Bugünkü Yeni Şafak |
|
|
"Mazlumun ahı" ve felaketler..
Amerika Birleşik Devletlerinde (ABD) yaşanan tabii afetler konusunda bazı insanların gösterdikleri tepki durup düşünülmesi gerekli nitelikte. New Orleans'ı sular altında bırakan ve milyonlarca insanın mağduriyetine sebep olan Katrina tayfunu, ABD yönetimine her taraftan ağır eleştirilere yol açmıştı. Arkasından gelen Rita tayfununda korkulan olmamışsa da bölgeden uzaklaşmaya çalışan milyonlarca insanın yola çıkması ve özellikle petrol tesislerinin üretimlerini durdurmaları büyük sıkıntılara sebep olmuştur. Biliyorsunuz Katrina felaketi dolayısıyla ABD yönetimi ağır eleştirilere maruz kalmıştır. Yönetimin zamanında organize olup yardım dağıtımında etkili olamaması, yağmacılık ve soygunların önüne geçememesi gibi hususlar yönetimin zaafiyetinin işareti olarak görülmüştür. Bu arada yönetimin tavrı ve buradaki insanlara yönelik tutumu da eleştirilerin artmasında etkili olmuştur. Zira felaketin vurduğu bölgede daha çok zencilerin ve nispeten yoksulların yaşıyor olması yeni tartışmalara sebep olmuştur. İçeride ABD yönetiminin Irak konusundaki tercihleri ve felaket bölgesine aktaracağı kaynakları Irak'a yönlendirmesi sorgulanmıştır. ABD halkı, başkanın dış politika tercihlerinin somut sonuçlarıyla bu felaket vesilesiyle karşı karşıya geldi. Daha önce Irak'ta hayatını kaybeden askerlerin tabutları ABD'ye intikal ettiğinde Irak politikasının olumsuzlukları gündeme geliyordu. Ancak bu etki sınırlı kalmaktaydı. Burada oğlu veya yakınını kaybedenler Başkanın Irak politikasını eleştiriyor ve onu karşı kampanya düzenliyorlardı. Elbette ki bunun etkisi çok sınırlı kalıyordu. Ne zaman ki Katrina gibi boyutu son derece büyük felaketlerle karşılaşıldı Irak politikasının nasıl bir yıkıma yol açtığı açığa çıkmış oldu. Zira felaketin olduğu bölgeye yönlendirilecek bir takım yardımların ve kaynakların Irak'a yönlendirilmiş olduğu anlaşıldı. Bu tartışmayı ve ABD halkının şikayet ve eleştirilerini bir tarafa bırakalım. Bunun ABD dışında nasıl karşılandığına bakalım. Bu tür felaketler uluslar arasında bir dayanışma ve yardımlaşma fırsatı yaratıyor. Nitekim felakete maruz kalan bölge halkına yardım için koşulmuş ve dünyanın pek çok yerinden çeşitli yardımlar ulaştırılmıştır. Türkiye'den de bölgeye yardım gönderildiğini ve ABD yönetiminin bu yardım dolayısıyla teşekkür ettiğini biliyoruz. Bunlar önemli hususlardır. Asıl önemli nokta sıradan insanın bu felaketleri yorumlaması ve anlamlandırmasıdır. Kahvehanelerde, küçük sohbet ortamlarında ve medya köşelerinde felaketle ilgili tartışmalarda özet olarak şu anlamda cümlelere rastlıyoruz. *ABD bunu hak etti. Dünyada hiçbir zulüm payidar olamaz. *Amerika Irak'ta, Afganistan'da ve dünyanın muhtelif yerlerinde halka zulmediyor bunlar karşılıksız kalacak değil! * Amerika dünyanın her yerinde mazlumların ahını alıyor, sonunda bu böyle çıkıyor! * Allah, ABD'nin saldırgan ve mütekebbir duruşuna bu şekilde cevap veriyor! * Dünyaya meydan okuyan teknolojinin nasıl bir acziyet içerisinde olduğu ayan beyan ortaya çıkıyor. * ABD zulmün ve kaba kuvvete dayalı politikaların sonucunu tatıyor... Bunun gibi pek çok eleştiri/yorum dikkat çekiyor. Canım bunda ne var, herkes istediği gibi bu tür yorumlar yapabilir, denebilir. Ancak burada ince bir ayrıntı var. Sıradan insanın, hatta devletin ABD'nin keyfiliklerine, oldu bittilerine, hukuksuzluklarına, kaba kuvvete dayalı politikalarına, dünya ile alay eden gelişmelere karşı yapacak fazla bir şeyi yoktur. Bu belki bir acziyet, ama başka türlüsü de mümkün değil. İçinden buğzediyor, ancak değiştirebilecek bir imkanı yok. Ama bu tür haksızlıkların karşılıksız kalmayacağı, zulmün ilelebed payidar olamayacağı inancını koruyor. Böyle bir felaket olunca da bunu işlediği haksızlıkların, adaletsizliklerin ve kaba kuvvete dayalı politikaların bir faturası olarak görüyor. Bunun haksızlıklara, adaletsizliklere, kaba kuvvet kullanımına ve zalimce politikalara karşı toplumun duyarlılığını diri tutmak için önemsenmesi gereken bir tutum ve duruş olduğuna inanıyorum. Bizim kültürümüzdeki "Alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste!" uyarısı boşuna söylenmiş değil.
|
|
Dünya | Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon Sağlık | Arşiv | Bilişim | Dizi |
© ALL RIGHTS RESERVED |