Ana Sayfa
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Aktüel
Spor
Yazarlar
Televizyon
Sağlık
Yurt Haberler
Son Dakika
657'liler Ailesi
Ankara'da Şafak
Bilişim
Çalışanın Sesi
Diziler
Düşünce Gündemi
İzdüşüm
Kültür-Sanat
Röportaj
Sinema
Yemek
Zamanda Yolculuk
Bize Yazın
Abone Formu
Temsilcilikler
Reklam
Künye
Arşiv

Yeni Şafak'ta Ara

Dağılan SSCB'nin son Devlet Başkanı Mihail Gorbaçov, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'i savunarak, Batılı ülkelerin Rusya'nın içişlerine müdahale etmemesini istedi.

Dağılan SSCB'nin son Devlet Başkanı Mihail Gorbaçov

İngiliz The Times gazetesine demeç veren Gorbaçov, "Rusya kimsenin alanı değildir ve kendi sorunlarını kendi başına halledecektir" ifadesini kullandı.

İtalya'nın Venedik kentinde dünya siyasetine ilişkin bir foruma katılan Gorbaçov, G-8 zirvesine az bir zaman kala Putin'e insan hakları konusunda baskı yapmamın ters tepeceğini savunarak, "Batı ne kadar çok baskı yaparsa Putin'in o kadar güçleneceğini, çünkü temelde Putin'in konumunun insanların beklentilerine yakın olduğunu" söyledi.

SSCB döneminde, "perestroika" (yeniden yapılanma) ve "glasnot"un (şeffaflık) babası olan eski Devlet Başkanı, "Ben bile Putin'in hatalar yaptığını söyledim, ama demokrasi ilkeleri belli bir bağlamda uygulanıyor ve Rusya'nın ekonomik, tarihi ve toplumsal durumuna ilişkin ruhu korumak gerek" dedi.

Gorbaçov, Ukrayna'daki Turuncu Devrim sırasında ABD'nin bu ülkedeki büyükelçiliğinin yoğun müdahalesi olduğunu belirterek, "Aynı şey ABD'de olsa, eminim onlar bu dış müdahalelere son verirdi" dedi.

"Rusya'nın bir savaş kaybetmediğini, büyüdüğünü ve büyüyeceğini" belirten Gorbaçov, "bunun bazılarının hoşuna gitmeyeceğini" kaydetti.

Putin'in gaz rezervlerini bir silah olarak kullanmadığını savunan Gorbaçov, "Batılı ülkelerin önce doğal gaz piyasasını liberalleştirmemizi tavsiye etmeleri, biz bunu yapmaya başlayınca da piyasa kurallarına göre belirlenen gaz fiyatlarını sabitlememiz gerektiğini söylemeleri tuhaf. Yapsak da suçlanıyoruz, yapmasak da" dedi.

Gorbaçov, Putin'i geçmişte eleştirdiği bilinen Novaya Gazeta'ya katılımına ilişkin bir soru üzerine de, gazetenin bağımsızlığının korunmasını istediklerini belirterek, "Biz, Beyaz Saray ya da AB tarafından dikte edilen bir takvimle çalışmıyoruz" dedi.