Bugünkü Yeni Şafak |
|
|
AB, hâlâ Türkiye'nin Müzakere Çerçeve Belgesi'ni onaylamadı. Karşı deklarasyonu da içerebilecek "Her türlü belge müktesebata dahildir" ifadesi, Ankara'yı rahatsız etti.
3 Ekim'e bir hafta kala AB'nin Türkiye'ye karşı tutumu rahatsızlığa yol açıyor. "Türkiye'nin müzakerelerde yol haritasını oluşturacak çerçeve belgesi son dakikaya bırakılmayacak" sözünü veren AB Dönem Başkanı İngiltere, Rumların ve Avusturya'nın tutumu nedeniyle zor anlar yaşıyor. 29 Haziran'da yayınlanan Çerçeve Belgesi taslağındaki "Müktesebat; kurumlar arası anlaşmalar, kararlar, deklarasyonlar, beyanatlar, tavsiyeler, kılavuzlar gibi, yasal olarak bağlayıcı olan ya da olmayan, Birlik çerçevesinde benimsenmiş belgeleri içermektedir" ifadesinin, AB'nin yayınladığı, müzakere süreci içinde Rum kesiminin tanınması ve limanların açılmasını da içeren karşı deklarasyonu da kapsayabileceği belirtiliyor. Ancak yine metinde, Rumların tanınmasının yer aldığı müktesabatın uygulanmasının ise Türkiye'nin tam üyeliğinden sonra olacağı belirtiliyor. Avusturya, Hırvatistan için bastırıyor Öte yandan Rumların uzlaşmaz tutumundan dolayı haftalarca karşı deklarasyon nedeniyle tıkanan AB gündemi, şimdi de Avusturya'nın çerçeve belgesinde yapılmasını istediği değişiklikler nedeniyle tıkandı. Avusturya, müzakerelerin "açık uçlu" olması ve "Birliğin yeni üyeleri özümseme kapasitesiyle" ilgili cümleleri sertleştirmek isterken, tam üyelik dışındaki alternatiflere de belgede yer verilmesini istiyordu. Diplomatik kaynaklar, Viyana'nın 3 Ekim'de Hırvatistan'la da müzakereleri başlatmak için Türkiye'yi koz olarak kullandığını belirtiyorlar. Çerçeve Belgesi'nin mevcut halinin kabul edilmesinin güç olduğuna dikkat çeken kaynaklar, belgenin daha da kötü olmaması için AB'yi sert bir dille uyarıyorlar. Ankara, Türkiye'nin önüne "kabul edilemez" şartlar konulursa müzakerelerin sürdürülemeyeceğine işaret ediyor. AB kaynakları da, "Türkiye 3 Ekim'de masaya oturmazsa bizi rahatlatır" yorumunda bulunuyorlar.
|
|