecnebi Memleketlere Talebe Gönderilmesi diye ilgili kanun. 1929'un şartları ile 2006'nın şartları çok farklı. Bununla ilgili bir çalışma yaptırdım. İlgili kuruluş ve bakanlıkların görüşünü aldıktan sonra onu da sevkedeceğiz" diye konuştu.

SONBAHARDA 1000 KİŞİ

Birçok kuruluş adına sınavları kendilerinin yaptığına dikkat çeken Bakan Çelik "Yurtdışındaki eğitim faaliyetlerini düzenleyen eğitim müşavirliği bakanlığımıza bağlıdır. Diyanet Vakfı, SPK, Devlet Demiryolları veya Maliye'nin, polis teşkilatının yüzlerce insanı bizim aracılığımızla yurtdışına gidiyor. Mesela kriminal konusunda dışarıda lisans üstü eğitim yapılıyor. Bu yurtdışına öğrenci gönderme ve bunun ilkeleri yeniden ele alınması gereken bir konudur. Ümit ediyorum bu ilk 1000 kişilik postayı bu sene sonbaharda göndereceğiz. Onların bu borç batağında olma korkusu da olmayacak" dedi.

Geri dön

Yazdır

Yukarı