METiN BADEMLİ
Hakem-yardımcı hakem işbirliğinde görülen aksaklıklar, şu soruyu gündeme taşıdı: "Maçları kim yönetiyor?"

Önceki hafta Trabzonspor-Gaziantepspor maçında Aleks Taşçıoğlu, hakem Zafer Önder İpek'i yanıltarak, Bahattin Duran ise hatalı ofsayt tesbitleriyle skor tabelasını doğrudan etkilemişlerdi. Bu hafta da Beşiktaş-Fenerbahçe maçında Fırat Aydınus'un önündeki pozisyon için uzaktaki yardımcısının kararına uyması, bir pozisyonda da görmediği halde yardımcının tesbitine itibar etmemesi, maçın gidişatını değiştirdi.

Burada sorulması gereken soru "Hakem, yardımcının her kararına uymak zorunda mı?" Tabii ki hayır!

Maçı hakem yönetir, yardımcı da hakemin görmediğine inandığı pozisyonlarda ona yardımcı olur.

Sivas-Trabzon maçında ise yerinde bir yardımcı hakem müdahalesi gördük, bravo Alpaslan Dedeş'e. Trabzonspor 1-0 önde iken Sivasspor'un Fran Sergio ile kazandığı nizami kafa golünde, Serdar Tatlı, karar vermeden önce kural gereği yardımcısına bakmadığı için yanılarak "elle oynama" yorumuyla golü iptal etti. Gol atan futbolcuya da sarı kart göstermeye hazırlanıyordu ki pozisyon sonrası golü verip santraya yürüyen ve hakemin kararını görünce yerine gelip onu ikaz eden yardımcısı sayesinde büyük bir yanlıştan döndü.

Fırat Aydınus, Beşiktaş-Fenerbahçe derbisinde, gerilimi yüksek maçlar için hazır olmadığını bir kez daha gösterdi ve 90 dakikayı, birçoğu tartışılır 34 faul ve 5 sarı kartla tamamladı. Bülent Demirlek, V.Manisa-Galatasaray maçında topa-rakibe hareketleri doğru süzemeyerek, 12. kuraldaki eksikliğini giderememiş gözüktü. (32 faul, 3 sarı kart)